Hükümetin kabul edemediği sistem: Atatürk

Hükümetin kabul edemediği sistem: Atatürk

BUGÜN bozuk giden ekonominin gidişatını yandaşın yardımıyla ağır aksak götüren hükümet, tek başına kaldığının gerçeğini bir türlü hatırlamak istemiyorum... Hatta görmek istemiyor... Neden mi?.. Birincisi o kadar yandaş ve kandaşı olduğu halde bir tanesi ortaya çıkıp ekonomide kurtuluşun reçetesini hükümete veremiyor... Ama tek verebildikleri reçete, CHP KAPANSIN... Bunu yapan da, bir zamanlar babasının CHP’den vekil olan kişinin oğlu Mehmet Barlas. Adamlar öylesine CHP düşmanı olmuşlar ki, her kötü gidişin... Her bozuk programların sahibi olarak CHP’yi görüyorlar... Ve CHP’yi sorumlu tutuyorlar... Bunda da dibine kadar yanılıyorlar... Çünkü asıl sorumlu ve hatalı olanlar kalemiyle CHP’e saldıranlar... Bunu keşfedemeyen halkımızın bazıları da, halâ devlet – millet diyerek hükümete destek veriyor... Ama bozuk giden ekonominin sorumluluğunun kim olduğunu araştıramıyor. Hükümet her toplantıda CHP’ye saldırırken, yandaşlar da sanki ülkeyi CHP yönetiyormuş gibi tavır alıyor... Oysa bir geriye dönüp baksalar, hatalarını, ülkeyi kimin bu hale getirdiğini... Asıl sorumlunun da onlara oy vererek kendilerinin sebep olduğunu rahatlıkla görecekler. Ama görmek istemiyorlar.

DİK DURMAK, SAĞLAM YAZMAKLA EŞ ANLAMLIDIR... YANDAŞLIK İSE DOĞRU DA OLSAN İYİ BİR ŞEY DEĞİLDİR... İDEOLOJİNİN KENDİSİNE TERS OLDUĞU DÖNEMLERİ DE HATIRLARSAK HER DEVRİN ADAMI OLMAK ÇOK KÖTÜ BİR ŞEYDİR... CHP bu ülkenin mayasıdır... Eğer bugün CHP olmasaydı ne sağlam bir muhalefet olurdu... Ne de eleştirel boyutlardaki durağanlığı hareketlendiren bir parti olurdu... Görmüyor musunuz bugün MHP’nin bulunduğu halleri?.. Görmemek için ya çok saf olmak lazım... Ya da sırf ideolojinin esiri olarak kör topal bu partinin peşinden koşmak lazım... Bize sorarsanız böylesine hatalarla dolu bir partinin halâ Meclis çatısı altında yaşaması çok yanlıştır. Daha düne kadar AKP’ye çok ağır sözlerle saldıran MHP, bugün iktidarın güvenlik görevlisi gibi davranışlar sergilediğini herkes görmekte... Daha düne kadar söylediklerinin arkasında DİK duramayan MHP, bugün dünü hatırlamadan esip yağmakta. Oysa siyaset arenasında gerçek duruş bu değildir. Daha düne kadar muhalefetteyken 180 derece dönerek iktidar yanlısı olmak... Bozuk giden ekonomiye destek olmak hiçbir zaman

sağlam bir parti anlayışı değildir. İşte bu, başlı başına Cumhuriyeti engellemek için yapılan çalışmalardır. Aynı şekilde Mehmet Barlas da böylesi durumların mimarı olmakta... Daha düne kadar CHP’nin ideolojisindeyken... Televizyonlarda açık oturumlarda sosyal demokrat tanımıyla parti liderlerini ekrana taşırken... Bugün MHP nasıl 180 derece dönüyorsa... Barlas da aynı dönüşü uygulayan yazarlardan biri olmuştur (Ki bunu Özal’lı yıllarda da gördük)... Peki bu düne göre bugünkü duruş her iki siyasetle ilgilenenlere yakışıyor mu?.. Asla yakışmıyor... Ama onlara sorarsanız gerçek siyasetçi ve gerçek gazeteci kimliğini taşıdıklarını iddia ederler... Hani bir atasözü vardı... Tam da burada onu hatırlamak lazım: DEĞME SARHOŞA, YIKILANA KADAR GİTSİN... Bugünkü yandaşlığın durumu da aynen bu... Değme diyor atasözü ama zaten biz değemiyoruz... Yıkılına kadar gitsin deniyor ama yıkılan koca Türkiye oluyor... Durum bu halde olunca da, atasözü bile bugünkü yandaşlığın ve siyasetin yanında çok hafif kalıyor.

SİSTEM OLARAK CUMHURİYETİ İSTEMEYEN BUGÜNKÜ SİYASİ ANLAYIŞ, KURTULUŞ REÇETESİNİN ATATÜRK’TE OLDUĞUNU BİLDİĞİ HALDE BİR TÜRLÜ KABUL ETMİYOR. NEDEN Mİ?.. CUMHURİYET VE LAİKLİK VAR DA ONDAN... Atatürk, Cumhuriyeti niçin kurdu?.. Türkiye’yi Arap zihniyetinden ve kafasından kurtarmak için... Çünkü medeniyet her ne kadar Avrupa’da ve uzakbatı olan Batılı ülkelerde olsa da... Atatürk Türkiye’sinde medeniyet ve KADIN HAKLARI şeriat kafaya iyi bir yıkım oldu... Hatta Batı’dan önce KADIN HAKLARI yürürlüğe girdiği için de, biz 1920’li ve 30’lu yıllarda batıdan daha çok batıydık.. Sadece anayasal gerekçelerde değil... Sanayiide de... Yasal ceza-i müeyyidelerde de... Askeri ağır sanayide de... Toprak reformunda da... İhracatta da... Kısaca hemen hemen her kolda ve sanayiinin her köşesinde Atatürk ilke ve inkılapları devrimlerle taçlandırılmış... Ülke ekonomisi yukarılara doğru çıkmıştı... Ama ne zamanki siyasi iradede Amerikancılık başladı, işte o andan itibaren askeri sanayimizin kapısına da kilit vuruldu... Atatürk’ün Batı medeniyetlerini geçmesi, siyasetçilerimize battı... Demokratik özgürlüklerin anlayışına da... Ve beraberinde her ne kadar çoğulcu parlamenter sistem içinde Amerikancılığı bir kenara bırakarak gerçek Türk ekonomisi için çalışılmadıysa... İşte o andan itibaren Atatürk’ten de... Cumhuriyet ve milliyetçilikten de uzaklaşıldı. Tıpkı bugünkü gibi... Fakat kim ne derse desin Atatürk devrimleri ve reformları Türkiye’nin kurtuluş reçetesidir... Bunu kabul etmeyen ve kabullenemeyen zihniyetler ne yaparsa yapsınlar Atatürk’ün Cumhuriyet ve laiklik mayasını milletin benliğinden sıyırıp çıkaramazlar... Hatta bunu çıkaramamanın başka bir soyut örneği daha var... O da, yandaş medyanın bir anda gerçekleri kaleme alarak halkına ulaştığında hükümeti destekleyen ideolojistlerin 180 derece Cumhuriyete dönerek hükümete sandıkta ağır bir darbe vuracaklarını da çok iyi bilmekteler. Ama ne yaparsınız ki bugün bunları göremeyenler, ülkesini sevmeyen ve ilgilenmeyenlerdir. Eğer bir parça ilgilenmiş olsalar, ülke bu hale düşmezdi. Ne diyelim, ülkemiz yandaş Barlasların ve onun gibilerin kaleminde oyuncak olacak bir ülke değildir. Bunu da çok kısa bir zaman sonra hepimiz anlayacağız ve yaşayacağız...