AKP iyice saçmalamaya başladı artık..

AKP iyice saçmalamaya başladı artık..

Ökkeş Ağaoğlu

EVET... O çok özlenen seçim kampanyaları başladı... Hemen hemen günün her saatini ve zamanını boşa geçirmek istemeyen siyasi partiler, belediye başkanlıkları üzerinden politikalarını yaparak halkın gönlünde taht kurmaya çalışıyor...

Bunu da başarmanın en güzel yolunun halka açık meydanlarda yapılan miting alanları noktayı koyuyor... Evet ama son noktayı koymaya daha birkaç hafta varken, bu süreyi iyi kullanamayan siyasi iktidar ve onun partisi acemilikleri ile gün yüzüne çıkmaya başladı bile... Nasıl başlamasın ki... Sürekli gerginlik yaratan ayak oyunlarıyla muhalefete karşı hiç saygı duymayan politikaları kendine malzeme yapıyor. Halbuki bu malzeme edindiği siyasi ayak oyunları politika değil, düpedüz dayıvari girişimlerden oluşuyor. Çünkü iktidar olmanın avantajlarını kullanmaya çalışıyor. Halbuki kullandığı avantajlar siyaset değil, berbat bir politikadan ibaret olmaktadır. Ayrıca AKP'nin yaptığı bütün mitinglerde "Bana oy vermezseniz size hizmet gelmez" tehdidini savururken, güç sarhoşluğuyla hareket eden zavallı bir parti görünümüne dönüşmüştür. Neden biliyor musunuz?.. İmamoğlu karşısında başarısızlıklarını anladıkları için miting alanlarda saçma sapan ifadeler kullanarak şehir halkına adeta dayılandıklarını da söylememiz yanlış olmaz doğrusu.

AKP VE ONUN YALAKALARI OLAN BASIN, ÖYLESİNE HATALAR YAPIYOR Kİ, AKP’YE OY VEREN VATANDAŞ BİR KERE OLSUN BU YANLIŞLIKLARI SORMUYOR... AKP, muhalefete karşı savaşmak için her zamanki gibi olmayacak bir siyasi ayak oyunlarıyla yola çıkmayı yeğledi... Yine CHP’ye terör odaklı politikayla seçime gidiyor diyerek muhalefetin üzerine çamur atarak aklınca politika yapmaya başladı. Oysa yanlışlıklar zincirinde bocalayan AKP ve onun yandaşları, her gün hata üzerine hata yapıyor... Ama bu yaptıkları hata üzerinden seçmenden özür dahi dilemiyorlar. Neden dilemiyorlar biliyor musunuz?.. Şımardılar da ondan... Çünkü yaptıkları her hatadan sonra sanki ülkeyi CHP yönetiyormuş gibi bir havaya sokarak bunu sokakta aklını kullanamayan bazı seçmenlere rahatlıkla ulaştırabiliyorlar. Bu rahatlığı da onlara yandaş medyanın yaptığı belliyken, onlar da beyinlerini, kalemlerini ve tüm benliklerini iktidara satmanın karaktersizliğiyle hareket ediyorlar.Örneğin İmamoğlu’na karşı yanlış ve yanlı politikaları yandaş basında boy boy resimlerken... Görsel basında da reklam üzerine reklam yaparken... Yaptıkları hataları yüzlerine vurmuyorlar. Gerçi muhalefet vuruyor, çünkü bu yüze vurma muhalefetin zaten görevidir... Ama muhalefet bunu kendisi için değil, halk adına yapıyor ve demokrasinin de gereği budur... Ama gelin görün ki iktidar ve onun partisi bir belediye başkanı adayının şehir için dolaşmalarına o şehrin valisi, askeri rütbeli en üst askeri katılıyor... Ama Anayasa’da böylesi bir hareketin yasaklandığı bir ülkede bunu rahatlıkla yapıyorlar. Ve bunu yaparken onlara “Anayasa’ya göre bu yaptıklarınız yanlıştır. Bu hatadan derhal geri dönün” diyenleri asla dinlemeyecekleri gün gibi ortadayken, kimse ortaya çıkıp da, “CHP iktidara hesap soramıyor” demesin... Demesin, çünkü “Bana kimse hesap soramaz. Ben güçlüyüm” diyen AKP, bu yolla ne demokrasiyi takıyor... Ne de Anayasa’yı... Onlar için varsa da – yoksa da muhalefete çamur atmak ve her türlü harcamayı bütçeden harcayarak muhalefet partilerinin muhalefetliğini kilitlemek... Ama bu kez bunu başaramıyorlar. Çünkü halk yavaş yavaş uyandı.

İMAMOĞLU’NU KARALAMAK İSTEYEN AKP, NE YAPARSA YAPSIN BU KEZ EVDEKİ HESAPLARI ÇARŞIYA UYMAYACAK. VE HALKTA İYİ BİR DARBE ALACAKLAR... Seçimi kazanmak için İmamoğlu’nun üzerine pislik atmaya çalışan kalitesiz yalaka basın, ne yaparsa yapsın hatalarının zincirini şimdiden oluşturdular... Nasıl mı?.. Emekliye zam müjdesi diye verdikleri manşetleri, sabahına boş ve kofti bir haber olarak karışmıza çıkıyor... Ve bu kez de, “Emekli paraya boğulacak. Zamlı maaşları yolda. 2 kere zam alacaklar” diyerek halka yanlış manşetler atarak akıllarınca gazetecilik yapıyorlar. Halbuki bunlar ahmaklığın ve karşıdakini dalgaya almanın yollarını oluşturmaya çalışıyorlar. İmamoğlu’nu karalayayım derken, emekli üzerinden hareket ederek akıllarınca yanlışı doğrultmaya çalışıyorlar. Oysa yaptıkları her şeyin yanlış olduğunu çok iyi biliyorlar. Bilmeyen sadece AKP’li seçmen oluyor. AKP’li seçmen şöyle durup da miting alanında AKP’nin yetkilisine şu soruyu sormuyor: “Sayın AKP liderim, Sayın Cumhurbaşkanım, neden siz meydanlara iniyorsunuz?.. Neden bütün şehirleri dolaşıyorsunuz?.. Her ne kadar da kurduğunuz bu sistem partili cumhurbaşkanlığı sistemi olsa da, bizler adayın kişiliğini, düşüncesini ve neler yapmak istediğini öğrenmek istiyoruz. Lütfen siz değil, o gelsin karşımıza” diyemiyor. Hatta demiyor... Sadece şak şak şak alkış sesleri... Her sözün arkasından Atatürk düşmanlığı... Her zaman naylon Osmancılıkla sahneye çıkmaları ve hata üzerine hata yapmaları... İşte bunlar, bugünün yapılmaması gereken siyasi nedenlerden bazıları... Ayrıca AKP’li seçmen demiyor ki, “Şu ana kadar camilerde namaz kılıyoruz. Bugünün dini vecibelerinin aynısını dün de yaşadık. Hiçbir cami ve ibadetler yasaklanmadı. Okullar 8 yıllık eğitim ile çocuklarımızı çok bilinçli yetiştiriyordu. Ama bugün bunlar yok. Külahlı dini kılıklı kişilerin ehliyetleri olsa da olmasa da çocuklarımızın arasına giremezler. Okullara hiç giremezler” demiyor... Sadece şak şak şak alkışlamalar... Türkiye’nin bütün zengin madenlerini yabancılara neredeyse bedavaya satış hakkı sunmalar... Yapılan tüm devlet ihalelerinde yanlışlara imza atmalar... Ve son olarak da emekliye yapılan zam oranının gülünç ve hiç olmayacak şekilde seyretmesi... Ama bunu tabii ki AKP’li seçmen de seyrediyor. Ama nedense kafaya kullanmıyor ve sırtındaki kamburun oy kullandığı AKP’nin olduğunu fark edemiyor. Bari bu seçimde fark etseler de, sırtımızdaki kamburdan kurtulsak. Neden mi?.. Çünkü o kadar saçmalamaya başladılar ki, CHP’nin seçim afişlerini kullanacakları yerlere para ödedikleri halde o panolara AKP’nin reklamları koyan bir güç hastalığına tutuştular... Onları bu hastalıktan ancak seçmen kurtaracak. Nasıl mı? Ezici bir çoğunlukla muhalefete oy verip, AKP’yi “Artık sen dinlen bakalım” diyerek kapı dışarı edecek. Bu bekleniyor. Hele ki emeklilere yapılan haksızlık bu beklentiyi daha da yoğunlaştırdı.