Kılıçdaroğlu yandaş anketlerin yüzdelerini dağıtarak geliyor

Kılıçdaroğlu yandaş anketlerin yüzdelerini dağıtarak geliyor

Ökkeş Ağaoğlu

 

BU seferki seçim çok çetin geçecek... Ama şu bir gerçek ki, Kılıçdaroğlu iyi bir rüzgar yakaladı ve onu hiç kaybetmek istemiyor... Zaten yapıcı ve uzlaşıcı olma özelliğini taşıyan Kılıçdaroğlu, hem 6’lı Masa’nın kuruculuğunu hem de beraber olmanın güzelliğini ortaklarına aşılamış oldu... Bu yüzden Kılıçdaroğlu barışçıl hareketiyle milletin gözünde taht kurdu...

 

Öyle ki hep sert ifadelerle yoluna devam etmek isteyen Cumhur İttifakı, her vesileyle Kılıçdaroğlu’nu küçümseyerek ve bazı aşağılayıcı sözleri de beraberinde sarf ederek puan kazanmanın yollarını arıyordu... Bu seçimde de aynısını yapmaya çalıştı.. Ama bu sefer baltayı taşa vurdu ve taş değil balta kırıldı... Çünkü bazı şeyler vardır ki istediğiniz kadar sert olun (ama ne olursanız olun) halk artık bu tür oyunları yemiyor... Yiyenleri de affetmiyor... Çünkü halkımız bu tür gelişmelerden oldukça sıkıldı...

DİPLOMA SORUN HALİNDE YİNE ORTALARDA SEYREDERKEN, BUNA ARTI PUAN KAZANDIRMAYA ÇALIŞAN AKP, ESKİ KILIÇDAROĞLU'NU GÖRMEYE ÇALIŞTI... AMA BU KEZ KILIÇDAROĞLU YENİLENMİŞ VE BAMBAŞKA BİR KILIÇDAROĞLU OLMUŞTU... Durum öyle görünüyor ki AKP, bu kez çok fena bir çıkmaz sokağa daldı... Çünkü Cumhurbaşkanı’nın diploma olayı yine olay olurken... Her seçimde bu sıkıntının kaynağı olan üniversite bile sessizliğini hiç bozmuyor... Ayrıca Yüksek Seçim Kurulu da aynı serin kanlılıkla diplomalılık sürecinin devam ettiğini hatırlatır bir tavırla Cumhurbaşkanı’nın seçime katılmasında bir sakınca olmadığını açıklıyor... Zaten bir Anayasa değişikliğine gidemediler... Ayrıca halk oylamasına da uzanamadılar... Çünkü zaman kalmadı... Ve en önemlisi de kendi hazırladıkları Anayasa’yı değiştirme cesaretini ise hiç gösteremediler... Siz bakmayın Anayasa üzerinde sürekli değişikliğe gitmelerine... Bu da iyi bir şey değildir ve hukuki sakıncaları da vardır... Bunun bilincinde olan AKP, aylar öncesinden bugünü düşünerek bir Anayasa değişikliği yapabilirlerdi. Ama yapmadılar. Yaparlarsa işler sarpa sarar... Çünkü bu hem keyfiyetle ülke yönetmeye benzeyeceği gibi, kendilerine güven tazelemek için büyük bir kıskaç oyunu sergilemeye çalıştılar. Kıskacın adı yasaklar – yasaklar – yasaklardı... Peki nereye kadardı bu yasaklar?.. Tabii ki Kılıçdaroğlu’nun adaylığını koymasına kadar... Fakat bir de baktılar ki Kılıçdaroğlu, o eski Kılıçdaroğlu değil... Yüzde bin fark atmış siyasete... Duruşu... Hitap edişi... Araştırmaları... Ekonomiye bakış açısı ve kurtuluş planları her şey, ama her şey hazır... Emeklilerden tutun, depremzedelerin içler acısı durumuna adar kurtuluş reçetesi sunan CHP, bu kez hükümeti çok fena bir şekilde köşeye sıkıştırmış oldu.

YENİ BİR PARTİNİN YENİ BİR ZİHNİYETLE ÜLKEYİ YÖNETMESİ ARTIK KAÇINILMAZ GÖRÜLÜYOR... KAÇANLAR İSE CUMHUR İTTİFAKI OLUYOR... DÜŞÜNÜN BİR TERÖR ÖRGÜTÜNE BİLE DÖRT ELLE SARILAN AKP, NE YAPTIĞINI BİLMİYOR... Daha düne kadar EYT’liler için (Emeklilikte Yaşa Takılanlar için) bir umut dağıtan AKP, bugün “Biz EYT’lileri bu ay emekli yapamayacağız... Ancak 10’uncu ayda falan emekliliklerini kabul edeceğiz” gibisinden bir ifade yapıldı... Bu ne demek oluyordu?.. “Sizi emekli yapacağımızı söyledik ama sözümüzde duramıyoruz. Çünkü ekonomide yanlış giden bir şeyler var” oluyordu... Daha doğrusu ekonomide yıllar öncesinden sınıfta kalan AKP ve uzaktan kumandalı mikrofonu MHP, hem depremde ve hem de ekonomide çok başarısız oldular. Her defasında atıp tutan bir iktidarın bu kez atıp tutamaması gün gibi sırıtmaya başladı... İşte tam da burada Kılıçdaroğlu devreye girerek, bir devlet yönetme diplomasi kültürünü konuşturdu ve partisinin hazırladığı depremle ilgili ciddi bir raporu ve bunun gibi birçok önergeyi Meclis’e sunmaya çalışıyor... Bunun ve bu gibi başarıların önüne geçemeyen AKP ve uzaktan kumandası MHP, yine Kılıçdaroğlu’na saldırmaya başladılar. Ama bu kez eski tas eski hamam olmamaya başladı... O bekledikleri ve umdukları Kılıçdaroğlu yepyeni bir siyaset adamı olarak ortaya çıkıverdi... Onunla baş edemeyeceklerini anlayan Cumhur İttifakı, HÜDA-PAR gibi terörü destekleyen bir partiyle dirsek teması kurdu... Ve haliyle MHP de, “Biz seçime kendi bayrağımızla bağımsız olarak gireceğiz” dedi... Yani Cumhur İttifakı sallanmaya başladı... Hele ki Yeniden Refah Partisi’nin çok gereksiz çıkışı ve saçma sapan ifadeleri kullandıkları halde tekrar tükürdüklerini yalayarak Cumhur İttifakı’na dönüşleri milleti çileden çıkarmaya yetti. Güya çok büyük oy patlaması yapacaklarına inanan Erbakancılar, Cumhur İttifakı’na katılmama kararından sonra katılmalarının onlara çok büyük darbe vuracağı gerçeğini bir türlü kabullenemediler. Sonuçta da o darbeyi yiyecekler. Yani halk bunlara asla prim vermeyecek ve HÜDA-PAR gibi bir terör bağlantılı partiyle bile yeniden iktidar olmak için el sıkışan AKP, çok büyük bir hataya imzasını atmış oldu. Bu da CHP’nin öncülüğünde 6’lı Masa’ya yarayan en büyük faktör oldu... Ve CHP, yandaş anketçilerin yüzdelerini patlata patlata iktidara oturacağını kanıtladı...