AKPnin ve Diyanetin yanlış işleri ve skandallar

AKPnin ve Diyanetin yanlış işleri ve skandallar

Ökkeş Ağaoğlu AKP olası erken veya tarihinde yapılacak olacak seçimde halk ile arasına öyle bir boşluk bıraktı ki... Ne geri dönebiliyor... Ne de herhangi bir soru soranın durumuna saygı gösterebiliyor... Tek kelimeyle hata üstüne hata yapılıyor... Şöyle bir geçmişe gidecek olursak AKP’nin, 2002 yılında, yani ilk iktidara geldiği günlerde, miting alanlarına çıkıp, “Hortumlarını kestik” diyerek hem bayrağı devraldığı iktidara... Geçmişteki eski parti liderlerine ve onların rejimine kafa tutuyordu... O zamanlarda Emlakbank yolsuzluğundan oldukça rahatsız olan partiler ve halkımız, Engin Civan olayını mütemadiyen mitinglere konu ederek siyasetini yapıyordu... CHP’li İSKİ Genel Müdürü Ergun Göknel’in kurumun ihalelerini paravan olarak kurduğu şirketlere verdiği ve o ihalelerden büyük yolsuzluklar yaptığı ortaya çıkmıştı. Aslında Ergun Göknel’in sekreterliğini yapan bayanla yasak aşk ilişkisinin ortaya çıkması, tüm yolsuzluk ve gerçeklerin tek tek ortaya çıkmasına sebep olmuştu... Ve tabii Göknel’in eşi boşandı ama boşandığında da astronomik bir rakam istemişti. Göknel bunu kabul etmişti ama boşanmak isteyen eşinden bir şartı vardı. Mahkemede veya basının önünde hiçbir şey söylemeyerek konuyu kapatmasını kendisinden istedi. Tabii “Bu astronomik paranın bu adamda ne işi var?” soruları basına yansıyınca, zamane basının muhteşem muhabirleri konuyu kaleme alınca tüm gerçekler ve yolsuzluklar ortaya çıkıverdi... Konu burada kapanır mıydı?..Tabii ki hayır... Hemen basın manşetlerinde hükümete saldırdı. “İstfa edin.” Tabii dönemin SHP’si ve onun başındaki muhteşem insan Erdal İnönü başını yere eğdi. Nurettin Sözen de istifa edilmesi istenen kişiler arasındaydı.

BUGÜN BU RÜŞVETİN VE YOLSUZLUĞUN DANİSKASI YAPILIYOR... İKTİDARDA TIK YOK... TÜRLÜ TÜRLÜ ŞAİBELER KONU EDİLİYOR, İKTİDAR HİÇ YERİNDEN KIMILDAMIYOR... SEDAT PEKER’İN İNTERNET ÜZERİNDEN SAVCILARA VERDİĞİ MUAZZAM DELİLLERİN DAHİ ÜSTÜ KAPATILIYOR... Bugün rüşvet havalarda uçuyor... Hemen hemen neredeyse rüşvet yemeyen yok sayılacak kadar azalmış bir durumda... İranlı iş adamı diye millete yutturulan Rıza Zarrab olayı... 4 bakanın muazzam yolsuzluğu... Bankalardaki transferlerin baş döndürücü hızı... Ve bu hızın Amerikan bankalarına kadar sirayet edişi... Zarrab’ın itirafları... Bakanlardan birisinin “Ben çok rahatım” açıklamasıyla Türk halkına karşı hiçbir rahatsızlık hissetmemesi... Bu dev skandalların yanında Ergun Göknel’in çevirdiği dolaplar solda sıfırın altında eksi sıfır kalır. Nasıl mı?.. Sadece skandal rüşvetlerin ve yolsuzlukların dile gelmesi önemli değil artık... Nasıl ki bir belediye başkanı görevden alınarak yerine kayyum (geçici başkan) atanıyorsa, onun harcadığı devasa paraya ne demeli?.. Düşünün geçici kayyum daha işe başlamadan belediye başkanın odasına (ne siz 400 bin lira deyin – Ne biz 2 milyon diyelim) böylesine abuk sabuk bir parayla halkın parasını çarçur eden kayyuma hesabı kim soracak?.. Peki Sedat Peker’in yaptığı ihbarlar... Konuşulan konular... Yenilen paralar... Lüks otele baskınlar... Bunlar nasıl unutulabilir?.. Ama durum öyle bir hal aldı ki, ne etkililer halka bir şey söyleyebiliyor... Ne de yetkililer... Her gün bu işin cılkı çıktı derken başka bir olayla sarsılıyor insanlar. Daha doğrusu skandalların birbirini ardına gelişi artık her şeyi olağan hale getirmişcesine millet sadece seyrediyor, Ama yetkililerin seyretmesi kadar tuhaf ve acı veren bir şey yoktur sanırım.

AKP’Lİ VEKİLİN EMEKLİLERİ SÖZÜM ONA KISKANMASI... VE İSTANBUL’UN BAŞKANI’NA YAPILAN İFTİRALAR ASLA UNUTULMAZ... AMA NE OLURSA OLSUN ARTIK ANKARA’NIN DEĞİŞMESİ GEREKİYOR... ÇÜNKÜ YAPILAN SİYASET HİÇ DE HOŞ DEĞİL... AMA İSTANBUL VE ANKARA ÜZERİNDEN OYNANAN OYUNLAR ARTIK SIRITIYOR... Bir AKP’li Mustafa Elitaş bakın ne demiş: “Bütün emekliler yılbaşı ve yıl sonundaki enflasyon farklarından faydalanırken, sadece milletvekilleri bu farktan faydalanamıyor...” Bunu söyleyen AKP’li grup başkanvekili... Peki zat-ı muhteremin emekli maaşı ne kadar diye sorarsanız. Hemen söyleyelim: Tamı tamına 16 bin Türk Lirası... İflas etmiş bir Türkiye’nin vekili milletle böylesine dalga geçerse, siz düşünün diğerlerini... Bu konu hakkında hiçbirinden bir tek ses dahi çıkmıyor. Neden biliyor musunuz?.. Hepsi hallerinden memnunlar da ondan... Neden ses çıkarsınlar ki?.. Şu ana kadar 4 bakan yolsuzluğu ortaya çıktı da ne oldu?.. Hepsi suspus değiller mi?.. Onun için diyoruz ki, skandallar her partide, her yönetimde ve her kurum ve kuruluşta olabilir. Ama olmaması için, yolsuzlukları gerçekleştirenleri cezalandırarak kodese sokacaksın. Yani cezasını vereceksin. Cezalarında indirim dahi yapmayacaksın. Cezasını vermezsen halkın sana zerre kadar güveni kalmaz... Aynı şekilde İstanbul’u alacağım diye sürekli belediye üzerinden yalan – yanlış açıklamalarla İmamoğlu’na saldırılırsa, bunun sonu siyaseten kötü biter. Neden biliyor musunuz?.. Bir defa Ekrem İmamoğlu her türlü kartı açık oynuyor. “Varsa kurumumuzda terörist hemen gelin ve tutuklayın. Biz de görelim bu kimmiş?” diye açıklamalarda bulunuyor. İşte onun için İBB’ye yapılan iftiralar... İmamoğlu’na yapılan tuzaklar artık kokmaya başladı diyebiliriz.

DİYANET İŞLERİ BAŞKANININ MAKAM ARABASI ACISI... DIŞARIDA HALKIN YOKLUKLA MÜCADELESİ... BUNLAR DÜŞÜNÜLDÜĞÜNDE, DİYANET’İN, “ZENGİN İÇİN CENNETİN BİR KAPISI AÇILIRSA, YOKSULUN BİN KAPISI AÇILIR” AÇIKLAMASINI HANGİ KEFEYE KOYMAMIZ GEREKİYOR?.. ACABA DİYANET BU AÇIKLAMANIN AYIP OLDUĞUNUN FARKINDA DEĞİL Mİ?.. Eğer konu arıyorlarsa, Diyanet İşleri Başkanı’nın “11 yıllık makam arabasına biniyorum. Korkumuzdan yeni araba alamıyoruz” diyen bir Diyanet İşleri Başkanımızın bugünkü yoksulluğun karşısında sözünün yakışıp yakışmadığını düşünmeliler... Acaba bulunduğu o konum bunu söylemesine izin veriyor mu?.. İlk başta Diyanet Başkanı bunu tartışsın... O tartışmanın arkasına da, “Zengin için cennetin bir kapısı açılırsa, yoksulun bin kapısı açılır” açıklamasını eklesin bakalım. Bakalım bu açıklamaları nereye koyacak?.. Bu açıklamayı yapan kişinin, “Korkumuzdan makam arabası alamıyoruz” açıklamasının ne kadar yanlış ve dini düşünceye ne kadar ters olduğunu bilmiyor mu?.. Ayrıca İçişleri’nin yetkilisinin 10 bin dolar rüşvet açıklamalarını dikkate almalıdır. Bunlara bir cevap aramadan... Savcıları bu ve bu gibi olayların üzerine soruşturmaları olmadan kimse kimsenin ağır suçlamalarına muhatap olamaz. Onun için AKP kendi içindeki fırtınaları dindirmedikçe... Diyanet’e gereken cevabı vermedikçe... İçişleri’nin 10 bin dolar olayını meydana çıkarmadıkça kimse bu ülkede hukuk olduğunu düşünemez. Onun içindir ki politika bir ekip işidir... Ekibin sağlam ve tutarlı olmalıdır... Bilinçli olmalı (Ki, halkı ikna ederek her şeyi başarabilesin...) Yoksa gerisi hikaye olur. Tıpkı bugün olduğu gibi...