Atatürk, Cüneyt Arkın'ın cenazesinde bütün yasakları deldi

Atatürk, Cüneyt Arkın'ın cenazesinde bütün yasakları deldi

Ökkeş Ağaoğlu

 

TÜRKİYE büyük bir starı yitirdi. Hem öyle böyle de değil... Dedelerimizin, anneannelerimizin, babaannelerimizin, annelerimizin... Kısaca küçük büyük hepimizin eşsiz kahramanını yitirdik. Çocukluğumuzun kahramanını...

 

Bütün milliyetçi duygularıyla vatan kokan filmlerini izledik... Bir keresinde bir filminde geçmişi canlandırırken, Atatürkçü ruhunu her zaman ön plana çıkarmasını izledik... Daha çocukken vatanın ne olduğunu... Genelkurmay sorumlularının... Askeri rütbelerinin sıralamalarını ondan öğrendik... Örneğin GENERAL RÜTBELERİ OLARAK: Orgenerali, Korgenerali, Tümgenerali... SUBAY RÜTBELERİNDE: Yüzbaşıyı, Üsteğmeni, Teğmeni... ASTSUBAY RÜTBELERİNDE: Astsubay Kıdemli Başçavuşu, Astsubay Başçavuşu, Astsubay Kıdemli Üstçavuşu... UZMAN JANDARMA RÜTBELERİNDE: Uzman Jandarma VIII Kademeli Çavuşu, Uzman Jandarmayı, VII Kademeli Çavuş, Uzman Jandarmayı ve VI Kademeli Çavuşu ondan öğrendik... Cüneyt Arkın tam bir asker hayranıydı...
 

BUGÜNKÜ SİYASİ YAPI ATATÜRK’E NE KADAR KARŞI GELİRSE GELSİN, CÜNEYT ARKIN’IN CENAZESİNDE BAŞTAN SONA ATATÜRK VARDI... MİLLİ KAHRAMANIMIZI SON YOLCULUĞUNA UĞURLARKEN, ATATÜRK’ÜN MİLLİ DURUŞU DA HİSSEDİLDİ. ÇÜNKÜ CENAZEDE ATATÜRK DE VARDI... Cüneyt Arkın oyu bir Atatürkçüydü... Çevirdiği her tarihi filmlerde Atatürk’ü mutlaka anar... Ona olan sevgisini vücut diliyle de... Sözlü olarak da dile getirirdi... Hele ki “Kuvay-ı Milliyeciyiz” derken yüzündeki Atatürk sevgisini unutmak mümkün değildi... Türk tarihini çok iyi biliyordu... Çıktığı bazı söyleşilerde Atatürk’ü ve milliyetçi duruşunu mutlaka sergiler... Türk olmasından dolayı gurur duyduğunu yüzlerce kez söylerdi... Hele ki Kartalbey’ler... Kılıçbey’ler... Kılıç Aslan’lar... Kara Murat’lar... Battal Gazi’ler... Malkoçoğlu’lar... Selahattin Eyyübi’ler... Osmanlı Kartalı’lar... Köroğlu Destanı’lar... Gök Bayrak’lar... Yüzbaşı Kemal’ler... Alparslan’ın Fedaileri’ler... Fakir Bir Kız Sevdim’ler... Ve yüzlerce filmler... Romantikten duygusallığa... Siyasetten tarihe kadar akış sergileyen bütün filmleri adeta tarih kokardı... Hiçbir zaman tarih dışına kaçarak kariyerini bozmamıştı... Hele ki Atatürk’ü anmak... O’nu her defasında filmlerinde ve özel hayatında hissetmek ve hissettirmek Cüneyt Arkın için çok önemliydi. Çünkü o da biliyordu ki Atatürk bu ulusun milli kahramanıydı... Kurucusu ve kurtarıcısıydı... Cüneyt Arkın da çevirdiği her tarihi filmlerinde Atatürk’ü yaşıyor, yaşatıyor ve milliyetçi ruhunu herkese aşılıyordu... Nasıl ki Kara Murat filmlerini çekerken sokaklardaki çocuklar tahta kılıçlarla tarih sevgisine aşılandıysa... Aynı şekilde Atatürk’ü anmayı ve O’nu hissettirmeyi çocuklara ve büyüklere aşılamayı iyi bilmişti. Çünkü Türk tarihini bilmeyenler Cüneyt Arkın’ın filmlerinden öğreniyordu...

TÜRK GENÇLİĞİNE ÇOK ÖNEM VERİYORDU... BUNUN YANINDA TARİHİNİ BİLMELERİ İÇİN HER ŞEYİ YAPIYORDU... AKİL ADAMLAR TEKLİFİNİ ÇEVİRİRKEN TÜRK HALKINA OLAN SAYGISINI DİLE GETİRİYORDU... CÜNEYT ARKIN DA TARIK AKAN GİBİ MİLLİYETÇİYDİ VE BUNU HEP DİLE GETİRİRDİ... Cüneyt Arkın’ın bir gazetede çıkan röportajında Mehmetçik için şöyle demişti: “Ne yapsak Mehmetçiğin hakkını ödeyemeyiz. Onlara öyle çok şey borçluyuz ki, Mehmetçiğimiz sadece Afrin’de değil, her yerde; Doğu’da, Güneydoğu’da terör örgütü PKK ile mücadelede destan yazıyor. Büyük bir fedakarlıkla vatanımızı koruyorlar. Hepsinin kalbi vatan sevgisiyle dolu. Onlar için sürekli dua ediyorum” demişti... Gençlik için, “Amerika’sı da, Avrupa’sı da canımıza okumak istiyor... Afrin’de olanlara bakın; bunların yaptığını düşman bile yapmaz. Konferanslar aracılığıyla sık sık gençlerle bir araya geliyorum. Ben Türk gençliğine her açıdan çok güveniyorum. Biz yapamadık ama Türk gençliği bir gün yapacak. Türk gençliği çelik yumruklarını Avrupa’nın, Amerika’nın masasına vuracak, duvarlarını yıkıp onlarla hesaplaşacak” diyerek Türk gençliğine olan güvenini her zaman dile getiriyordu. Böylesi Türk sevgisi taşıyan Cüneyt Arkın’a Akil Adam teklifi gittiğinde elbette kabul etmedi... Nasıl ki Tarık Akan Silivri zindanlarının kapısına kadar giderek Türk Ordusuna olan desteğini göstermiş ise... Aynı şekilde Cüneyt Arkın da asker ocaklarına ziyaretlerde bulunuyordu. Bir keresinde de “Hayatım boyunca Mehmetçik programları yaptım. Son sınırı bekleyen askerlerimizle bazen 24 saat, azen de 48 saat nöbet tuttum” demişti. Artık bu nöbeti Türk gençliğinin kendisinden aldığına yürekten inanıyordu... Ve o inançla beyaz atına bindi, gitti... Gitmeden önce de o çok sevdiği, hayran olduğu, onun milliyetçiliğiyle övündüğü Atatürk’ün adını cami avlusunda dile getirilmesine sebep olarak gururla gitti...