Deprem paralarını duble yollara ve makam araçlarına harcarsanız sonuç bu olur

Ökkeş Ağaoğlu

BÜYÜK bir deprem kuşağında bulunan ülkemiz büyük bir yıkım içinde hayatını yaşamakta... Örneğin Erzincan depremi...27 Aralık 1939'daki 7,9 büyüklüğünde "Büyük Erzincan Depremi"nde yaklaşık 33 bin kişi hayatını kaybetmişti, 100 bin kişi de yaralandı ve 116 bin civarında bina yıkıldı. 1999 Gölcük depremi de büyük depremlerden biriydi... 17 Ağustos 1999'da saat 03.02'de 7,4 büyüklüğünde meydana gelen ve 45 saniye süren Marmara Depremi; Kocaeli, Yalova, Sakarya, İstanbul ve Düzce'de yıkıma neden oldu.Bu büyük yıkımlara neden olan depremleri halk elbette unutarak hayatlarına devam etmeliydi. Aynen de öyle oldu. Ama unutmaması gerekenler siyasilerdi...

Siyasi partinin hangisi olursa olsun depreme karşı önlem alınması için kendini paralarken, ne yazık ki iktidarda olan partilerin umurlarında değildi... Ama Ecevit hükümetine denk gelen 17 Ağustos 1999 depremi sonrası önlemler alındı... "17 Ağustos Depremi'nden sonra 'deprem vergisi' adı altında toplanan 66 milyar lira nereye harcandı?"sorusu hep gündeme geliyordu... İşte tam da burada, "Bu paralar ile okullarımızı, hastanelerimizi güçlendirdik mi?" sorularına dayanamayan iktidar partisinin yani o dönemin Maliye Bakanı AKP'li Mehmet Şimşek, "DEPREM PARALARI DUBLE YOLLARA HARCANDI" demişti... odan bir önceki Maliye Bakanı Kemal Unakıtan da “Bu vergiler deprem için getirilmiş olsa, alınır biterdi. Bütçenin ihtiyacı olduğu için toplandı, milleti aldatmanın alemi yok” diyerek gayet kibirli ve sert bir çıkış yapmıştı. İşte bugünün yaraları sarılamıyorsa, bunun nedenleri bu açıklamaları yapan bakanların vicdanlarıyla ilgilidir.

CHP'Lİ GÜRSEL TEKİN, DEPREM İLE İLGİLİ TEKNİK KONULARI DİLE GETİRİRKEN, İKTİDAR ASLA BU AÇIKLAMALARA KULAKLARINI AÇMIŞ DEĞİLDİ. VE ÖYLESİNE BİR YIKIM YAŞANDI Kİ, NE DEPREM İLE İLGİLİ TEDBİRLER O GÜNDEN BU YANA KONUŞULDU... NE DE SORU SORAN KİŞİLER İTİBAR GÖRDÜ... DAHA DOĞRUSU HALK UNUTULDU... CHP'i Gürsel Tekin, bundan birkaç sene önce bu konuyu öylesine inceledi ki, iktidara sorduğu sorular hiçbir zaman cevap bulmadı... Daha doğrusu iktidar partisi, ne depremle ilgili açıklamalara yönelik bir cevap verme ihtiyacı duyuyordu... Ne de muhalefete ve oradan da kamuoyuna bilgi verme olayına tenezzül ediyordu... Oysa ortada çok büyük bir yıkım projeleri tespit edilmişti... Nasıl mı?.. Bunu Gürsel Tekin şöyle açıklıyordu: ((“İstanbul'da deprem sonrası acil ihtiyaçlar ve barınma için 470 deprem toplanma alanı oluşturuldu. Bunlardan 300'ü imara açıldı ve alışveriş merkezleri, gökdelenler, lüks konutlar yapıldı. 2011 yılında İstanbul'un rant haritasını dönemin Başbakanına yolladım. Özellikle, 76 firmaya ait projeler için yapılan imar planı değişikliklerini anlattım. Önlem alınmadı. 1999'dan beri deprem vergisi olarak 80 milyon vatandaş 66 milyar liradan fazla para ödedi. Nereye gitti bu paralar? Duble yollara ve hızlı tren hattına… Bu parayla 53 bin kilometre duble yol yapılabilirdi ama yapılan 20 bin kilometredir. 9 bin kilometre hızlı tren hattı yapılabilirdi ama 213 kilometre yapıldı.” Yani Unakıtan ve Şimşek yönetimindeki maliye, deprem paralarını duble yollara ve tabii ki (ÇEREZ PARASI) dedikleri makam arabalarına harcanmıştı. Bugün ise o harcanan paraların tamamı deprem bölgelerindeki vatandaşlarımıza harcanamıyor. Neden?.. Ortada deprem ile ilgili para yok... Bunu ve bu gerçekleri halka açıklamalılar. Kimler mi? Tabii ki sorumlu olan hükümet... Muhalefet zaten açıklıyor... Ama konu hükümet olduğu için halkımız da yandaş medya sayesinde hükümeti dinlediği için, açıklamayı yapacak olan hükümettir. Yapar mı?.. Hiç sanmıyoruz.

ASKERİMİZ BÖLGEYE GİTMİŞ OLSAYDI BU KADAR ÖLÜM OLMAZDI... HALKIMIZ BU KADAR ACIYI VE SOĞUĞU YAŞAMAZDI... AMA DEPREM PARALARI DUBLE YOLLARA HARCANIRSA, ORTADA NE AFET KOORDİNASYONU KALIR, NE DE HAYATİ KONULARDA KURTARICILIK OLUR. BÜYÜK YIKIMLAR SİYASİ TEDBİRSİZLİK. Türkiye'nin depremlerle ilgili en hayati konuda bilirkişi oluşturan Mehmetçik, büyük bir kurtarıcı ağıyla deprem bölgelerinde büyük kurtarmalar yapabilirdi. Çünkü Mehmetçik'in muazzam disipliniyle oluşturulan ekipler, deprem bölgelerinde olağanüstü hizmetler verebilirdi. Belki de bu kadar can kaybı yaşanmazdı... İktidar partisi, Mehmetçik'in yerine sivil bir kuruluşu hayata geçirip başarılı olmayı yeğlemişti. Ama yapamadı. Çünkü depremle ilgili akla hayale gelmeyecek her türlü makine ve teçhizata sahip olunması gerekiyordu. Kurulacak olan bir özel sivil deprem kurtarma ekibinin onlarca helikoptere sahip olması gerekiyordu... Çünkü böylesi büyük ve 10 ili kapsayan deprem kuşağına ulaşabilmek çok büyük bir sorundur. Ama Hem Kemal Unakıtan ve hem de Mehmet Şimşek deprem paralarını duble yollara ve makam arabalarına değil de... Kurulacak muhteşem bir sivil kurtarma grubu kurmuş olsalardı, bugüne kadar meydana gelen depremlerden eğitilmiş olacaklardı... Makam araçlarının yerine helikopterler alınabilirdi... Yollar yerine, depremde kurtarma alanları oluşturulmuş ve helikopter pistleri yapılmış olabilirdi. Bunların hiçbiri düşünülmedi... Sadece yol ve makam arabalarına harcanan paraların bugün ne kadar yanlış bir karar olduğu mutlaka siyasilerimizi rahatsız etmiş olacak... Hatta olmalı.. Deprem paralarını duble yollara ve makam araçlarına harcarsanız sonuç bu olur. Büyük yıkımların sebebi İMAR AFFI... Devamında da SİYASİ TEDBİRSİZLİĞİ söylemek hiç de yanlış olmaz... Çünkü iletişimde de sorunlar yaşanıyor... Son olarak deprem paraları duble yollara ve makam araçlarına değil de, yıkılacak olan, oturulamayacak olan, ne kadar riskli binalar varsa, onların hepsi yıllar öncesinden yapılarak halkımız (Deprem Güvencesi Altına) alınabilirdi. Ama olmadı... Ve halkımız hep acıyı yaşamaya mahkûm edildi... Edilmeye de devam ediyor.