Böyle buyurdu AB!

Böyle buyurdu AB!

Prof. Dr. Ata Atun, KKTC III. Cumhurbaşkanı Politik Danışmanı

Avrupa Komisyonu Yapısal Reform Destek Bölümü Genel Müdürü Mario Nava yerel
ve taraflı bir gazetemize yaptığı açıklamada “"İki devletli çözüm, BM Güvenlik
Konseyi kararlarıyla uyumlu olmadığı için Avrupa Birliği tarafından kabul edilebilir
değil.

Bu çözüm, BM çerçevesinde yapılan ve üzerinde anlaşmaya vardan onlarca
yıllık çalışmayla tezat teşkil eder. Birleşmiş Milletler göstergelerine göre iki Kıbrıs
toplumu eşittir ve öngörülen iki toplumlu, iki bölgeli federasyon siyasi eşitlik ilkesine
dayanmaktadır?” açıklamasını yapmış. Daha doğrusu “Buyurmuş.”
Ben doğdum doğalı Kıbrıs siyasetinin içindeyim, hiçte Mario Nova’nın kafadan attığı
gibi “siyasi eşitlik” görmedim.
Avrupa Komisyonu Yapısal Reform Destek Bölümü Genel Müdürü olan Mario Nava
herhalde Kıbrıs konusu içine zembille inmiş olmalı ki, yıllardır Avrupa Birliği’nin
Kıbrıslı Türklere siyasi eşitlik temelinde hiçbir zaman yaklaşmadığını görememiş.
Avrupa Birliği’nin her zaman ve koşulda Kıbrıslı Rumları adanın temsilcisi, Kıbrıslı
Türkleri de Rumların tanıttığı gibi, adadaki azınlık olarak gördüğünü ve
uygulamalarını da Rum tavsiyesine göre yaptığını bugüne değin hiç fark etmemiş
maalesef.
Dolayısıyla Genel Müdür Mario Nava’nın açıklaması, tamamen taraflı, gerçeklerden
uzak ve yok hükmündedir.
Müdür Nava hamaset yapacağına, koltuğunu garantilemek için abilerinin sözlerini
tekrarlayacağına açık ve net olarak, Avrupa Birliği’nin hangi konularda adadaki iki
toplumun eşit olduğu gerçeğini ortaya koyarak, siyasi eşitliğe dayalı uygulama
yaptığını mertçe, somut örnekler vererek açıklamalıdır.
Avrupa Birliği hellim konusunda bile, Kıbrıslı Türklerin eşitliğini göz ardı ettiğini,
Kıbrıslı Türklerin ürettikleri hellimin tescilini, güzel bir ayak oyunu ile Rum tarafının
onayı ve denetimine tabi tuttuğunu siyasetle ilgili herkes bilmektedir.
Avrupa Birliği, hellim konusunda Rum Tarım Bakanlığı’nı iki toplumun eşit olduğu
ilkesinin dışına çıkarak “yetkili makam” olarak görmesi, Kıbrıslı Türklerin imal ettiği
hellimin AB iç pazarına ihracatında Müdür Nava’nın var olduğunu iddia ettiği siyasi
eşitlik ilkesinin dışında bir uygulamadır.
Kıbrıs adasında, Kıbrıslı Rumların Kıbrıslı Türklere karşı 21 Aralık 1963 günü
başlattıkları silahlı saldırılar, katliamlar ve soykırımdan başlamak üzere günümüze
değin, aradan geçen 59 yılda ben, Avrupa Birliğinin, Kıbrıslı Türklere “Kıbrıs
adasındaki siyaseten eşit iki toplumdan bir tanesi” şeklinde ve düzeyinde hiçbir
yaklaşım ve siyasi tavır görmedim.
Nava’nın açıklamasının aksine Avrupa Birliği’nin, Kıbrıs Rum tarafını Kıbrıs Adasının
sözde “tek devleti ve temsilcisi” olarak görmesi, Kıbrıs Türk halkına ise sadece bir
“toplum” muamelesi yapması, Kıbrıs meselesinin özü ve bugüne değin de sonuçsuz
kalmasının en büyük nedenlerinden biri olduğunun en bariz göstergesidir.

Kıbrıslı Rumlar 1 Mayıs 2004 günü Avrupa Birliği’ne yasadışı olarak kabul edilirken,
Annan Planı döneminde AB’nin Kıbrıslı Türklere verdiği sözleri tutmaması ve bunun
üstüne ilave olarak da Kıbrıslı Türklere sormadan, onayını da almaya gerek
görmeden “Adanın tümünün AB’nin toprağı” olduğunu 10. Protokole yazması,
Avrupa’nın sömürgeci anlayışına uygun bir durum ve yüz karasıdır…
Dünyadaki en büyük katliamları gerçekleştirmiş, milyonlarca insanı sömürge yönetimi
ile ezmiş Avrupa Birliği’ne söylenecek tek söz vardır: Bize gqölge etme başka ihsan
istemez!
Prof. Dr. (İnş Müh), Doç. Dr. (UA. İliş.) Ata ATUN
Akademisyen, Kıbrıs İlim Üniversitesi
KKTC III. Cumhurbaşkanı Politik Danışmanı