CHP ve İYİ Parti arasındaki kavga İmamoğlu polemiği

CHP ve İYİ Parti arasındaki kavga İmamoğlu polemiği

Ökkeş Ağaoğlu

İLK başta şunu söylemek gerekir ki siyaset gerçekten de çok ince bir sanat... Hatta çok düşünürlük gerektiren bir sanat... Her insan siyasetçi olamaz... Olsa bile herhangi bir zor durumda küfürsüz, sataşmadan konunun içinden nasıl kurtuluruz diye ince hesaplar yapılmalıydı... Yani partisel iç güdüyle hareket etmenin kimseye yararı olmadığı gibi...

 

Görünen bazı manzaralar bize bunun geçersiz ve saçma sapan olduğunu gösteriyor. Şu anda Meral Akşener - Kemal Kılıçdaroğlu tartışması masaya yatırıldı... Peki bunun kime faydası var?.. Elbette ki AKP'ye... Peki iktidar bu durumda ne yapacak?.. Hiç ne yapacak ki?.. Uzaktan seyredecek, en ufak bir kavgayı devasa boyutlara taşıyacak... Yani pireyi devecik yapacak... 6'lı Masa'nın bir ayağını kırmak için elinden gelen her şeyi yapacak. Yapmakta da haklı... Siz böyle birbirinizi yerseniz... Uluorta meydana çıkıp saçma sapan açıklamalar yaparsanız... Millete de dışarıdan yanlış izlenim vermiş olursunuz... Ve sonuç olarak 6'lı Masa'nın bir ayağının değil, 2 ayağının bile kırılmasına ve masanın dağılmasına neden olabilirsiniz. Çünkü burada en büyük kabahat genel başkanlarda... Öyle ki ne bir açıklamanın grubuna yansıyacağı eleştiri boyutunu hesaplayabiliyorlar... Ne de iki liderin bir nezaket ziyaretiyle konuya açıklık getiriyorlar. Açıklıktaki kastımız, Meral Akşener'in İmamoğlu ile olan dayanışmanın orta yerde durmasının kimleri rahatsız ettiğinden çok, kimilerine de Akşener'in sert ve olumsuz çıkışı 6'lı Masa'ya oldukça zarar veriyor... Bunun olmaması için iki partinin hem kurmayları ve hem de liderleri bir araya gelip nezaket ziyaretinin seçimde daha da kemikleşmiş bir birlikteliğe adım atmalarının izlenimini vermeleri gerekir. Yoksa ikinci toplantı, yok bilemediniz üçüncü toplantı yaparak iki partinin arasındaki sıkıntıyı aza indirmenin gayreti hiçbir zaman her iki partiye fayda getirmez...

OLAY NEREDEN KAYNAKLANIYOR?.. MERAL AKŞENER İLE EKREM İMAMOĞLU'NUN MİTİNGDE DAYANIŞMA İÇİNDE OLMALARININ DEĞİŞİK DÜŞÜNCELERE VARILMASINDAN KAYNAKLANIYOR... PEKİ AMA YANLIŞ ANLAMA OLSA BİLE DÜŞÜNCELER DOĞRULTUSUNDA DOĞRUYU BULMAK GEREKMİYOR MU? Bütün mesele Meral Akşener'in Ekrem İmamoğlu'nu desteklemesinden kaynaklanıyor... Yani bu destek siyaseten öylesine farklı yorumlara yol açıyor ki, kimileri "Meral Akşener herhalde aday olarak Ekrem İmamoğlu'nu gösterecek" derken... Kimileri de, Kılıçdaroğlu'nun adaylığına sıcak bakmıyor.Ne olursa olsun İmamoğlu'nun vizyonunu beğendiği için İYİ Parti'nin cumhurbaşkanı adayının İmamoğlu'ndan yana bir görünüm verdiği yönünde bir duruş gördüler. Kim gördü?. Tabii ki CHP'liler... Yani vekiller... Bu durumda ve ortada bir açıklama dahi yokken ve Kılıçdaroğlu da yurt dışındayken CHP'li bir isim tartışmayı başlatmış oldu. Tartışma öncesi Kılıçdaroğlu'nun her zaman "Cumhurbaşkanı adayının 6'lı Masa'da ortak karar alınarak belirleneceğini" ifade etmişti. Eğer tartışmaya dönersen, Kılıçdaroğlu Almanya ziyaretindeyken CHP'li Bülent Kuşoğlu'nun açıklaması gündeme oturdu. Neydi o açıklama?.. Şuydu: "6'lı Masa Kemal Bey'in adaylığı için kuruldu. Kemal Bey aday olmazsa masa dağılır" demişti. Tabii bu açıklama ardından hiçbir tekzip görmediğini ifade eden Akşener "Kendilerinin bu konuda noter olmadıklarını" açıklaması da fitilin ateşini iyice yükseltmeye neden olmuştu. Burada, hem Bülent Kuşoğlu'nun açıklaması yanlış oldu... Hem de Meral Akşener'in bu tür konuşmanın karşılığını sert vermesi yanlışı daha da körüklemiş odu. Oysa buna verilecek en güzel cevap her zaman olduğu gibi Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisiydi. Ve Kemal Kılıçdaroğlu bu cevabı "Yani cumhurbaşkanı adayının ismi ortak verilecek" demesiyle gündemi daha fazla işgal etmemeye çalışıyordu. Ama ne yazık ki Kemal Kılıçdaroğlu'nun hiç istemediği dedikodu ve çocukça kavgaya dönüşen polemik tartışma, 6'lı Masa'ya zarar verecekti. Bunu engelleyen yine Kemal Kılıçdaroğlu oldu ve hemen Meral Akşener ile bir toplantı yaparak konuyu yumuşatarak 6'lı Masa'ya bir zararın gelmemesine çalıştı. Ve son toplantıda adayın belirlendiği e ortak kararın uyum içinde çalıştığı mesajı kamuoyuna verilmiş oldu. Umarız 6'lı Masa aynen yoluna devam eder.

MERAL AKŞENER "BEN BAŞBAKAN OLMAK İSTİYORUM. CUMHURBAŞKANLIĞA ADAYLIĞIMI KOYMAYACAĞIM" DEMİŞTİ. BU NE DEMEK?.. "KİM CUMHURBAŞKANI ADAYI OLURSA OLSUN BENİM GÖZÜM BAŞBAKANLIKTA" DEMEK... BURADA ŞUNU ANLAMALIYIZ: CHP'Lİ KUŞOĞLU'NUN HER NE KADAR KILIÇDAROĞLU DESE DE, 6'LI MASA'NIN ORTAK KARARI KUŞOĞLU'NU BASTIRIR... Kemal Kılıçdaroğlu her azman ne diyordu?: "Cumhurbaşkanı adayı 6'lı Masa'da ortak belirlenecek." Bu çok güzel ve sakinliğe davet edilen açıklamaya yönelik Meral Akşener'in de, "Bunların hepsi saçmalık, ahmaklık, geri zekalılık... Geri zekalılık her tarafta mevcut, onun için böyle oluyor" demesi bardağı taşıran damla olmuştu. Yani CHP'li Kuşoğlu'nun Kılıçdaroğlu'na göre yanlış konuşması... Meral Akşener'in de "Geri zekalılık" diye açıklaması 6'lı Masa'nın ruhuna çok zarar verecek nitelikteydi. Şimdi burada asıl olan ise, Akşener ekibinin yanlış açıklamaları da oldu. Nasıl oldu? Bu konuda çıkan haber aynen şöyle oldu: İYİ Parti Mali İşler Başkanı ve Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır, Twitter'dan yaptığı paylaşımda "Biz bu kutlu yola çıkarken sadece ve sadece milletimize söz verdik, güvendik. And olsun şart olsun milletimizi yanıltmayacağız. Milletimiz ne derse o." Sonrası mı?.. Sonra çok coştu ve aynen şunu yazıverdi: "Millet beşten büyüktür." Yani Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın " Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin daimi üyeleri olan beş ülkeye "Dünya 5'ten büyüktür" göndermesini kopya çekmiş gibiydi adeta. Bunun yanlış olduğunu anlayan Dikbayır, kullandığı bu paylaşımı siliverdi... Neden sildi?.. Yanlış yaptı da ondan... Konu eleştiri boyutuna gelince evelallah coşuyorlar... Ama yapıcılığa gelince küskünleri oynuyorlar. Tıpkı Kuşoğlu'nun da "Masa Kemal Bey'in adaylığı için kuruldu. Kemal Bey aday olmazsa masa dağılır" demesindeki yanlış gibi... Çünkü Kemal Kılıçdaroğlu hiçbir zaman 6'lı Masara böyle bir açıklamada bulunmadı. Zaten kullanılmaz da... Çünkü katılımcı adayların siyasi duruşu zaten konunun bu yönde gelişeceği düşüncesinde hemfikirlerdi. Bunu Temel Karamollaoğlu "Kılıçdaroğlu'nun adaylığı hakkıdır" demişti. Kısaca Meral Akşener'in İmamoğu'nun mitinginde onu yalnız bırakmaması, Kılıçdaroğlu'nu istemiyor imasından yola çıkılarak gereksiz bir tartışmanın polemiğe dönüşmesine neden oluverdi... Meral Akşener kabahati, partisinde ağırlığı olup olmadığının belirtisi olarak yaptığı toplantıda yapacağı açıklamayla ortaya çıkacak. Bu arada Kemal Kılıçdaroğlu ismi CHP içinde ne kadar ön plana çıkarsa çıksın, İYİ Parti'nin kararı ve açıklayıcı görüşler birliği sağlayacak mı? Sağlamayacak mı?.. Bunu hepimiz göreceğiz... Ancak siyasette görüş ayrılığı doğaldır ve bu doğallığı doğal olarak karşılamak gerekir. Burada iki liderin tekrar bir araya gelmesi veya verecekleri açıklamalar düğümü çözecektir. Bakalım adaylıkta Kılıçdaroğlu geri dönüş mü yapacak?.. Veya Meral Akşener "Bizim de adayımız Kılıçdaroğlu" mu? diyecek. Bekleyip göreceğiz. Ama görünen odur ki Meral Akşener, daha yolun başından beri İmamoğlu'nu destekliyor olmasıdır. Ama İmamoğlu'nun siyasi açıdan durumu hukuki açıdan kritik olduğu için, Akşener'in ve kurmaylarının çıkardığı rahatsızlık pek akılcı değil. Umarız masaya bir zarar gelmez.