Dr. Ferruh Demirmen
Aşağıdaki bağlantıda görüleceği gibi, 2 gün önce California valisi Gavin Newton “AB 1801” adlı kanun tasarısını imzalayarak onu yürürlüğe soktu.
By kanun çerçevesinde California eyaletindeki tüm kamu okulları (ilk okul, orta okul, lise) ve üniversiteler her yıl 24 Nisan’da “Soykırımı Anma” bahanesiyle resmi tatil olacak. Devlet memurları da bu günde ücretli tatil yapacak. Ayrıca okul müfredatında da “gereken” tadilat veya ayarlama yapılabilecek. Bu şekilde “Ermeni soykırımı” ve bununla beraber Süryanı ve Yunan “soykırımları” da eyalet nezdinde resmiyet kazanacak.
https://www.panorama.am/en/news/2022/10/01/California-Armenian-Genocide/2737584
California’da 10 binin üzerinde kamusal okul var, ve kamu üniversiteleri arasında University of California Los Angeles, San Diego State University, University of California Irvine, ve University of California Berkeley gibi tanınmış üniversiteler var.
Bu tasarı Ermeni lobisinin girişimi ve baskısıyla California’daki parlamento süzgeçinden rahatlıkla geçti, ve valinin tasarıyı onaylaması şaşırtıcı değildi. Tasarının reddi için ABD’deki Türk-Amerikan toplumu gayret gösterdiyse de, bu gayret açıkça yetersizdi ve çok düşük seviyede kaldı. Daha önemlisi, ne Türkiye Washington Büyükelçiliği ve ne de California’daki Los Angeles Başkonsolosluğu tasarının reddi için herhangi bir girişimde bulunmadı. Tasarı AKP hükümetinin ilgisi dışında idi. Benim bu bağlamda yaklaşık bir ay önce California valisine gönderdiğim mektup bu öbekte yayınlanmıştı; bir anımsatma olarak ekte.
AB Adalet Divanı’ın 2003 ve 2004’de bu tür kararların tümüyle siyasi nitelikte olduğunun belirtmesine ek olarak bu kanun, Türk tarafı için büyük bir hezimettir. Ermeni lobisi şimdi bir bayram havasına gireceği gibi, Ermenistan da bu kanundan büyük zevk alacaktır. Kanunun oylandığı 30 Eylül 2022’yi Türkler ve Türkiye için bir “kara gün” olarak, kanunun kendisini de bir “yüz karası” olarak niteliyorum. Sözde Ermeni soykırımı tarihi gerçeklere ters düştüğü gibi, böyle bir “soykırım”ın tanınması 1948 BM soykırım sözleşmesini çiğniyor, ve 2015 Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve 2016 Fransa Anayasa Konseyi’nin kararlarını görmezden geliyor. Ayrıca ABD Anayası’na da ters düşen bir taraf var. California’da eğitim gören Türk asıllı, yetişme çağında olan genç öğrenciler de büyük çapta mağdur olacak, en aşağı bir aşağılık duygusuyla psikolojik olarak etkilenecektir.
Durum böyle olunca Türk hükümeti şimdi ne yapacaktır?
Buna benzer bir gelişmenin bir kanun kapsamında zamanla ABD’de diğer eyaletlerde söz konusu olması ayrıca dikkate değer bir olasılık.