CHP-İYİ Parti vatan - millet diyor, AKP ise İstanbul

CHP-İYİ Parti vatan - millet diyor, AKP ise İstanbul

Ökkeş Ağaoğlu

 

TÜM Türkiye 2023 seçimlerine kilitlenmiş halde... Sanki bütün dertler... Bütün sıkıntılar... Bütün anlaşmazlıklar bitecekmiş gibi bir algı salıverildi kamuoyuna... Öyle böyle de değil... Ama bir yerde doğru... Bu kadar zamların... Bu kadar hayat pahalılığının... Bu kadar işsizliğin ve bu kadar sıkıntının önüne geçip de “Dur” diyecek bir hükümet olmadı... Bundan sonra da olmayacak gibi... Neden mi?.. Halk sıkıntı çekiyor, ama millet bahçelerine olağanüstü para harcanıyor... Halk sofrasında ekmeği çok pahalıya yiyor ve hatta alamıyorken, devletin “İtibardan tasarruf olmaz” rahatlığı ve fiyakalığı halkın sırtına yükleniyordu yükleniyor. Peki “Bundan ve bunlardan kurtulmanın adresi nedir acaba?” diye bir soru sorulduğunda, iktidar “2023 seçimleri” derken, muhalefet “Erken seçim” diyerek daha fazla beklemenin bir anlamı ve mantığının olmadığını açıklıyor. İki arada – bir derede sıkışıp kalan halkımızın dertlerini ve ızdırabını anlayan ve dinleyen olmuyor. Gerçi muhalefet halkı dinlemek için her gün ve her saat sokaklarda, çarşı pazarda ve caddelerde gezerken, iktidar üyeleri buna tenezzül etmiyor. Neden biliyor musunuz?.. Hep yanlış iş yaptılar da ondan.
 

2023 SEÇİMLERİ KİMİLERİ İÇİN FARKLI YÖNDE İLERLERKEN, KİMİLERİ VATAN – MİLLET İÇİN KOLLARI SIVIYOR... NEDEN Mİ?.. HALKÇILIK VE MİLLİYETÇİLİK ADINA YAPILMASI GEREKENLERE ÖNCE HALKTAN BAŞLANMASI GEREKİYOR DA ONDAN... YOKSA GERİSİ HİKAYE... Bu seçimde hem ülkenin kaderi tayin edilecek... Hem de milliyetçilik ruhunun yaşayıp yaşamadığı resmen tespit edilecek... Çünkü iktidar partisi “Her türlü milliyetçilik ayaklarımızın altındadır” söyleminden sonra çok pişman olmuştur, bu kesin... Ama bu söyleminden sonra geri dönmeyi de kendine yediremediği için ve sözünün arkasında durmak için her vesileyle CHP’ye çatmak... Kılıçdaroğlu’na sürekli saldırmak... İmamoğlu’nu belediyede hareketsiz kılmak... İstanbul Belediyesi’nin yardım kampanyalarına el atarak onları “Yardım etmiyormuş” gibisinden bir algıyla İmamoğlu’nu gidecekler listesinin başına yazdırmak... Evet, iktidar partisi bunları yapmak için kolları her zaman sıvamıştı... Ama ne yazık ki başaramadı... Neden biliyor musunuz?.. Halka yansıyan pahalılığa “Dur” demeyen bir hükümet vardı... Millet borç altında ezilirken, millet bahçelerine olağanüstü ve sınırsız bir para harcayan hükümet vardı... Enflasyon ve hayat pahalılığını durdurmanın da ötesinde, yeni ekonomik modeller ve paketler hazırlamayan bir hükümetin vurdumduymazlığı vardı... Evet, tüm bu gelişmeler iktidar partisinin hayata bakış açısını resmen gözler önüne seriyordu. Daha doğrusu muhalefet bu kez çok ama çok büyük bir fırsatı çok iyi değerlendiriyordu.

AKP’NİN BÜTÜN DERDİ ADETA İSTANBUL İÇİN START ALIYORDU... OYSA MUHALEFET VE 6’LI LİDERİN MASASI BÜTÜN TÜRKİYE’Yİ KAPSAYAN BİR DERTLER YUMAĞINA ÇARA ARIYORDU... ARADAKİ FARK HALKÇILIKTI... OYSA AKP İSTANBUL İÇİN YANIP TUTUŞUYOR... AMA KARŞISINDA İMAMOĞLU – KAFTANCIOĞLU EKİBİ OLACAK... AKP hükümeti, ne yapıp edip yine İstanbul konusunu masaya yatırmaya başladı. Son olarak “İstanbul’un neresinde ne var?.. Sıkıntılar nelerdir?.. Nasıl oluyor?.. Onlar nasıl giderilir?.. Bunları bilen birisiyiz... Atbii sizler eğer tuzlanmayan yollarda araçlar kilometrelerce kuyrukları oluşturursa herhalde bunun bir sorumlusu vardır?.. Veya sorumluları vardır?.. (......) Tabii bunu yapmayanlar belli, bu tam anlamıyla bir basiretsizliktir. Siz kar yağdıktan sonra tedbir alamazsınız, kış mevsimine girerken bütün tedbirlerinizi almalısınız. Tabii ne yazık ki daha önceki yürüyen uygulamaları bile devam ettiremeyen bi yönetim elinde şu anda İstanbul... Biz İstanbul’umuzu bir defa kaderine terk edemeyiz...” İktidar bunu söylerken, 2023 seçimleri için iyi bir giriş yaparak cumhurbaşkanlığı seçimine İstanbul algısını da yaratarak bir değil, iki seçim anlayışını bir potada eriterek halkın karşısına çıkarmak istiyor. Bu siyaset olarak algı ve politik manevralardır. Siyaset sahnesinde her türlü siyasi çıkışlar ve inişler olur. Bu da normaldir. Ama muhalefetin ağır bastığı şu günlerde AKP’nin söylemleri biraz kulak ardı ediliyor gibi... Çünkü AKP’li vekiller halkın arasına giremiyor. Halkla kaynaşamıyor. Halkın “Bu pahalılık ne olacak?” sorusuna verecek bir cevap bulamıyor. Oysa 6’lı masa ve özellikle Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener sokak sokak, mahalle mahalle, köy köy dolaşarak halkın arasına katılıyor, politikalarını halka tek tek anlatabiliyor. İşte tam da burada bir de seçim arifesinde arı gibi hazırlanacak olan İmamoğlu – Kaftancıoğlu ikilisinin seçim ordusu daha da genişlemeye devam ederken, AKP bu gidişatın sekteye uğraması için sabırla bekliyor ve bir şeyler yapmak istiyor. Ama olmuyor. Çünkü AKP “Benim için önemli olan İstanbul” imajını verirken, Kılıçdaroğlu – Akşener ikilisi ve diğer muhalefettekiler “Bizim için önemli olan bütün vatan, bütün Türkiye ve Türk halkı” diyor. İşte aradaki fark bu. Sanki burada şu sonuç çıkıyor: AKP “İstanbul” diyor ve onu kazanmak istiyor. Muhalefet ise, “Bütün Türkiye, bütün vatan ve Türkler” diyor...