Bu muhalefet başımızda oldukça kaybederiz

Bu muhalefet başımızda oldukça kaybederiz

Ökkeş Ağaoğlu

YIL 2001... AKP işbaşına geldi. CHP muhalefet.. Sonra uzun yıllar devam etti ve bugüne kadar gelindi... Peki ne oldu?..

Hiç... N’olacak?.. Aynı CHP muhalefet kürsüsünde devam ediyor... Peki ne yapıyor?.. Sadece (hiçbir yetkisi olmayan) Meclis kürsüsünde esip yağıyor... Peki kaâle alan var mı?.. Yok... Sadece kürsüye çıkma işi yapılıyor?.. Sırası gelen konuşuyor... Sırası gelmeyen Meclis’e dahi gelmiyor... “Nerede” diyorsunuz?.. “Çalışıyor” deniliyor... “Peki nerede çalışıyor” diyorsunuz?.. “Onlar çalıştığı yeri bilir” deniyor. “İyi de kardeşim biz bilmiyoruz” diyoruz... Cevap hemen hazır: “Bizim saklı gizlimiz yoktur. Halkın önünde her zaman hesap vermeye hazırız” deniyor... “Yahu biz halk adına soruyoruz” diyoruz... “Tabi, tabi” deniyor ve bildiklerini okuyor(lar),,,. Kim okuyor biliyor musunuz?.. Muhalefetin önde gelen en bıçkın adamları... Allah’tan içlerinde halkın arasına gerçekten karışan iki elin sayısını geçmeyen CHP’li vekiller arı gibi çalışmaktalar. Kimisi tarımda yapılan haksızlıkları gözler önüne seriyor... Köylünün yanında. Bir değeri de Sayıtaş raporlarının Meclis’e gelmeyen itirafnamelerini televizyonda tek tek anlatarak görevini hakkıyla yapıyor. Peki bunu dinleyen var mı?.. Yok... Neden yok?.. Çünkü o iki bilemedin 3 tane TV kanalını seyreden yok. Hatta CHP’ye oy verenler ile bu televizyonları izlemiyor. Sadece “CHP’ye oy veriyoruz” diyorlar. Peki muhalefet nerede?.. İşte bu 2 – 3 televizyon kanalında. Diğerleri zaten göstermez. O halde yokları oynuyorlar.

GAZETECİ LEVENT GÜLTEKİN’İN AÇIKLAMALARI CHP’Yİ VE İDARİ KADROSUNU HİÇ Mİ HİÇ RAHATSIZ ETMİYOR... HATTA BİRİLERİ ÇIKIP DA BİR AÇIKLAMA DAHİ YAPMIYOR... NEDEN YAPMIYOR?.. AÇIKLARI VAR DA ONDAN... İster sevin ister sevmeyin siyaset alanında bazı gerçekler ortaya çıkıyorsa kulak kabartacaksınız... Dinleyeceksiniz... Hemen müdahale etme kolaylığına değil, sorgulamaya ve soruşturmaya yöneleceksiniz... Müdahaleyi şu içinden çıkamadıkları kurultayda yapacaksınız... Ancak o zamana kadar geçen zamanı neden boşa harcıyorlar diye de soru soracaksınız. Bu soruyu kurultayda değil, şimdi soracaksınız... Hele ki Levent Gültekin’in açıklamalarından sonra bu ifadelerin üstüne gide gide Kılıçdaroğlu’nu ve ekibini soru yağmuruna tutacaksınız. Öyle ki bunu yapmayan CHP asla halkın partisi olamaz. Zaten olmadı da... Çünkü bu dünyalar kadar olumsuzluklar yaşanıyorken siz halâ hükümeti indiremiyorsanız, bir daha hiçbir zaman indiremezsiniz. Düşünün geçmişteki yılları... O zamanlarda yaşadığımız muhteşem siyasi partilerin başında Demirel ve Ecevit vardı. Hangi parti iktidarda şımardıysa... Halkına karşı haksızlık yaptıysa, muhalefetteki diğer partinin lideri anında ve aynı günden başlayarak onlarca mitingler yapıp hükümeti erken seçime zorlardı ve iktidardan indirmesini bilirdi. Bugün bakıyorsunuz, mazot müthiş bir pahalılık yaşıyor... Tarım durma noktasında (hatta durdu), ama muhalefet kurultay hazırlıklarıyla kendini kaybetmiş durumda. Ne halkı düşünen var, ne de geleceği... Varsa da – yoksa da Kılıçdaroğlu ve ekibinin koltuktan kalkmaması için yapılan bir mücadele var... Peki nereye kadar?.. Biz söyleyelim, kurultayda koltukları kazanıncaya kadar. “Peki halk?.. Halk ne olacak?..“ sorusuna, “Aman canım onlar dayanmasını bilir. Yılbaşına kadar dayansınlar, biz onların sorumluluğunu şu aşamada almak istemediğimiz için halk mitingleri yapmak istemiyoruz” diyecekler...

BUGÜNKÜ CHP NASIL BİR CHP BİLİYOR MUSUNUZ?.. HARIL HARIL ÇALIŞAN AKP YARIN ANAYASAYI DEĞİŞTİRİP ŞERİAT KONUNLARINI İŞLERLİĞE SOKSA, CHP SANKİ ÜLKEDE ŞERİAT YOKMUŞ GİBİ DAVRANACAK... “Bu ülkeye şeriat bile gelse” asla “Bu ülkede şeriat – şeriat yok” diyerek süslü çadırlarından... Süslü makam araçlarından ve süslü ofislerinden dışarı çıkmayan bir CHP göreceksiniz. Neden mi?.. Daha düne kadar Levent Gültekin’in açıklamalarına ve itiraflarına bir karşı söz söyleyemeyen bir CHP, yarın da yok hükmünde hareket ederek halkın karşısına çıkmaya çalışacaktır. Peki o halkın karşısına çıkma olayı hangi tarih olacak?.. Tabii ki kurultay sonrası... Yani seçime 2 ay kala... Allah size tepenizden baksın CHP... Hiç mi gururunuz yok?,, Hiç mi vicdanınız yok?.. Ülke bu sefilliği çekerken, emekliler bu sıkıntıyı çekerken... Çalışanların tazminatları bir fonda toplanmak istenirken siz halâ neden dışarı çıkmazsınız?.. Siz deli misiniz?.. Sizin yaptığınızın adı asla siyaset olamaz. Sizinki korkaklık ve ruhsuzluk... CHP’nin oturmuş karakterini bozan tiplerden başka bir şey değilsiniz. Neden mi?.. Hadi diyelim ki, yerel seçimlerde CHP olağanüstü başarı elde etti ve kazandı... Peki belediyle meclislerinnde çoğunluğu elde edebilecek mi?.. Bunun için çalışmalar yapılıyor mu?. Hayır... İşte onun çalışması parti içinde sinsi politikalarla değil, aksine halka giderek, halkın büyük çoğunluğunun oyunu alarak seçimi kazamanızla mümkündür. Yoksa yan gelip yatayım... Halk nasıl olsa beni seçer diyerek iktidarı küçümserseniz (tıpkı bugün olduğu gibi) çok şey kabedersiniz. Çünkü iktidar için borca girmek daha kolay bir gelir kapısı yoktur. Anında Merkez Bankası’nın borç kasasını açar, ona – buna ballı siyaset dağıtarak sizi her an yenebilir. Çünkü siz sokağa çıkmazsanız iktidar sizi, o çıkmadığınız sokakta boğar...

BELEDİYE MECLİSLERİNDE BÜYÜK ÇOĞUNLUĞU KAZANMAK ZORUNDASINIZ. BUNUN YERİ DE HALKTIR... SOKAKTIR... DEV MİTİNGLERDİR... ÖYLE OTURDUĞUNUZ YERDEN AHKAM KESMEK DEĞİLDİR. BUGÜN DURGUNSUNUZ VE KAYBEDERSİNİZ. Yerel seçimlerde kazansanız bile haksızlıklar misliyle devam eder. Bunu sakın unutmayın. Peki nasıl devam eder?.. Tabii ki belediye meclislerinde iktidar çoğunluğu elde ederse (tıpkı bugünkü gibi) sizi hiçbir zaman kımıldatmaz. Hatta size nefes bile aldırtmaz. O zaman ne yapacaksınız?.. Geçen seçimde olduğu gibi 50 bin ve üzerinde olan sandıkların başında hiçbir müşahitin olması için sıkı bir disiplin siyaseti uygulayacaksınız. Bunu bugünden yapacaksınız. Ayrıntıları ile müşahitleri uyaracaksınız. Tepkili ve etkili siyaset yapmak istiyorsanız, bunu halktan başlayarak sokaklara kadar, mezralara kadar ineceksiniz. Çünkü buün bir AKP’li seçmenin çıkıp da “AKP’ye bu elimde oy verdim. Bir daha verirsem bu elim kopsun, hatat kırılsın” sözlerine kanmayın. Her şey, o 1 metrekare kabinin içinde değişiyor. O kabinden AKP olarak çıkacaklarını söylemek hiç de yalan olmaz. Ama siz bugün sokaklara çıkıp dev mitinglerle halkı uyarırsanız, bugün yeni Anayasa yapmak isteyen iktidarın halka gittiğinde halkın bilinçli olduğu döneme rastlayacakları için gerisin geri döneecekler. Ve sandıktan laiklik çıkacak. Ama siz bunu yapmazsanız. Anayasayı neden değiştireceklerini söylemezseniz, adamlar laik Anayasa diye yutturarak istedikleri şeri Anayasasını kabul ettirip milletin anasını ağlatırlar. Tabii size bir şey olmaz. Halk yere olan maaşınızı alıp, kıçınızı büyültürsünüz. Daha halâ dışarı çıkmıyorsanız, dev miting yapmayı düşünmüyorsanız, size verdiğimiz vergiler de, emekler de haram zıkkım olsun.