Ökkeş Ağaoğlu
YUNANİSTAN şımarık bir ülkedir... Elinde hiçbir gücü olmadığı halde... Nüfus orantısı ve askeri teknolojisi geri olduğu halde havasından hiç geçilmez... Bu şımarıklık ve küstahlık yıllardan beri devam etmekte... Hele ki son iki gün önce İzmir'in kurtuluşunda aldıkları tekmenin hezimetini unutamadıkları için sürekli Türkiye ile uğraşıp durmaktalar... Ama bu uğraş artık bıkkınlık verdi ve veriyorda... Son günlerde Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis, Erdoğan’a ve Türkiye’ye mesaj göndermekten de hiç geri kalmadı... Neden biliyor musunuz?.. Amerika'dan destek görüyor... Avrupa Birliği gizli gizli desteğini açıklıyor. Zaten Kıbrıs'ta da bu desteği açık açığa yapmadılar mı?.. Hele ki Annan Planı sırasında Türkiye'ye ve KKTC'ye atılan kazığı unuttuk mu?.. Tabii ki unutmadık ama bunun dünü olduysa, yarını da olacak... İşte o zaman siyasal yapının değil, politik yapının kaç ayak üzerinde durduğu belli olacak... Yani sosyal adalet ve uluslararası mahkemelerin haklılık dereceleri masaya yatırıldığında Türkiye'nin tarihi antlaşmalarda ezici siyasi durumuna hak vereceklerdir. Ve bu da gözler önüne serilecektir. Ne zaman?.. İşte o zaman şimdiki zaman...
SİNSİCE VE TEK TEK ADALARA ÇIKAN YUNANLILAR, GENELKURMAYLARININ DA ADALARA ÇIKARAK HAVA ATMALARI ADETA SAVAŞ NEDENİYDİ... ÇÜNKÜ LOZAN ANTLAŞMASI BU GİBİ DURUMU ZATEN ÇÖZÜME VARMIŞ AMA EMPERYAL AHLAKSIZLIK NE ANTLAŞMA DİNLİYOR, NE DE ADALET... TIPKI OSMANLIYI PARÇALAMAK İÇİN ANADOLU'YA NASIL GİRDİLER İSE, ÖYLE DE KALACAKLARINI SANDILAR. AMA YANILDILAR... Adalara çıkan Yunanlılar, Türkiye'ye kafa tutmaktan da hiç geri kalmadılar... Askeri kuvvet komutanları... Genelkurmay başkanları... Diğer milli savunma bakanları... Vekilleri ve parlamentolarında görevli siyasi yapı, tek tek adalara çıkarak boy gösterdiler... O sırada bizler gazeteci olarak durumu analiz ettik ve yapılan yanlışları ve siyasi boyutları tek tek inceleyerek dizi yazılar haline getirdiğimiz bu çok önemli konuyu hemen hemen her gün masaya yatırmaya çalıştık. Ama iktidar partisi bunları hiç tınlamadı. Siyasi yapının güç dengesini kendinde hissettiği için olayları biraz hafife alan iktidar, bugün konunun çok ciddi olduğunu anladığını ima ederek "Bir gün ansızın gelebiliriz" açıklamasıyla Atina'ya postasını koymuş oldu. Tabii haliyle şımarık Atina, emperyal her an kendisini kullanarak geri çekilecek olan emperyal ülkelerin sahte desteklerine fazlasıyla inanarak Ankara'ya hava atmaya devam etti. Peki bunun sonu nereye varır?.. Elbette askeri güç stratejisine... Bunun dışında oluşabilecek barış çubukları ya Birleşmiş Milletler'de tüttürülecek... Ya da NATO karargahında... Ama kuvvetle ihtimal odur ki Amerikan politikaları her iki ülkenin arasında mekik dokuyacağa benziyor... Ama ne olursa olsun adalara mutlaka çıkmalıyız... Lozan Antlaşması'nda Ege'nin barış denizi olduğunu belirten maddelerini... Silahsız bir Ege Denizi'nin hayal olmadığını... Artık dünyanın savaş naraları atarak cinayetler işlemesine engel olması gerektiğini vurgulayan Türk tarafının çabalarını boşa atmamalı...
MİÇOTAKİS, ERDOĞAN İLE GÖRÜŞMEYE HAZIRIM AMA ADALARDA SİLAHLANMALARDAN VAZGEÇMEYİZ DİYOR... SANKİ HER KONUDA HAKLIYMIŞ GİBİ... BİR DE TAFRASINDAN GEÇİLMİYOR... AMA NEREYE KADAR?.. BİR GÜN ANSIZIN GELİRİME KADAR... PEKİ BU YAPILDIĞINDA, TÜRK TARAFI SİLAHLI GÜÇLERİYLE ASKERİ LOJİSTİK TEDBİRLERİNİ ALIP ADALARA ÇIKTIĞINDA DÜNYA SAVAŞI MI ÇIKACAK?.. HADİ ORADAN... Miçotakis bugün adalarda Yunan silahları olduğu için çok mutlu görünüyor... Hele ki o silahlar orada silahlı güçlerle korunduğu için de bunu açığa vurmaktan hiçbir zaman kaçınmıyor... Kaçınmıyor kaçınmasına da, bu seferki adaların geri alınması Kıbrıs Türk Barış Harekâtı'na benzeyecek. Çünkü benzeyen çok yanları var... Bir tanesi adaların Türk adaları olduğu... İkincisinin ise, Yunanlıların yine küstahlık ve siyasi ahlaksızlık yaparak adalara askerlerini çıkarması oldu... Peki nereye kadar?.. Bakın bunun sonunu ve askeri ve sivil siyasetinin nerelere varacağını Türkiye çok iyi biliyor.. Ama gelin görün ki Yunanlı komşumuz bunun üzerinden es geçiyor. Görmezden geliyor. Sonunda Yunan adalarını kaşımaya başladık hemen tepkimizi görmeye başladılar... Ve öylesine havalı ve kibirli yapıları var ki, size anlatmak mümkün değil... İşte o kibirli yapı sonunda Kıbrıs Harekatı'na benzer bir askeri müdahaleyle Yunanlılar adalardan arındırılmış olarak Türkiye'ye geri verilecek. Nasıl ki adada Türk tarafına yapılan işkenceye artık yeter diyen bir Türk Silahlı Kuvvetleri var ise... Bugün de aynı silahlı kuvvetler yerini alacaktır. Ama bu kez adaları kökünden silerek Yunan'ı topraklarına hapsedecektir. Bundan şüphelenmek bir yana dursun, Yunanlının dünya tarihinde ikinci büyük hezimete uğraması an meselesidir. Kısaca Kıbrıs Barış Harekatı bu kez masa başında Atina'yı yenecek ve Lozan ile beyninden vuracaktır. Bundan kimsenin şüphesi dahi olmasın.
var addthis_config = {"data_track_addressbar":true};