HALK CHP'Yİ BEKLİYOR, CHP İSE İNATLA "HALKA GİTMEM" DİYOR

HALK CHP'Yİ BEKLİYOR, CHP İSE İNATLA "HALKA GİTMEM" DİYOR

Ökkeş Ağaoğlu

ESKİDEN bir Türk gibi onurlu yaşamak bizim en büyük kutsalımızdı... Çünkü kahramanlıklarımız, dünya nezdinde hikayelerimizin hepsinin gerçeklerden alınan büyük olaylar olduğunun bilincinde olarak gururlanırdık...

Bugün ise bu gururdan ne eser kaldı, ne de aslı... Ne varsa her şey palavradan ibaret oluverdi... Örneğin hükümet maaşlar konusunda bir karar aldığında herkes heyecan içinde beklerken, ortaya atılan haksız durumlarda siyasal gelişmelerin bir getirisi değil de götürüsü olduğunu anlamamız artık hiç gecikmeden beynimize algılanıyordu. Nasıl algılanmasın ki... Baksanıza bugün her şey günlük gülistanlık diye millete yutturulurken... Bunu yutturan da yandaş ve aşağılık medya olurken... Diğer vatanseverlerin izledikleri yolun doğru olduğunu... Ancak kör kör uyuyan bir toplumu uyarmanın imkansız olduğunu daha iyi anladık... Nasıl mı?.. Haksızlıkları arka arkaya sıralayan bir hükümetin yüzde 50 oy alması, her şeyi kanıtlamakta... Peki bunun için ne yapılmalı?.. Neler yapılmalı?.. Kimlerle yola çıkılmalı derken,. Ortada ne yola çıkacak bir ciddi ve resmi kanal görebiliyoruz... Ne de ciddi bir parti... Hepsi uyduruk işlerin peşinde koşan... Kimisi koltuğunu kaybetmemek için kavga ederken... Kimilerinin de grup ve ekip kurarak (kendi akıllarınca) partisel rantları bölüşmenin peşindeler... Bize ne kalıyor?.. Koca bir yalan ve o yalanların peşinde koşan aptal bir toplum kalıyor.


CHP NEYİN PEŞİNDE?.. CHP NE YAPMAK İSTİYOR?.. CHP’NİN UYGULADIĞI SİYASİ AYAK OYUNLARININ GERÇEKTEN HALKA BİR ŞEYLER VERDİĞİNE İNANIYOR MUYUZ?.. Evet... Konu CHP’den açılmışken, hiç kimse CHP’ye karşı değil... Bir defa bunu baştan söyleyelim... Ancak CHP dışarı çıkmıyor... Halka gitmiyor... Varsa da – yoksa da “Kurultay”... “Kurultaydaki ayak oyunları”... “Kurultayın gruplaşmalarına karşı cinlikler”... Ve “CHP’yi nasıl ele geçiririm?” kavgaları yürütülüyor. İyi güzel de, bunu yaparken insan birazcık olsun “Parlamentoda neler dönüyor?”u düşünmeli değil midir?.. Evet ama zaten parlamento cılız bir şekilde ortada dururken... Yapılan zamlardan dolayı milletin anası ağlarken... Hayatı yaşamak için her türlü çıkış yolu aramaya çalışan bir toplum varken... CHP ne yapıyor?.. Sadece ve sadece kurultayın peşinden koşan bir kimsesizler grubunu oluşturuyor... Asıl kimsesizler olan Türk toplumunu yalnızlaştıran bir batık parti durumunda CHP... İyi de bu partinin hiç iç işlerinde oluşan bir durumda onlara karşı partiyi ve Cumhuriyeti korumak adına belirli bir kaç kişi yok mu?.. Bu kadar mı duyarsızlaştı CHP?.. Düşünün dünyanın hiçbir yerinde ve hiçbir partisinde (Ve üstelik iktidarında) böylesi büyük hatalar yapalırken o ülkenin muhalefetinin karşı gelişi televizyonlarda flaş haber olarak yerini alırken... Bizde adeta muhalefetin üzerine ölü toprağı atılmış gibi hiç ses çıkarmıyorlar. Sadece grup toplantılarında burunlarını dışarı çıkarıyor... Kendi aralarında birkaç süslü laflarla kendi kendilerini alkışlatıyor... Ve sonra da “Herkes evine dağılabilir” emriyle sessiz sedasız bir haftalık tatil için piyasadan siliniyor... Ne o?.. CHP konuştu... Bu nasıl konuşma... CHP neyin peşinde? Kurultayın... CHP ne yapmak istiyor? Çeşitli gruplar delegeleri ele geçirmek istiyor... Peki bunlar yapılırken CHP gerçekten de halkın yanında mı?.. Hayır, asla yanında değil... Hatta yanında olmamak için olağanüstü efor sarf ediyorlar.

BU CHP’DEN BİR CACIK OLMAZ... OLSA OLSA NAYLON KAHRAMANLIKLAR İLE YOLA ÇIKAN... HALKA GİTMEKTEN KORKAN PISIRIK BİR PARTİ OLUR... VE ZATEN DE ÖYLELER... CHP hiçbir zaman sağlam bir adım atmadı... Her attığı adımı kendi hesabına göre yönlendirmeye çalışan CHP, zihniyetini asla değiştirmek niyetinde değil... Örneğin Muharrem İnce olayını ele alalım... Muharrem İnce cumhurbaşkanı adayıydı... Ve sonra kaybetti... Peki kaybetti diye adamı niye CHP’den kovmak için uzun uzun beklediler?.. Çünkü partiye dönerse bazılarının kirli çamaşırlarını ortaya çıkaracaktı da ondan... Çünkü Muharrem İnce bir arada ne demişti?: “CHP içinde hangi belediyelerde nasıl ihalelerin takip edildiğini çok iyi biliyorum” demişti. Bugün de Levent Gültekin olan gazeteci, Kılıçdaroğlu ile yaptığı röportajında ve sonrada yaptığı konuşmalarda bu konuya değinmedi mi?.. Değindi... Peki şimdi burada bu gerçekleri Muharrem İnce cumhurbaşkanlığı seçimi döneminde ortaya atsaydı... Ve bunu delilleriyle masaya dökseydi, kim ne diyebilirdi?.. Kimse bir şey diyemeyecikti... İşte bugünün haksızlıklarını ve partiyi ele geçirenlerin durumlarını tek tek açıklamamak için olağanüstü ter döken CHPli sahte yöneticiler, halâ dönen dolapları halka açıklamıyor... Konuyu kapatmak için suspus oldular... Ve Türk halkını kandırmak için Meclis grup toplantısında süslü iki üç çıkışla alkışı topluyor ve sonrasında da aynen gerisin geriye evlere dağılıyorlardı. Oysa millet iktidarın yaptığı zamlara ve demokrasi anlayışına karşı gelmek için bağırıyor çağırıyordu... Ama bu çağırmaya karşılık verecek bir tane CHP’li yoktu. Çünkü CHP ne meydanlara çıkıyor... Ne de Türk milletine sadık kalıyordu... Onların tek yapmak istedikleri şey, kurultay ve sonrasındaki belediye olayları... İşte bunun için bugünkü CHP’nin değişimcileri bu partiyi değiştirmedikçe, CHP’yi sahte solculardan kurtarmadıkça bu CHP asla adam olmaz... Ve millete gitmediği gibi, hiçbir hizmet de vermez... Haaaa, unutmadan söyleyelim, bugünkü CHP yöneticilerinin hepsi korkak, kalleş, pısırık ve Türk milletinin arasına giremeyen siyasetin yüz karası durumundalar. Neden mi?.. Ortaya attıkları sloganları yüzünden. Neydi o sloganları?: “Söz konusu vatan ise gerisi teferruattır” diyorlardı... Şimdi (yani bugün) ne diyorlar?: “Söz konusu kurultay ise gerisi (yani vatan) teferruattır”a dönüştü. Bunu yapan da bugünkü iki yüzlü CHP yöneticileridir... Aksini ispat edeceklerse çıksınlar meydanlara... Halka gitsinler ve dev mitingler yapsınlar... İşte o zaman CHP budur diyeceğiz... Tabii çıkarlarsa...