Akbelende CHPli Tanal jandarmayı, köylü de İnce'yi kovaladı

Akbelende CHPli Tanal jandarmayı, köylü de İnce'yi kovaladı

Ökkeş Ağaoğlu

ÜLKENİN yönetici kadrosunda ne vicdan ve ne de saygı kalmış... Düşünün Akbelen'de direnişin 7. gününde halâ inatla "Ağaçları keseceğiz" diyerek halkı karşısına alan perde arkası yöneticiler, jandarma ile köylüyü karşı karşıya getirdi... Hatta getirmekten de hiç geri kalmadı. Sebep mi? Herkesin bildiği gibi (Muğla İkizköy’de Limak Holding ve IC Holding'in iştiraki YK Enerji tarafından işletilen Yeniköy-Kemerköy Termik Santralı’nın kömür sahasını genişletmek için Akbelen Ormanı'nda başlayan ağaç kesimine karşı direniş sürüyor.) Bu haber başlığı detayına kadar bilgilendirmek için kullandıktan sonra gözlerimizi bölgedeki gelişmelere çevirmeye başladık. Zaten çıktığı günden beri gözlerimiz o bölgedeyken, bugünün manası, değeri ve gelişen olayları çok farklı oldu. Nasıl mı? Hem CHP'li Mahmut Tanal'ın jandarmaya "Halkı fişleyemezsiniz" diyerek jandarmanın elindeki listeyi almaya çalışırken o anda yapılan hatayı köylülere hatırlatmış olmasıydı... Hem de Muharrem İnce'nin yanlış ve yanlı konuşmalarıyla tepki çeken durum oluştu. Hadi gelin değerlendirmelerle birlikte olaylara bir göz atalım.

MAHMUT TANAL, JANDARMANIN İSİM LİSTESİNİ ALMAN İÇİN JANDARMAYI ALANDA KOVALARKEN, KÖYLÜNÜN YASALA VE ANAYASAL HAKLARI OLDUĞUNU BİLMELERİ GÜZEL BİR ÖĞRETİCİ OLDU. AMA NE YAPARSINIZ Kİ HALKLA JANDARMAYI KARŞI KARŞIYA GETİRENLER HALKI SİNDİREREK LİSTE OLUŞTURMUŞTU. Akbelen'de olaylar 7. gününe geldi dayandı. Ama ortadaki haksızlığa CHP'li Mahut Tanal dayanamadı. Ve hemen olaylara müdahale etti. Neydi olay? Şuydu: Akbelen'deki direnişe destek vermek için önceki gün bölgeye gelen CHP’li vekil Mahmut Tanal müthiş bir olaya imzasını attı. Aynı zamanda bir avukat da olan Tanal, Akbelen'deki jandarma görevlileriyle müthiş bir tartışmaya girdi. Çünkü olay, jandarmanın bölgeye gelen direnişçi insanların kimlik bilgilerini bir kağıda yazarak liste oluşturması olmuştu. Bu vesileyle CHP'li Tanal, bölgeye gelenlerin kimlik bilgilerinin bir kağıda yazılarak toplanmasına karşı çıktı ve jandarmaya "Bunu yapamazsınız. İnsanları fişliyorsunuz" dedi. Listeyi almak için amansız mücadele veren Tanal, jandarmayı alanda kovalamaya başladı. Bu da, yine kanunsuz bir kesim olayıyla birlikte kanunuz bir fişleme olayının gerçekleştirildiğini gözler önüne serilmiş oldu. Tabii bunu yapan ve köylümüzü aydınlatan da CHP'li Tanal oldu. Tabii bunun üzerine çok geçmeden Jandarma Genel Komutanlığı: "Milletvekili Mahmut Tanal'ın tahrik edici ve etik olmayan davranışları karşısında; görev yerinden emir ve talimatlara aykırı olarak uzaklaşan iki jandarma personeli açığa alınmıştır" mesajını mecburen yayınladı. Çünkü jandarmanın kaçması, yaptığı işin yasa dışı olduğunu gösteriyordu. Jandarma Genel Komutanlığı da bunu bal gibi bildiği için o görevliyi açığa alarak "Bakın yanlış iş yaptığı için görevden aldım" manasını yayarken, hükümete de "Bak, öyle bir mesaj yayınladım ki sonuçta halkımız da karşımızda olsa jandarmanın bu işlemi yapması için o bölgeden (yani görev yerinden ayrılmaması için) o görevliyi cezalandırdım" mesajını da vermiş oldu. Biz de diyoruz ki, çevir kaz yanmasın... Veya dostlar seni alışverişte görsün... Hem görevliyi olay yerinde köylüye baskıyı kurdur... Hem de görevden alarak kafalardaki düşünceleri dağıtmaya çalış... İki türlü bir ince anlayışla kendilerini kurtarmaya çalışan kolluk görevlileri ne olursa olsun halkla karşı karşıya gelmemeli. Hatta buna itiraz ederek karşı durmalı. İşte CHP'li Tanal bunu tek tek ve tane tane köylüye gösterdi. Bundan sonra köylümüz daha biinçli şekilde direnişini sürdürecektir.

HİÇ UMMADIĞI TEPKİYLE KARŞILAŞAN MUHARREM İNCE, KONUYA GİRİŞ HATASI YAPARAK ELEŞTİRİLERE HİÇ DE GELEMEDİĞİNİ GÖSTERMİŞ OLDU. ÇÜNKÜ YAPTIĞI AÇIKLAMALAR O KADAR ACEMİCEYDİ Kİ, BUNU MECLİS'TE YAPSA, KENDİ PARTİLİLERİ ONU YUHALARDI. ÇÜNKÜ KÖYLÜYE YANLIŞ YAPIYORSUNUZ DEMEK NE DEMEK? Akbelen her siyasi partinin uğrak yeri olmuştu artık. Gelen parti liderleri... Ve onları takip eden vekiller... Siyaset üstü bir hareketlilik gözlemleniyordu o bölgede. Ama dünkü kurnazlıklar üzerinden puan toplayayım diyen Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, bir konuştu, pir konuştu. Ve hatanın en büyüğünü yapıverdi. Düşünebiliyor musunuz? Direniş bölgesine gideceksiniz... Orada köylüye destek vereyim derken, köylünün ayağına kurşun sıkacaksınız. Yani hata üzerine hata yapacaksınız. Neydi o hata? Şuydu: Bir defa Muharrem İnce alana (Yani Akbelen'e) jandarma korumasıyla geliyordu. Bu hatanın en büyüğüydü. Sonuçta "Akbelen direnişine destek vermek için mi geldiniz?.. Yoksa köylüyü suçlamak için mi?" diye bir soru insanın aklına takılı vermişti. Neden takılı verdi?.. Anlatalım: Muharrem İnce halka karşı jandarma korumasıyla geliyor, mikrofonu eline alıyor ve aynen şunları söylüyor: " "Sorunu çözmek istiyor musunuz? Bana öyle gelmiyor" diyerek mikrofonu bıraktı ve alanı hızlı adımlarla terk etti. Peki halk neden protesto etti? 1) - Jandarma korumasıyla alana geldiği için... 2) - "Sonuç almak istiyorsanız ciddi bir şekilde, şov yapmadan eylem yapmanız gerekiyor..." Ey Muharrem İnce, sen yılların siyaset adamısın. Bu sözler ve bu alana giriş tarzı hiç size yakışıyor mu?.. Siyaset alanında nasıl ki bir tek söz veya bir tek kelime politikadan sizi silip atarsa... Aynı şekilde ağzınızdan çıkan sözleri siyaseten kulaklarınız duymuyor mu?.. Bir insan hiç böyle hatalar yapar mı?.. Ayrıca bir de, "Jandarma beni sizden korumuyor. Onlar görevini yapıyor" derken, orada başka eylemler ve başka siyaset çığırtkanlıkları mı var da bu açıklamayı yapıyorsunuz?.. Hatanın en büyüğünü yapıp alandan ayrılan Muharrem İnce, sonuçta siyaseten de bitik olduğunu köylümüz göstermiş oldu. Kısaca İnce'yi "Sorunu çözmek istiyor musunuz? Bana öyle gelmiyor" diyerek ve protestolara dayanamayarak köylüden nasıl kaçtıysa... Yapılanın aksine CHP'li Mahmut Tanal da, köylünün ve eyleme gelen insanların hakkını ve hukukunu korumak için jandarmayı kovalıyordu. İşte aradaki CHP ile Muharrem İnce'nin farkı. Artık varın bunu ve sonrasını siz düşünün...