İSRAİL DOĞALGAZI KKTC’DEN Mİ GEÇECEK?

İSRAİL DOĞALGAZI KKTC’DEN Mİ GEÇECEK?

Prof. Dr. Ata Atun

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Anastasiadis seçildiği 2013 yılından beridir Afrodit
ve Glafkos bölgelerinden çıkacak doğalgazın, İsrail’inki ile birleşerek Yunanistan
üzerinden Avrupa’ya gideceği hayalini kurdu ve bu uğurda çalışmalar yaptı.
İsrail, Ürdün ve Mısır ile Türkiye karşıtı ittifaklar kurup, Türkiye’ye ve Kıbrıslı Türklere
gözdağı vermeye çalıştı, milyonlar harcayıp “EastMed Doğalgaz Boru Hattı”
çalışmasını yaptırdı. “Ben tanınan devletim, siz değilsiniz, bana mahkumsunuz”
kafasıyla Kıbrıs Türklerini yok sayarken, hayallerinin gerçekleşeceğinden ziyadesiyle
emindi.

KKTC gaz hatti
Lakin işler istediği gibi gitmeyecekti. İlk darbeyi, ABD Teksas merkezli Nobel
grubundan, ikinciyi de İsrailli Delek şirketinden aldı. Bu şirketler bu bölgedeki gaz
hacim olarak küçük, kalite olarak düşük diyerek arama ve sondaj faaliyetlerini
durdurdular. Arkasından İtalya merkezli Eni şirketi, çalışmalarını kontratı icabı kerhen
devam ettirmeye başladı. Kasten girdiği Türkiye’nin Mavi Vatan sularından
kovulunca, bölgeden ayrıldı.


En büyük darbe ABD’den geldi. “ABD’li şirketler hayal ürünü projelere yatırım
yapmaz” diyerek, “EastMed Doğalgaz Boru Hattı”nın hayata geçirilemeyecek kadar
uçuk olduğunu açıkladı ve projenin üzerine bir çizgi çekildi.
Bölgedeki gelişmeler Anastasiadis’in içine bir umut daha düşürdü. ABD Dışişleri
Bakanlığı Sözcüsünün, Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısı sonrasında Doğu Akdeniz'deki
enerji kaynaklarının daha büyük bir öneme sahip hale geldiğini ifade etmesi Rumları
pek heyecanlandırdı ve sevindirdi. Ancak sözcü, ABD’nin sıvılaştırılmış doğalgaz
(LNG) taşınması ve elektrik kabloları döşenmesi projelerini desteklemeyi
sürdürdüğünü açıklayınca büyük bir düş kırıklığı yaşadılar.


Hayal kırıklıkları onunla da sınırlı kalmadı. İşler, Rumların siyasi ve ekonomik olarak
hiçte hoşlarına gitmeyecek bir düzlemde ilerledi ve İsrail’in Leviathan bölgesinden
çıkardığı doğalgazın Avrupa’ya taşınması için iki farklı güzergah belirlendi. İsrail
Cumhurbaşkanı Yitzak Herzog’un Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı
ziyaret etmesi ile başlayan üst düzey görüşmeler teknik seviyeye kadar inince ortaya
çıkan iki güzergahın birincisi; Önce Leviathan bölgesinden deniz altından direkt
olarak Mağusa limanına veya boğaza, oradan da karadan Geçitköy’e, ardından da
mevcut su hattının altyapısını kullanarak Taşucu’na deniz altından boru hattı
döşenmesi. Bu güzergahın toplam uzunluğu 430 km. (Google haritadan alınmıştır)
İkinci güzergah ise Leviathan bölgesinden 430 km uzakta yer alan Yumurtalık
limanına direkt olarak deniz altından boru hattı döşenmesi.


Rumlar çığırtkanlıklarıyla istedikleri kadar ABD’yi, AB’yi yanlarına çekip, rantabl
olmayan, Türkiye’yi by-pass eden projeleri dayatmaya kalksalar da dünyanın değişen
konjonktürü, bu şımarıklıkları kaldıracak görünmüyor ki, Türk ve İsrailli teknisyenler
birinci projenin daha ucuz ve garantili olduğu görüşünde. Bana göre ekonomik akıl
siyasetin de belirleyicisi olacak ve bu proje hayata geçirilirse, TC - İsrail ilişkilerinin üst düzeye çıkmasına ilaveten KKTC-İsrail ilişkileri de çok üst düzeye çıkacak,
ABD’nin ve AB’nin KKTC’ye bakışı ve yaklaşımı ister istemez değişecek.


Prof. Dr. (İnş. Müh.), Doç. Dr. (UA. İliş.) Ata ATUN
Dekan, Kıbrıs İlim Üniversitesi
KKTC Cumhurbaşkanı Politik Danışmanı