CHP'de artık hesap verme zamanı gelmiştir

CHP'de artık hesap verme zamanı gelmiştir

Ökkeş Ağaoğlu

ARTIK sosyal demokratlıkla ortanın solu ve ortada olmayan solun (Yani Atatürkçülerin) silkelenip ortaya çıkmaları gerekiyor... Yok öyle ben küstüm de, bundan sonra bir daha artık o partiye ayağımı basmam demek...

 

Yok öyle bilmem kimler benim hakkımda şunu söylemiş - bunu söylemiş diyerek sosyal demokratlıktan usanıp gerisin geriye hareketle başka partilere yatay geçiş yapmak... Yok öyle (Ben CHP Genel Başkanıyım, biz AKP'ye benzemeyiz. Orada reislik kültürü var. Biz de ise eleştiri kültürü var. Bizde herkes genel başkan karşısında adaylığını da koyar, eleştirisini yapar) deyip yan çizmek... Ve sesini duyurmak için yürüyüş yapmak isteyen CHP'liyi partinin dışına atmak... Yok öyle (Mahalli seçimler var. Önümüzde de kurultay var. Aynı genel başkan ile yolumuza devam edelim. Mahalli seçimden sonra genel başkanlık yarışını düşünürüz) demek... Yani her zaman siyasi bir gelişmeye kulp bulmak çok kolaydır... Mahalli seçimden sonra ne var diyeceksiniz. İnanın ona da bir kulp bulur ve (Şimdi genel başkanlık yarışını bir kenara bırakalım ve çekirdek kadromuza dönelim) diyerek yağcılık dönemine girilecektir. Hatta sırf Kemal Kılıçdaroğlu makamda otursun diye büyük çalışmalar yapıyoruz yalanının ayağına yatarak ve de (Eskiye rağbet olsaydı Bit Pazarı'na nur yağardı) atasözü hatırlatmasına kulaklarını tıkayarak yollarına devam etmek isteyeceklerdir. Hatta daha da ileri giderek (Genel Başkan partide özüne dönmek için eski muhteşem Atatürkçülerle yola çıkalım diyor) diyerek eski başkanın koltuğa zımba ile yapışmasını sağlamak tam bir cahilliktir..

NE OLURSA OLSUN KILIÇDAROĞLU VE EKİBİ BU SEFER HESAP VERMELİ... SEÇİMİ KAYBETTİYSEM SEBEBİ ŞUNLARDIR DİYEREK KABAHATİ BAŞKASINDA DEĞİL, KENDİNDE ARAYARAK DÜRÜSTÇE VE MERTÇE İSTİFASINI VERMELİ VE KENARA ÇEKİLMELİDİR... CHP öyle bir kurumsal siyasi partidir ki, dikkat ederseniz hangi siyasi parti gelirse gelsin hiçbir zaman kurumsallığından bir şey kaybetmemiştir. Yani bir AP (Adalet Partisi'ne), bir ANAP'a (Anavatan Partisi'ne), DYP'ye (Doğru Yol Partisi'ne), DP'ye (Kapanmasa da zar - zor ayakta duran Demokrat Parti'ye), DSP'ye (Demokratik Sol Parti'ye) hiç benzemez.. Cumhuriyet Halk Partisi, gerçekten de Cumhuriyetimizin teminatıdır. Yeter ki doğru kadrolarla ve doğru liderlerle yola devam edilsin.. Ediiyor mu?.. Hayır, ne edilmesi... Aksine CHP'nin (Bana biat etmeyen ve benim siyasi kültürümü desteklemeyen partinin dışına atılır) zihniyetiyle yönetilmekte. Oysa bağımsızlığı ilke edinmiş bir CHP bu durumlara düşmemeliydi. Düşünün AKP hükümeti öylesine büyük hatalar, öylesine büyük yanlışlar ve öylesine dış ilişkiler yapıyor ki, onu bu hatalarından dolayı iktidardan indiremiyorsanız, bir daha asla indiremezsiniz. Çünkü kafanızın değişmesi gerekiyor. Sizi eleştirenlere kulak vermeniz gerekiyor. 10 yıldır partide yöneticilik yapmanın dışında herhangi bir başarı kazanamayan Kılıçdaroğlu'nun ve ekibinin derhal istifa edip arkadan gelen pırıl pırıl gençlere meydanı bırakmaları gerekiyor. Peki bunu yapıyorlar mı?.. Asla yapmıyorlar. Aksine konuşanı hemen partiden ihraç ediyorlar. Sebep mi, (Genel Başkan'a soru soramazsın) gibisinden üstü örtülü bir hatırlatma ile parti disiplin kuruluna verilip hemen partiden uzaklaştırma kararı alınıyor. Peki bunun neresinde var özgürlük?.. Neresinde var sesini duyurmak?.. Lafa gelince, (Biz AKP gibi reis kültürüne sahip değiliz) derken... Kendisine (Artık istifa edin) sözünü bile ağır bir hakaret olarak algılayan Kılıçdaroğlu, o konuşan kişiyi hemen partiden ihraç ediveriyor. Bu mudur sosyal demokratlık?.. Hadi canım sende, tuzluyayım da kokmayın artık..

SON SEÇİMDE NE KADAR UYARI YAPMIŞ OLSAK DA HİÇBİR ZAMAN KAALE ALINMADI. ÜSTELİK KONUŞANI DA DÜŞMAN İLAN ETTİLER. AYNI ŞEKİLDE CHP İÇİNDEN GELEN SESLERE DE KULAKLARINI TIKAYAN YETKİLİLER, PARTİDEN UZAKLAŞTIRDIKLARI KİŞİLERİ BİLE KENDİ KANALLARINDA ÇIKMALARINA YASAK KOYDULAR. Şimdi gelelim asıl konuya... Efendim neymiş, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan niçin yürüyormuş?.. Niçin yürümesin beyler?.. Bir tek siz mi yürüyeceksiniz?.. Ayrıca Hak Hukuk Adalet yürüyüşünde bütün toplum arkanızda durdu. Sesinizi duyurmanın tek çaresi budur diyerek yaptığınız yürüyüş eyleminin arkasında durduk ve gerçekten de bunun etkisi çok büyük oldu. İnsanlarda adalet arayışı diye bir uyanış belirdi... Ve bu uyanış kategorik olarak CHP bünyesinde birleşti... Peki sonra ne oldu?.. 6'lı Masa saçmalığıyla yola devam edildi... AKP'nin partiden attıkları ne kadar komik adam varsa CHP hepsini kanatları altına aldı... Ama bunun bir çöküş devri olduğunu anlamayan CHP'nin cahilleri, halâ bugün aynı kadronun devam etmesinden yana tavır alıyor. Oysa CHP ve kadrosu, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın yürüyüşünü tiye alarak saçma sapan demeçlerle tavır koymaya başladı. Ama bu CHP'ye (Siz Hak Hukuk Adalet yürüyüşü yaparken iyiydi de... Tanju Özcan yürüyüş yapınca neden kötü oluyor?..) Bu sorunun cevabını yine biz şöyle verelim: (Tanju Özcan'ı partiden atıyorlar... CHP genel merkezine giremezsin diyorlar. Ama Hak Hukuk Adalet yarışının asıl konusu olan adil olmanın devamını getiremiyorlar...) Sizin Hak Hukuk Adalet yürüyüşünüz nasıl ki adaleti savunmak için yapılan bir eylem ise... Bunun aynısını Tanju Özcan da yapıyor... Ve siz bu adamın adalet yürüyüşüne kulaklarınızı tıkıyorsunuz. Yazıklar olsun....

YANDAŞ MEDYA DİYE KIZIP DURUYORUZ YA... HER NEDENSE AYNI CHP'NİN YANDAŞI OLAN KANALLAR İSE, CHP'NİN UZAKLAŞTIRDIĞI VE ONLARA HİÇBİR SAVUNMA HAKKI VERMEDİĞİ KİŞİLERİ TELEVİZYONA VE GAZETELERE ÇIKARIP RÖPORTAJ BİLE YAPMIYORLAR... PEKİ BU ADAMLAR NEREDE SESLERİNİ DUYURACAKLAR?.. Sosyal demokrat kesimin sürekli kızıp bağırdığı bir başka durum da, yandaş medya gerçeğidir... İnsan elbette kızıyor... Bağırıp çağırıyor... Bu kadar zam oluyor, yandaş kanalların hiçbiri tek bir kelime dahi etmiyor (hatta edemiyor)... Emekliye yapılan zamla yine esaret altında bırakılmalarına karşı gelerek ciddi manada emeklilere destek açıklamasını dahi yapamıyor. Neden?.. AKP kızar diye.. Öyle değil mi?.. Peki bunun aynısını da CHP ve CHP'yi tutan kanallar yapmıyorlar mı?.. Yapıyorlar... Hem de babalar gibi yapıyorlar... Muharrem İnce (ama doğru - ama yanlış) ne olursa olsun partiye ters düştü diye ima doğarken.... CHP'ye yakın kanallar (Yahu biz bu adamı televizyona ve yazılı basına çıkaralım da ona savunma hakkı verelim) diye düşünüyor mu?.. Hayır. Tıpkı AKP'nin yaptığı gibi, kim Kılıçdaroğlu'nu eleştirdiyse onun ipini hemen çekip partiden uzaklaştırıyorlar... Bir de bu yetmiyormuş gibi CHP'nin kalesi gibi sayılan ve CHP'yi hakkıyla savunan kanallar da CHP'den atılan veya uzaklaştırılan kişilere hiç söz hakkı vermiyor... Ne kanallarına çıkarıyorlar... Ne de gazetelerde röportaj yaptırıyorlar... Hani Hak Hukuk Adalet yürüşündeki kişi haklarını korumak... Onların düşüncelerini savunmak... Nerede kaldı?.. Hepsi yollarda kaldı... AKP'de reislik stratejisi nasıl gelişmişliğini koruyorsa... Bunun aynısını CHP de yapmakta... Şimdi eğri oturup doğru konuşalım... Partide değişim genel başkanla başlar, seçime katılımlarda yapılan hataların masaya yatırılmasıyla biter... Yoksa ne kadar derine inerseniz inin, genel başkan ve seçimlerde yapılan yanlışlar masaya yatırılmazsa, değil 6'lı Masa, 16 Masa da kursanız AKP yine sizi tuşa getirecektir. Hesap sormazsanız, birgün bu hesapsızlık döner dolaşır yine sizin başınıza patlar... Yani halktan olağanüstü yenilgi alırsınız. Bunu sakın unutmayın.