CHP kapatılsın fantezisi ile kumpasçılığın kitabı yazılıyor

HÜKÜMET ne yapacağını bilmiyor... Hatta bilemiyor... Neden bilemiyor biliyor musunuz?.. En başta hükümet olarak hangi konuya nasıl bir çare bulacağını... Hangi soruna çare olacağını tahmin bile edemiyor... Ama yandaşlara ve kandaşlara yapılan devasa yardımlarla hayatı kendi çerçevesinde harika kılıyor... Hayatı harika kılış ne namaz kılışına benziyor... Ne de imam cemaat ilişkisine... Sadece ve sadece bütçenin devası kalemlerini dilediğine vermek... Diyanet’e bütçeden en büyük pay ayırmak... Siyasal çekişmeleri hiçe sayarak muhalefete inatla en alakasız yerlere devasa bütçeyi kasalarına koymak ne zamandan beri sağlam bütçe oluverdi?.. Sırf muhalefetin dediği olmasın diye... Sırf muhalefetin önergeleri yürürlüğe girmesin diye... Sırf muhalefetin halktan yana tavrı olsa bile halkı umursamamak adına bildiğimi okurum diye... Böylesi bir inatlaşmayla hükümet yönetmek başlı başına çöküşün ayak izlerini taşımakta... Bunun dışında ne yaparsanız yapın bir türlü hükümetin elle tutulur ekonomik anlayışına şahit olamıyorsunuz, ne yazık ki...

KOSKOCA MECLİS’İ DEVRE DIŞI BIRAKAN AKP HÜKÜMETİ, İŞİNE GELDİĞİNDE  BAZI MADDELERİ KANUNLAŞTIRMAK İÇİN KULLANIRKEN... İŞİNE GELMEDİĞİ DURUMLARDA MECLİS’İ ADETA DİLSİZ DURUMA GETİRDİLER... MECLİS’İN KÜRSÜSÜ BİLE KALDIRILDI DEMEK DOĞRU OLUR...

Muhalefet kanadı, Meclis’te hükümetin hemen hemen halk için hiçbir konuyu ele almadığını savunarak önerge üstüne önerge verdi... Ama Meclis Başkanı ne bu önergelerin içeriklerinin çok önemli olduğunu kendi kürsüsünden açıkladı... Ne de hükümetin vekilleri oturduğu sıralardan söz alarak halkın derdine çare olabilecek önergeleri kabul edeceğini söyledi... Hatta kıllarını dahi kıpırdatmadılar... Nasıl olsa hükümeti Meclis değil saray temsil ediyor diye düşünerek kalplerini ve vicdanlarını tatile çıkaran AKP’li vekiller, kendilerini bu işten sıyırabileceklerini düşünüyorlar... Oysa halkımız bu vekillerin Meclis’te sadece kol kaldırmak için bulunduklarını... Üstelik Meclis’in hiçbir yetkisinin olmadığını düşünüyor... Böyle düşünmekte de yerden göğe kadar haklılar. Çünkü hükümet, istedikleri ve çok önem taşıyan kendi siyasi duruşlarına destek açısından bazı maddeleri kanunlaştırmak için Meclis’i hemen devreye koyarken... Muhalefetin 3600 ek gösterge önergeleri... Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) için önerge üstüne önerge vermesi hükümet kanadında hiçbir zaman destek görmedi... Hatta kendilerine köstek olur düşüncesiyle adeta bu isteklere ve önergelere ateş püskürtüldü. Sanki 3600 ek göstergeden ve EYT haklarından yararlananlar düşmanlarmış gibi... Hiç böyle düşünce olabilir mi?.. Ama ne yaptılar ne ettiler ekonomiyi allak bullak ettiler... İşin içinden çıkamayınca EYT ve 3600 için kolları sıvadıklarını açıklamaya başladılar. Gel de inan inanabilirsen.

CHP KAPATILSIN DİYEN AHMAK FANTAZİCİLER, KUMPASÇI OLMUYOR MU?.. KILIÇDAROĞLU OLMASAYDI, ACABA HÜKÜMET NE YAPARDI?.. CHP OLMASAYDI ACABA BUGÜN DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜK ADINA CUMHURİYET SAVUNULABİLİR MİYDİ?..

Bugün (Vatan Millet Sakarya) misali her şeyi ideolojik kavramlara hapsederek siyasi amaçlara şöyle bir uzanıvermek ne kadar yanlış ise... CHP gibi kökleşmiş bir partinin kapatılması için fantezi yazılarıyla kumpas kuranlar bir o kadar ahlaksız ve terbiyesizler. Bunun böyle olmadığını iddia edenler de, bu satılık kalemlerin duruşlarına ve savcıların hareketsizce öylece kalakalmalarına tanık olmamakta ısrar etmekte. Oysa ağızlarından çıkan her kelimenin kağıda iğrenç bir şekilde dökülmesi... Atatürk ve CHP düşmanlığıyla Türk milletine hakaret edişler... Milletin açlığını ve sefilliğini görmemek için gece bile siyah gözlükle dolaşan satılık kalemşörler oldukça bu ülkede ne siyaset yapılır... Ne Meclis çalışır... Ne de millet bütün gerçekleri harfiyen öğrenebilir. İşte bu öğrenme boşluğunu alın teriyle dolduran CHP, muhalefet etmekte o kadar başarılı olmaktadır ki, AKP yaptığı bütün toplantılarda CHP’ye ve Kılıçdaroğlu’na hakaret üzerine hakaret edebilmekteler. Neden hakaret edilmekte?.. Çünkü çizgi film He-Man (Hi-Men)’de olduğu gibi “Güç bende artık” söylemini açıkça söyleyerek bütün yargıyı kilitlediler de ondan. Oysa demokrasi rejimiyle çalışan ülkelerde yargı halk adına hareket eder ve yanlış olan her şeyi doğru yapmaya çalışır ve yapar... Oysa bugün Türkiye’de bu tür yanlışlar işlemekte. “Hükümet, CHP’yi terör örgütüyle ilişkilendirerek kapatma yoluna gidebilir” diyen hayali bir satılık kalem rahatlıkla makalesini bugün böyle yazabiliyorsa... Ve buna yargı sadece bakarak izliyorsa o ülkede “Demokrasi var” diyemezsiniz... Diyenin de alnı karışlanır. 

CHP DEV MİTİNGLER YAPMALI... MHP'NİN TUZAK KONUŞMALARININ HEPSİNİN CEVABINI VERMELİ... VİDEOLARLA AKP'YE NASIL ESİP YAĞDIĞINI... BUGÜN İSE ATATÜRK'E VE CUMHURİYETE HAKARET EDEN PARTİNİN ARKASINDA NASIL DA DURDUĞUNU HALKA GÖSTERMELİ... HALKIMIZIN ÇOĞU BUNLARI BİLMİYOR VE BİLENLERİ DE SUÇLUYOR... BUNLAR TEK TEK GÜNDEME GELMELİ...

Bu olumsuz gelişmelerden sonra ne yapılmalı?.. Tabii ki CHP dev mitingler yapmalı... Halkını uyarmalı... Ayrıca bir de şöyle düşünülmeli: Bugün MHP “Ben muhalefetim” diyerek halkı kandırıp AKP’ye destek olursa... Aynı şekilde CHP diye bir parti de olmasaydı, bugün Türkiye’nin siyasi duruşu ideolojik olarak hangi safhalarda olurdu?.. Hiç düşünüldü mü?.. Onun içindir ki Atatürk’ü sevmezler... Onun içindir ki CHP’nin kapatılmasını ve Kılıçdaroğlu’nun da siyasetten çekilmesini isterler. Ama nafile. Bunlar son çırpınışları gibi bir şey oluyor... Bu çırpınışların son şansları olduğunu kendileri de iyi bilmekte. Çünkü ekonomik çıkışı bir türlü yapamayan AKP, CHP ve Kılıçdaroğlu’na saldırarak gündemi doldurmaya çalışıyor. Yani havanda su dövmek gibi bir şey... Ama yandaşa sorarsanız, CHP kapatılsın fantezisi ile kumpasçılığın kitabını yazmaktalar. Hem de utanmadan ve sıkılmadan.