Kazanan Özel, kaybeden Kılıçdaroğlu ve yandaş kanallar oldu

Ökkeş Ağaoğlu

CHP’de heyecan sadece Ankara’ra değil, tüm yurtta heyecanla devam etti... Tabii bunun böyle olduğu biliniyorken bilinmeyenler de bir sır gibi kalacak düşüncesiyle kara kara tablolar oluşturuyordu. Neydi o sırlı bölümler?.. Son cumhurbaşkanlığı seçiminde dönen dolaplar... İYİ Parti’nin itirazlarının 6’lı Masa’ya olan yansımaları... Daha bunun gibi birçok nedenler... Hele ki son Zafer Partisi’yle yaptığı gizli görüşmeler, buluşmalar ve anlaşmalar yarın öbür gün masaya yatırılacak. Yapılan olgun siyasetin dışında olgun olmayan... Partililerin bilmedikleri ve bilemedikleri tutanak gibi sağlam olan anlaşmaların iki parti arasındaki imzalar... İşte bunları bilen ve bilmeyenler ortaya çıkacak. Ve sonuç olarak Kılıçdaroğlu’nun yanlışları tek tek ortaya çıkacak.

KURULTAY ANINDA BİZLER TV’DEN İZLERKEN KURULTAYDAKİ KILIÇDAROĞLU’NA YÖNELİK ELEŞTİRİLERİ DUYURMAYAN TELE1, HALK TV, TV100, FLASHHABER TV’LER OLDU. YAZIKLAR OLSUN SİZE... CHP’liler her nedense iki yüzlülük yapıyordu. Kimdi bu CHP’liler?.. Hani şu her gün ve her zaman “Biz Atatürk’çüyüz... Biz doğru olanın yanında olduğumuz kadar, eleştirilenlere de televizyonlarımızda söz hakkı veren haberci – televizyoncularız” diyorlardı ya... Hah, işte onlar... Hemen hemen hepsi Kılıçdaroğlu’nun yalakalığını yaptılar... Kurultayda kürsüye kim çıkıp da Kılıçdaroğlu’nu eleştirdiyse, onları bize dinletmeyen işte bu yalaka televizyonlar oldu... Hep dikkat ettik.. Kim Kılıçdaroğlu’nu tutarak kürsüne esip yağıyorsa, televizyoncular masadaki konuşmacılarını susturup hemen görüntüyü o kürsüdeki kişiye yöneltip sonuna kadar izletti(ler)... Ama kim Özel’in düşüncelerini önemseyip Kılıçdaroğlu’nu eleştirmek için kürsüye çıkmışsa, onun sesini hemen kestiler... Ve o kişiyi önemsizleştirerek arka panoya yerleştirip masadaki şarlatanlarla konuşmalarına devam ettiler. Ama işin ilginç yanı, masadaki gazeteciler, yazarlar, analistçiler ve hukukçu düzeyinde mürekkep yalamışlardan bir tanesi bile masayı idare edene “Bir dakika... Bakın kürsüdeki şahıs çok önemli şeyler söylüyor. Lütfen dinlemek istiyorum” demedi. İşte işin tuhaf olanı da bu değil mi?.. Televizyon sizi hem kurultayda konuşma yapmanız için masaya davet edecek... Ama siz bu bilgilerinizi ve düşüncelerinizi unutup, kürsüdeki konuşmacının sesinin bilerek kesildiğini bile bile konuşmanıza devam edeceksiniz. İşte burada bir tek televizyoncular değil... Konuşmacı olarak o masaya davet edilen (sözüm ona) bilirkişi kıymetinde olan yazarlar da suçludur... Umarım içlerinden bir tanesi çıkar da televizyonların bu Kılıçdaroğlu sevgisinin yanlışlığını mert ve delikanlı bir şekilde söyler. Eğer söylemiyorlarsa —Ki söyleyen şu ana kadar çıkmadı— bu yazarlar grubuna da asla güvenilmez. Ç ünük yalakalıkları sırıtmalarıyla ne acıdır ki ortaya çıktı.

ADAY OLAN ÖRSAN ÖYMEN KÜRSÜYE ÇIKTIĞINDA BU SAYDIĞIMIZ KANALLARIN HİÇBİRİ ONU ÖNEMSEMEMİŞ AYAĞINA YATTILAR VE KONUŞMASININ BÜYÜK BÖLÜMÜNÜ VERMEDİLER... Aday olan bir kişi daha vardı ki, o Örsan Öymen’di... Konuşmacı olarak kürsüye çıktığında tıpkı o akşamki televizyoncuların (Onu göstermeyelim) gibisinden bir kararı almışlarcasına, hepsi anlaşmış gibi ilk çıktığı andaki konuşmalarını ekrana getirmediler. Ve (ya utandılar, ya da birileri bunlara fırça çektiyse) sahte gazetecilik kimlikleriyle hareket edip Örsan Öymen’i ekrana lütfen olarak taşıdılar. Sanki Örsan Öymen’in çok büyük kabahati olmuş da... Sanki AKP ile dirsek teması kurmuş da... Onun için ekran yasağı koymuşlar gibi bir adi hareketi takınarak Örsan Öymen’e böyle bir ekran yasağı koydular. Fakat sonra ne oldu?.. Örsan Öymen akıllılık yaparak adaylıktan çekilme kararı aldı ve oyları Özel için bölmemek adına geriye çekildi. Bu, Özgür Özel’i destekleyen bir tavırdı. Fakat televizyoncular yine bunu ne konuştular... Ne de masadaki şarlatan gazeteciler bunu değerlendirmeye dahi almadı. Neden almadılar?.. Çünkü onlar, Kılıçdaroğlu’nun yalakalığını yapıyorlardı da ondan... Gerçi kurultay gününe kadar bu saydığımız televizyoncuların hiçbiri Örsan Öymen’e söz hakkı vermedi ve konuşturmadı. Bir tek Flashhaber TV (nasıl oldu bilemem) Örsan Öymen’i kanalına çağırmıştı. Hatta kanala çağırmadı da... Telefon muhabbeti diyebiliriz buna... Ama sıra diğer adaylara gelince hem Kılıçdaroğlu’nu ve hem de Özel’i özel konuk olarak stüdyoya davet ediyorlardı... Yani yapılanların hepsi iğrenç habercilik politikasıydı...

ÖZGÜR ÖZEL 812 OYLA GENEL BAŞKAN OLDU... KEMAL KILIÇDAROĞLU İSE 536 OYDA KALDI... BU, CHP’DE YENİ DÖNEMİN BAŞLANGICININ SİNYALİ OLDUĞU KADAR, YANLIŞ OLANLARLA DOĞRULARIN SONUCU OLMUŞTU... Kemal Kılıçdaroğlu “Adaylığımı koymam, ama delegeler beni aday gösterirse tabii ki de adaylığımı açıklarım” demişti —Ki, öyle de oldu.— Ama Özel’in kürsüdeki açıklamaları Kılıçdaroğlu’nu bir çıkmaz sokağa doğru itelemişti. Hem Zafer Partisi’yel yapılan gizli anlaşmalar... Hem İYİ Partili il başkanları düzeyindeki delege ağırlıklı kişilerle toplantı yapıp onlara belediye başkanlıkları ile ilgili söz vermeler... Hem de Ekmelettin İhsanoğlu ile Abdullah Gül gibi isimleri sırtlayan Kılıçdaroğlu’nun yanlışlarını üstü kapalı hatırlatan Özel, seçimi ilk turda başa baş götürdüğü halde, “Siz bazı anlaşmalar yaptınız ama bizler orada yoktuk” demesiyle Kılıçdaroğlu’nun gizli anlaşmalarla üstü örtülü suçlamış... Ve delegeleri etkileyerek Kılıçdaroğlu’ndan 120 kadar delegeyi kendine çekmeyi başarmıştır. İşte bunlar heyecan yaratan açıklamalardı ve sonuçlarına da elbette ki yenilen taraf katlanacaktı. O yenilen taraf da Kılıçdaroğlu ve yanından hiç ayırmadığı ekibi oldu. Şu anda ise parti meclisi üyeliklerinin seçimi ve sonrası var... Ve hafta başından itibaren Özgür Özel verdiği sözleri yerine getirmek için yurt gezisini Hatay’dan başlatacak. Bu arada şunu söylemek istiyoruz ki, yazılacak o kadar çok konu var ki... Ancak daha yolun başındayken ve türlü gelişmeler de 180 derece dönüş sağlayacağını biliyorken bilinenleri şimdiden masaya yatırmanın pek yararı olmayacak. İşi tadında bırakarak sonraki gelişmeleri bir sonraki yazımıza bırakalım diyoruz.

var addthis_config = {"data_track_addressbar":true};