Erkȃn’ı Devlet
Dr. Ferruh Demirmen
Günümüz 2022 başlarında iken eskiye dönük birtakım olaylar akla geliyor.
27 Ocak 1973’de Los Angeles Başkonsolosu Mehmet Baydar ve muavini Bahadır Demir bir Ermeni teröristi tarafından katledildi.
6 Ekim 1980’de Los Angeles Başkonsolosu Kemal Arıkan’ın evi bir Ermeni terörist tarafından bombalandı.
28 Ocak 1982’de Kemal Arıkan, 2 yıl önce evini bombalayanın kardeşi ve bir suç ortağı tarafından sokakta katledildi.
17 Aralık 1980’de Avustralya’da Sydney Başkonsolusu Sarık Arıyak ve koruma görevlisi Engin Sever, Ermeni teröristleri tarafından katledildi.
4 Mayıs 1982’de Boston Fahri Başkonsolusu Orhan Gündüz, bir Ermeni terörist tarafından katledildi.
Bunlar 31 Türk diplomatın suikastı ile ilgili sadece örnekler.
Bu suikatlerden sonra eşler, çocuklar, anneler, babalar, kardeşler … geride kaldı.
Suikasten sonra Kemal Arıkan’ın eşi Nuran Arıkan inzivaya çekildi, psikolojik burhan geçirdi, eşi ve coçukları psikolojik gözlem altına alındı.
Katillerin çok azı adalet karşısında hesap verdi.
Suikastlar Ermenistan tarafından kınanmadı; cinayeti işleyenler Ermeni toplumu tarafından kahraman gibi muamele gördü.
Talat Paşa’nın katili Soghomon Tehlirian gibi teröristlerin anıtı dikildi.
Şimdi Türkiye Ermenistan ile normalleşme sürecine girdi.
Ermeni Başbakanı “ılımlı” Paşinyan, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu tarafından 11-13 Mart tarihleri için planlanan Antalya Diplomasi Forumu’na davet edildi.
Kimbilir, bu foruma katıldığı için belki bir taltif alır.
Paşinyan, Ermeni Cumhurbaşkanı Sarkisyan gibi daha bir buçuk yıl önce Sevre’nin bugün geçerli olduğunu iddia etmişti.
Ve 24 Nisan 2020’de “Ermeni soykırımı” için Türkiye’nin özür dilemesini istemişti.
https://www.rferl.org/a/armenia-genocide-coronavirus/30573710.html
Acaba bütün bunlar geride mi kaldı?
Bizim Erkȃn’ı Devlet‘in bilmesi gerekir.
F. Demirmen