Nas suresine var da Kuran meyvesi zeytine neden saygı yok?

Ökkeş Ağaoğlu TÜRKİYE gerginsiz bir günü asla yaşamıyor. Daha doğrusu hükümet bu gerginliği gündemde tutmak için elinden geleni yapıyor. Düşünün bugüne kadar gerginsiz geçen bir gündem veya bir gün oldu mu?.. Hayır olmadı. Bu gerginliğin sebebi olarak ya Atatürk’e saldırmışlardır... Ya da İnönü’ye... Neden?.. Neymiş efendim, Osmanlı’yı yıkmışlar’mış... Yahu Atatürk Samsun’a çıktığında Osmanlı mı kalmıştı?.. Siz kimi kandırıyorsunuz?.. Hiç tarih kitaplarını... Arşivlere girmiş istilacı güçlerin resimlerini görmediniz mi?.. “Fransız Komutan Franchet D’esperey, Patrie zırhlısından Sarayburnu’na çıkarak Galata üzerinden Beyoğlu Caddesi’ne girdiğinde basının “Komutan İstanbul’da” manşetlerini atmamış mıydı?.. Hatta bu giriş, büyük bir gövde gösterisi” değil miydi?.. Şimdi burada Atatürk’ü mü suçlayacaksınız?.. Yoksa Fransızlara ve diğer istilacı güçlere ülkeyi teslim eden Osmanlı’yı mı?.. Bu ikilem içinde kalınmasına gerek yok... Gidin arşivlere ve tüm tarihi çıplaklığıyla göreceksiniz. Ama bugün siyasi ideolojist olarak davranmak asla ülkeye hizmet getirmez. Hatta ülkemizin haricinde bizlere de bir yararı yoktur. Atatürk düşmanlığı sadece ve sadece toprak kaybına neden olur. Tıpkı zeytinlikler gibi.

ZEYTİNLİKLERE DÜŞMAN OLAN HÜKÜMET, NEDEN ZEYTİNYAĞINI İTHAL EDİYOR O ZAMAN?.. HATTA BÜTÜN PAHALILIĞIN BAŞI OLAN İTHALAT HALKIN BELİNİ KIRARKEN, KURAN’IN MEYVESİNE BU DÜŞMANLIK NİYE?.. Bir zamanlar BOP ile yatıp Amerika ile kalkmıştık... BOP’u sınırlarımıza dayamaya çalışan Amerika, bunda başarılı olamayınca orada kalakalmıştı. Bugün ise manzara başka türlü çalışıyor... Düşünün her şeye zam geliyor ama bunun yanlış olduğu o kadar söylendiği halde “Sanki hükümet bu yanlışı bilmiyormuş gibi” algılanıyor ve yazı üstüne yazılar yazılıyordu. Oysa ülkeyi yönetenler her şeyi biliyorlar ve her şeyin de farkındalar. Çünkü yaptıkları hatalı ekonomi programı Türkiye’nin daha da fakirleşmesine neden oluyor. Bunu bile bile devam ettiren hükümet, bu sefer de zeytinliklere saldırmaya başladı. Neden mi?.. Efendim hatırı sayılır madenler varmış. Hatta ve hatta bu bölgelerde sanayi ve elektrik üretimi tesisleri kurulmalıymış. Bunu söyleyen de yeni Tarım Bakanı Vahit Kirişçi... Hatta Bakan Kirşçi’nin bu konuda daha önce teklif verdiği de haberlerin detayları arasında. Şimdi iş buraya kadar gelmişken ve halk bu kadar fakirleşirken halâ inatla meyve ve sebze alanlarımızın imhasına çalışmak hangi mantığa sığar?.. Eğer mantıklı olduğu kabul ediliyorsa, zeytin ve zeytinyağı aldığımız ülkeler neden zeytin üretiyor?.. Neden zeytinyağı yapıyorlar?.. Onlar aptal da biz mi akıllıyız?.. Ticaretin misliyle zarar ettiği bu alanlar neden olmayan bir sistem yüzünden ülkemiz bile bile talan ediliyor?.. Biz söyleyelim: Cumhuriyet ile savaşılıyor. Atatürk’ün kurduğu laik ve demokratik hukuk devletiyle savaşılıyor. Peki başarılı oldular mı?.. Hayır, olamazlar... Neden olamazlar biliyor musunuz?.. 1) – Ülkenin fabrikalarını satarak Atatürk’ü yenemezsiniz... 2) – Kurtuluş Savaşı’mızı ve milli bayramlarımızı kutlatmayarak bir şey elde edemezsiniz... 3) – Atatürk’ün resimlerini araçlardan çıkartarak milletin kalbinden söküp atamazsınız... 4) – Ülkedeki fabrikaları satarak ülkenin dibine bilmeden veya bilerek dinamik koyduğunuzun farkında olarak sistem değişikliği yapamazsınız... 5) – Zeytinlik alanları yok edip ülkenin geleceği olan tarımı yok edemezsiniz... 6) – Eğer İslami kurallara riayet ediyorsanız o zaman Kuran’ın meyvelerinden biri olan zeytin hakkında önemli bilgiler veren ayetlere ve surelere neden saygı duymuyorsunuz?.. Bu surelere de saygılı olmalısınız... Hele ki Kuran’da geçen Hurma – İncir – Zeytin – Nar – Kiraz ve Muz da önemle yerini almışken. Madem ki İslami kurallara önem veriyorsunuz, o halde Kuran’ın meyvelerine neden karşı çıkıyorsunuz?.. Nas derken faize karşı savaş yapıyorsunuz da, neden Nas gibi Kuran’da yerini alan Zeytine karşı düşmanlık yapıyorsunuz?..

SİT ALANLARI SIRAYA GİRDİ... YAĞ KUYRUKLARI DEVAM EDİYOR... 5 LİTRELİK AYÇİÇEĞİ YAĞI TÜKENDİ... YENİ BAKAN İSE, YETERLİ MİKTARDA AYÇİÇEK YAĞI STOKU OLDUĞUNU SÖYLÜYOR... AMA NEDENSE ÜRETİM DÜŞÜNÜLMÜYOR?.. Böyle ekonomi olur mu?.. Burası Türkiye ise olur... Hem de bal gibi olur... Düşünün bundan yıllar önce Kemal Unakıtan diye bir zat-ı muhterem vardı ve bu kişiye muhalefet kanadı “Her şeyi satamazsınız” dediğinde Unakıtan, “Her şeyi satacağız. Hem de babalar gibi satacağız” demişti... Tabii o dönemlerde sıcak para satışlardan geliyordu... Kâğıt fabrikalarından tutun... Devlete ait bütün fabrikalar tek tek satıldı. Hele ki bir keresinde kâğıt fabrikaları satılırken, o dönemin başbakanı olan Binali Yıldırım, “Kâğıt fabrikaları satılmayacak. Sadece birkaç sene daha devam edecek” demişti. Oysa satıştan hemen sonra birkaç sıcak gün içinde çok ucuza alınan kâğıt fabrikaları içindeki makina donanımlarıyla satışın neredeyse 10 bilemediniz 15 misli fiyatla satıldı. Daha doğrusu resmen talan edildi. Neden?.. İthalat rejimini oturtmak için çalışıldı. Hadi diyelim yeni bir sistem yaratılıyor.. İyi güzel de o fabrikalardan çıkarılan yüzlerce (belki de binlerce) işçi işten çıkarıldığında bunun maliyeti devlete ağır olmayacak mı?.. Yani siz özelleştireceğim veya satacağım ayağıyla ülkenin güzelim fabrikalarını yok pahasına satarken buralarda boşta kalacak olan işçiler sizin insanlarınız değil mi?.. Bu olumsuz rejim sisteminde bu insanlardan sorumlu değil misiniz?.. Elbette sorumlusunuz ama baskı yaparak bu işçileri sokakta bırakırsanız (Ki bırakıldı) bu ülkenin ve işçilerinin ne yüzü güler, ne de evlerine sıcak bir ekmek götürebilir. Bunun yanında halâ ihaleye çıkarılmak istenen SİT alanları ile özelleştirileceklerin sayısı 200’ü buluyor... Ama bunları kazanmak için ne büyük emeklerle çalışıldı... Bu emekleri elinin tersiyle iten hükümet ise ekonomik kurtuluşu halâ özelleştirmede buluyor. Ve çok büyük hata yapıyor... En çok yandığımız da aydın kitle dediğimizin bazıları, konuya ve gelişmelere aval aval bakıyor. Basına tek bir kelime dahi etmiyor... Kısaca yazık oluyor ülkeme... Hem de çok yazık...

var addthis_config = {"data_track_addressbar":true};