NEREYE giderseniz gidin, Milli Bayramlarımız her zaman mutluluk ve coşkuyla kutlanır(dı)... Bunun böyle olması için başta ulus olarak asker sevgisi... Atatürk sevgisi... Ve O’nun kurduğu Cumhuriyet sevgisi sırayla dizilir... Milletin kafasında oluşan bu güzel olgu her zaman canlı ve taptaze olarak yarınlara taşınır... Taşırken de ebeveynlerin çocukları bu olguyla büyür ve çoğalırdı... Bunu engellemeye çalışan bir zihniyet oluştu... Ama bu yanlış bir olgu değildir... Yanlış bir inanmışlık değildir... Aksine bu demokrasinin temellerinin en sağlam şekilde atılmasına vesile oluyor demektir... Bu vesilenin başında da Cumhuriyet gelmektedir. Onun içindir ki Cumhuriyet döneminde doğanlar bugün çoğunluktadır. Çünkü Cumhuriyetin doğumuyla bugünün en yaşlısının doğumu 100 yıla yaklaştığı için Cumhuriyet her zaman beyinlerde taptaze durmaktadır... Ne yazık ki demokrasiye inanmayan mutlu azınlık Cumhuriyetin kazandırdığı bağımsızlığı ve özgürlüğü göremeyen küçük bir topluluktur... Bugün ise yüzde 100’e yaklaşan Türk toplumu, Cumhuriyetin ilanıyla doğmuş sayılır. 100 yıla yaklaşan Cumhuriyet bunun en güzel kanıtı olmuştur.
MUTLU AZINLIK ÖYLESİNE KENDİNDEN GEÇMİŞ Kİ, NE CUMHURİYETİ TANIYOR... NE ATATÜRK’Ü VE NE DE SİLAH ARKADAŞLARINI... VARSA DA YOKSA DA OSMANLI OSMANLI... AMA OSMANLININ ÇÖKÜŞÜNÜN NEDENİNİ BİR TÜRLÜ AÇIKLAYAMIYORLAR...
Ülkemizde mutlu bir azınlık var... Bu azınlık iktidarın desteğiyle doğmuştur. Öyle ki Cumhuriyet’e ve Atatürk’e köstek olarak mutlu azınlığa geniş bir alan açma çabası içinde olanlar şu anda coşmaktalar... Bu alan yine Cumhuriyet’in kazanımlarından oluşan büyük ve ağır sanayiinin gelirleriyle mümkün olmuştur... Cumhuriyet’in kazanımlarıyla kurulan devasa fabrikalar haraç mezat satıldı... Sanki bu fabrikaların arazilerine mayın döşenmiş de, hükümet bunları ortadan kaldırmak için yurt sathında harekete geçmiş gibi... Elde ayakta ne varsa hepsi satıldı... Erdoğan Süzer’in de belirttiği gibi kısa bir tanımlamayla “Antalya ve Aydın’da paha biçilmez turizm arazileri... Türk Şeker’in arsaları... EÜAŞ’ın hidroelektrik santrali dahil olmak üzere devletin elindeki birçok varlığın mülkiyeti özel şirketlere geçti...” Yani sırf Atatürk’ü yok etmek için... Ülkedeki devasa yatırımlarda ismiyle anıldığı için... Bütün bunları özel şirketlere satarak sözüm ona buna bir de “Demokratikleşme” adı altında Cumhuriyet’in bütün kazanımlarını satarak şeriat planlarını gündeme getirmek için çaba harcayan bir zihniyet oluştu. Bunun adına her ne kadar “Tek parti iktidarının zihniyetinden kurtulmak” deseler de... Aksine tek parti ve tek devlet hayaliyle heyecanlarına heyecan katmak için hiç durmadan Atatürk’e örtülü şekilde saldırıya devam edenler var... Osmanlı hayaliyle saldırıya devam eden mutlu azınlık, Osmanlı’nın neden battığını?.. Toprak çokluğunda ve silahlanmada neden bir numaralı imparatorlukken son 200 yılı çöküş olarak yaşadı?.. Bunu hiçbir zaman anlat(a)mıyorlar... Anlatamazlar da...
MİLLİ BAYRAMLARIMIZI KUTLATMAYAN BİR ZİHNİYET, ÜLKEYİ KARANLIK GEÇMİŞE GÖTÜRMEYE KARARLI... AMA BU MİLLET BUNA MÜSAADE ETMEYECEK... ÇÜNKÜ CUMHURİYET VE DEMOKRASİ TÜRK MİLLETİNİN KARAKTERİ OLDU... Milli Bayramlarımızı kutlamayan ve de kutlatmayan bir zihniyet oluştu. Ve öyle ki ne Cumhuriyet Bayramımızı... Ne de diğer milli bayramlarımızı siz bırakın kutlatmayı... Çelenk dahi koydurmayacak hale getirdiler... Üstelik bir arabanın sahibi arabasına Atatürk resmini koydu diye ona ceza bile yazıldı... Düşünün ülkenin nerelere geldiğini?.. Tüm bu yanlış gelişmelerden cesaret alanlar “Türk Bayrağı değişmeli”... “Türkiye’nin adı Osmanlı olsun”... “İstikilal Marşı çok zor söyleniyor... O da değişsin”... “İstiklal Marşı’nı ilahi olarak söyledik ne güzel oldu” diyen ve “İstiklal Marşı okunurken ayağa kalkıp saygı duruşunda bile durmayan”
vatansız gibi yaşayan küçük mutlu azınlığın düşüncelerini hiç masaya yatıran oldu mu?.. Hayır, olmadı... Durun daha bitmedi... Kimi yöneticilerin “Saray bu ülkenin kıblesi olacak”a kadar varan ve ilahi boyuta bile meydan okuyacak kadar gözü kararmış yağcı takımının sözlerini hatırlarsanız, bunlar asla Cumhuriyet ilkelerinde yaşayamazlar. Çünkü düşünemezler... Soru soramazlar... Sadece biat kültürüyle maaşlarını alıp evine ekmek ve et - süt götürmeye çalışırlar. Oysa Cumhuriyet bu ve bunun gibilerle savaştı... Atatürk dış ülkelerin ordusuyla savaşırken... İçte de büyük bir cahil orduyla savaştı... Padişahım çok yaşa diyen gerici zihniyetin ülkeyi halâ nereye getirdiğini görmeyen zihniyetle savaştı. Bugün bu zihniyeti coşturmak ve hareketlendirmek, canlandırmak için kendini yırtan bir topluluk var... Ama bu topluluk Cumhuriyet’in kazanımlarından elde edilen devasa bütçeyle kendilerini mutlu etmekteler. Ülkeye fabrika bazında bir çivi dahi çakamayanlar, bugün Atatürk düşmanlığı yaparak hiçbir yere gelemezler... Bunu önümüzdeki seçimlerde göreceğiz. Tüm bu gerçeklerin ışığında Türk toplumuna... Türklüğe, Atatürk Cumhuriyeti’ne ve bağımsızlığa inanan vatandaşların Cumhuriyet Bayramı’nı kutluyorum...