Ökkeş Ağaoğlu ANA MUHALEFET partisinin lideri Özgür Özel, CHP'nin 41 sene sonra liderliği ele geçirdiğini... Bu liderliğin rakamını daha da tavan yapması için çok büyük çalışmalar yapacaklarını söylemişti... Evet, doğrudur... Çalışmalar her gün bile yapılsa, bir konuyu kaçırdığınızda ve bir de o en önemli konu ise, bugüne yaptığınız bütün mitingler... Alan çalışmaları ve diğer sivil toplum örgütlerinin bir araya gelerek yapılan eylemler bir anda milletin aklından uçup gider... Çünkü bir konu bin konuya bedeldir diye adlandırılan önemli bir konu, hem iktidarın yerini değiştirebilir... Veya muhalefet partisinin yerini yerinden edebilir... Onun içindir ki muhalefet partileri ne yaptıklarını ve ne yapacaklarını yıllar öncesinden tespit etmeli... Olası önlerine çıkacak sürpriz nitelikli gelişmelere karşı da A veya B planları olabilmeli... Yoksa ana muhalefet partisi de... Diğer muhalefet partileri de her zaman sınıfta kalır... Hatta kalacaktır da... Onun içindir ki CHP üzerinde eleştirel düşüncelerimizi yazıyoruz (Ki, yapılan hataların iktidarın ekmeğine bal sürmesini gerçekleştiriyor...)
KILIÇDAROĞLU YİNE CHP'Yİ KARIŞTIRMANIN PLANLARINI YAPIYOR. ÖYLE Kİ 6'LI MASA OLAYINDA ÜMİT ÖZDAĞ İLE GİZLİ PROTOKOL YAPAN KILIÇDAROĞLU YİNE AYNI KİŞİYLE TEKRAR SAHNEYE ÇIKTI... CHP tam yükselişe geçmişken bir de baktık ki... O da ne?... Eski lider Kılıçdaroğlu tekrar sahneye çıkıverdi. Kiminle çıkıverdi? Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ ile... Peki ama Kılıçdaroğlu'nda neden bir Ümit Özdağ takıntısı başladı dersiniz?.. Biz söyleyelim: 6'lı masa hadisesinde gizli protokol anlaşması yaparak ve Zafer Partisi'ne iktidar olduğunda bakanlık vererek dışardan bir güç oluşturmaya çalıştığı için... Ve bu imza dostluğunu aynı kafayla yürütmek için tekrardan Ümit Özdağ ile biraraya gelen Kılıçdaroğlu, Özgür Özel'e karşı gizli kapaklı resmin savaş açmış oldu... Peki ama Kılıçdaroğu burada iyi mi yaptı?.. Tabii ki hayır... Ne iyi yaptı... Ne de güzel yaptı... Aksine berbat etti ortalığı... Ve kulis çalışmaları yaparak CHP'nin nabzını yoklayan Kılıçdaroğlu, tekrar olası bir kurultay kararı almak için parti içindeki adamlarını harekete geçirmeye çalışıyor. Oysa CHP bu kadar oy almışken... Ve 41 sene sonra lider parti olmuşken tekrar kurultaya gitmesi için çalışmalar yapılır mı? Hayır, asla yapılmamalı. Ama ne yazık ki Kılıçdaroğlu bunu yapıyor. Hem de hiç utanmadan ve sıkılmadan. Oysa Kılıçdaroğlu CHP'ye giderek hem dışarıdan ve hem de içeriden destekleme kararı alarak CHP adına güzel politikalara imzasını atabilir. Ama bunu yapmıyor, ne var ne yok illa ki liderlik koltuğuna oynuyor. Kılıçdaroğlu bu işi ne yapıyor derseniz? Kurultay seçiminde kaybederek liderliği Özgür Özel'e kaptırdığı için. Peki normalde bu nasıl olmalıydı?. Tabii ki Amerikan partilerindeki liderlerin arkadan gelen yeni lidere koltuğu teslim ederken o kişiye ve partisine olağanüstü yardım şeklinde olmalıydı. Peki oldu mu? Tabii ki hayır. Olması için de bir sebep bulamıyoruz. Çünkü sebepsiz bir politikanın varlığı, parti içi hareketlerde sıkıntı yaratmaktadır. Yani taş at izi kalmasın kafasıyla hareket edildiği için Kılıçdaroğlu da yenilgiyi kabul etmediği için Özel'e karşı silahlarını kuşanmış, öylece bekliyor. ÖZGÜR ÖZEL HEM İKTİDARA VE HEM DE KILIÇDAROĞLU'NA ÖYLE BİR CEVAP VERMELİ Kİ... KILIÇDAROĞLU NE BİR DAHA HAREKET EDEBİLMELİ... NE DE PARTİLİLER KULİS YAPABİLMELİ... Özgür Özel genel başkanlığı kazandığından bugüne kadar CHP büyük işler yapmaya başladı... O büyük işlerin başında Kılıçdaroğlu'nun yapmak isteyip de yapamadığı şeyler CHP içinde gerçekleşti. Bu da Özel'in hanesine artı puan olarak yansıdı... Tabii bu kadarla da kalınmadı... AKP 20 yıl sonra ilk defa CHP binasına giderek Özel'i ziyaret etti... Ve bu siyaset sahnesinde yumuşama adıyla kamuya yansıtılmak istendi. Ve de yansıdı... Ama Özel bununla da kalmadı. İşleri daha da ileri götürerek emeklilik olayına kafa yormaya başladı. Ancak bir ara "En düşük emekli aylığı 17 bin TL olursa söz veriyorum erken seçim diye mitingler yapmayacağım" demesi siyaseten çok büyük bir hataydı. Çünkü CHP olarak zaten 17 bin lirayı en düşük emekliye vereceğinizi söylerken tekrardan AKP'ye "Erken seçim istemeyeceğim" diye söz vermesi AKP'nin elini güçlendirmedi mi? Elbette güçlendirdi. Ama ne olursa olsun Özgür Özel, derhal bu politikadan uzaklaşmalı ve topluma bunu yansıtarak çok büyük oy almanın planlarını yapmalıdır. Eğer bunları yapmazsa... Dünden çıkan olumsuz AKP politikalarına ne kadar karşı gelirse gelsin, sonuç hep aynı olacaktır. Dememiz o ki, artık CHP sıçramıştır ve bu sıçrayışı yurt sathına yayması gerekir. Dileyelim yayılsın ve herkes Cumhuriyetin nimetlerinden yararlansın. Çünkü CHP son şansımız.
