Ökkeş Ağaoğlu "
ANAYASAYI tanımıyorum, saygı da duymuyorum" diyen bir kişiden adalet beklenir mi?.. Anayasayı takmadığı için bütün kural dışı siyaset unsurlarını deniyor... Operasyonlara doymuyor... Bütün işleri güçleri, şehirlerdeki kaybettikleri oyları kazanmak için CHP'nin hangi şehirde hangi belediyeyi kazanmışsa, hem o belediyeye, hem de o belediye başkanının üstüne çöküyorlar. Belediyeye kayyum atayıp, belediye başkanını da hapse atıyorlar.
AKP resmen makam delisi olmuştur. Hatta makamlarında otururken halkın yoksulluğunu görmemek için halkın içine bile katılmama kararı almışlardır. Üstelik dünyada hiç olmayan şeyi bile başarmışlardır. Yani dünyada gıda üzerine ucuz olması gereken ama maalesef ucuz olmayan dünyanın en pahalı etini, sütünü, kaymağını, yağını ve onun gibi bir sürü gıda ürününü pahalıya satmaktadır. Üstelik iletişim çağında olduğumuz halde dünyanın en pahalı internet hizmetiyle de halkına gına getirmişlerdir. İşte AKP'yi de bitiren bunlar olacaktır. Yani krallık isteyenler böyle bir projeye imza attırarak "Halkın bana biat etmesi gerekir"den yola çıkarak nüfusu ezmeye kalkarsa bunu başaramaz. Başaranlar var mı?.. Evet, var... Peki nerede var?.. Arap ülkelerinde var. Orada biat kültürünün üzerine bir cumhuriyet ve özgürlük yapısı oluşturulmadığı için... Ve Arap halkının da cumhuriyetin ve demokrasinin tadını bilmedikleri için, biat kültürünü İslami kültür olarak görüp bir yalana sarılan krallarının esiri olmaktan gurur duymuşlardır. İşte bu ortamda Türkiye'yi ve halkını da aynı gözde gören Erdoğan ve hükümeti, burada yanılmışlardır. Çünkü Türk halkı Araplaşmamış ve Cumhuriyet ile demokrasiyi 100 sene önceden yaşamıştır. Ve bu olağanüstü sistemin üzerine baskı rejimi getirmeye çalışan Erdoğan hükümetinin bütün çabaları boşa çıkacaktır. Çünkü Türk halkı konuşan ve yerine göre grev, yerine göre de eylem yapmasını iyi bilen toplumdur. Yani, kısaca bu konuda başarısız olmuşlardır. Ve ilk seçimde de kaybedeceklerdir...
İDDİANAME İLE TÜRKİYE'NİN KADERİNİ ARAP KÜLTÜRÜNE ÇEVİRMEYE ÇALIŞSALAR DA BUNU BAŞARAMAYACAKLAR, ÇÜNKÜ YAPTIKLARI OPERASYONLARIN CAHİLLİKLERİ ELLERİNE YÜZLERİNE BULAŞMAYA BAŞLADI BİLE... İddianameyi hazırladılar... Binlerce sayfa iddianame yazmışlar... Ancak iddianamenin tanık olan sahipleri "Ben böyle bir şey demedim" veya "Ben böyle bir şey söylemedim" diyerek itiraz etmeye başlamışlar. Bunun üzerine başka yalancı tanık bularak aynı iddianameyi ve aynı kelimeleri yeni tanık söylemiş gibi yalanlar düzenleyerek mahkemeye sundular. O tanıklıklar içinde "miş - mış... Söylemiş... Demiş..."lerle doldurmuşlar. Yani hiçbir delil yok... Hiçbir kanıt yok... Sadece miş - mış'larla dolu bir iddianame ile hayali ürün yaratıp Ekrem İmamoğlu'nu hapiste çürütme kararı almışlar... Fakat başaramıyorlar... Bocalıyorlar. Üstelik bu davaları üstlenen savcıya ise özel imkanlar sunup onu paraya boğmuşlar... İngiltere'de kurulu bir şirketten aylıklar alıp parasına para katmış... Hele ki Ekrem İmamoğlu'nun oğluna gönderdiği 712 bin lirayı AKP iftiracıları 712 milyon diye ballandıra ballandıra anlatarak her türlü yalanın ve iftiranın altına imzalarını attılar. Daha sonra CHP "Bu büyük bir yalan ve büyük bir iftiradır" diyerek itiraz edince hemen attıkları yalanı ortadan kaldırdılar ancak İmamoğlu ailesinden özür dahi dilemediler. Hele ki Gaziosmanpaşa Belediyesi Başkanı Hakan Bahçetepe'nin başına gelmeyen kalmamıştı. Nasıl mı?.. AKP'nin emriyle Gaziosmanpaşa Belediyesi'ne gidiyorlar... Belediye başkanının odasında bulunan kasayı açıyorlar ve içinden kucak dolusu Amerikan dolarını çıkardıkça çıkarıyorlar... Tabii bunu şaşkınlıkla izleyen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Yahu Belediye Başkanımızın kasasının içinde Amerikan dolarının işi ne?.. Makam odasında Amerikan dolarının işi ne?.. Bu işte yine bir dolap var" diyerek "Arama tutanağını istedim" diyerek sözlerine şöyle devam etmişti: "Arama tutanağının içinden bir tane mühür çıkmış... Ama Amerikan dolarının bulunduğuna dair bir tane kanıt yok..." Yani TRT'yi arayan Özgür Özel "Bu görüntüye bize Anadolu Ajansı verdi" diyerek üstünden atıvermiş... Anadolu Ajansı da, "Elimizde boş kasa görüntüsü yoktu... Elimizdeki stok videodan kullandık ve dolar görüntüsüne denk gelmiş" diyerek Özgür Özel'e cevap vermiş... Hadi gelin, çıkın işin içinden bakalım. Ne TRT-1 doğruyu söylüyor... Ne de Anadolu Ajansı doğruyu söylüyor... Her ikisi de yalancı düzenin adamları... Bu yayın kuruluşları, yanlış ve iftira atıcı videolarla insanları idama bile gönderir... Bu kadar ki tehlikeli ve yanlış kuruluşlardır...
"İMAMOĞLU'NU HALLETTİK, ŞİMDİ SIRAYA MANSUR YAVAŞ'I KOYALIM" GAYRETİ İÇİNE GİRDİKLERİ BELLİ... AMA DAHA İMAMOĞLU'NU SUÇLAYAMIYORLAR (Kİ MANSUR YAVAŞ'I SUÇLASINLAR...) YİNE KAZDIKLARI KUYUYA DÜŞECEKLER... Mansur Yavaş hakkında uyduruk bir iddianame çıkarmaya çalıştılar ama başaramadılar... AKP dönemindeki belediye çalışanlarına çeşitli iftiralarla bulunmaları için baskı yaptılar, onu da başaramadılar... Bugün de güya İçişleri Bakanlığı'nın izniyle verilen bir izni değerlendirmek ve yalan - yanlış iftiralarla tekrar Mansur Yavaş'ın üstüne gitmek için yeni taktikler geliştirmeye çalışıyorlar. Oysa Melih Gökçek'in plastiklerle doldurduğu ve milyonlarca dolar değerindeki oyuncakların nasıl yapıldığını?.. Kimlerin cebine nelerin girdiğini araştırmayan AKP, tüm hırsızlıkları örtbas eden bir zihniyet ile hükümet olmaya devam ediyor. Üstelik Melih Gökçek'i korumak için elindeki her türlü imkanı da kullanıyor... Böyle bir anlayıştan hizmet beklenir mi?.. Siz bırakın hizmeti, hizmetin hayalini bile kuramazsınız. Düşünemezsiniz bile... Ama CHP'deki yenilenmeleri düşünebilirsiniz. Nasıl mı?.. CHP siyasete öylesine büyük adımlar atmaya başladı ki, partisinin siyasi zemindeki duruşuna yönelik son rötuşlarını yaparak parti programına büyük ağırlık verdi... Tanıtımını yaparak da tüm CHP'li delegelere bilgilendirmeler yapıldı... Ve bu bilgilendirmeler ışığındaki çalışmalar üzerine cuma günü partinin "Program Kurultayı"na yetiştirilecek... Bu da 17 yıl sonra partinin çalışma programının değişeceğini göstermektedir... Yani bu bir nevi hükümet programı olmakta... Ayrıca Türkiye'deki 192 bin sandığın 184 bininin sandık görevlisinin atandığını açıklayan Özgür Özel, "Herkes gideceği sandığı bilecek ve düzen hiç şaşırmadan yürüyecek" demiştir... Evet,CHP olası bir erken seçime büyük bir hızla hazırlanıyor... Çünkü biliyor ki "Kara düzen" diye adlandırdığı Cumhur İttifakı'nın her an sürpriz bir karar alarak erken seçim piyangosuna çarpmamaya çalışıyor. CHP'ye şimdiden büyük başarılar diliyoruz. Çünkü bu başarı Özgür Özel'in başarısıdır. Nasıl ki Erdoğan, Özel'i köşeye sıkıştıramıyorsa... Aynı şekilde CHP üzerinden de milli bir politika üretemiyor... Yani, artık karşımızda Erdoğan'ın Özgür Özel'in üzerine herhangi bir baskın politika yapamıyor ve üzerine oyun kuramıyor...