Ökkeş Ağaoğlu
ÜLKEMİZDE sağ partiler ülkeyi kendi sistemleri içinde Türkiye’yi refaha çıkarmak için mi çalışacaklar?.. Yoksa ülkeyi batırmak için mi?.. Ben söyleyeyim: Sağ partiler ülkeyi batırmak ve milleti anasından doğduğuna pişman etmek için çalışıyorlar... Ve bunu da misliyle başarıyorlar... Bu arada AKP’ye zamanında acımasızca muhalefet edenler de AKP’nin kanatları altına girerek... Milletin vergilerinden olağanüstü maaşlar alarak... Akıllarınca siyaset yapmaktalar...
Oysa içlerindeki niyetlerinin yavaş yavaş olmasa da sırıtır şekilde vatan hainliğine doğru devrildiklerini rahatlıkla görebiliyoruz... Örneğin eski bakanlardan olan Süleyman Soylu’nun kendi partisindeyken AKP’ye nasıl da kızarıp bağırdığını hatırlayanınız mutlaka vardır. Süleyman Soylu Demokrat Partiliyken AKP için bakın ne demişti: “Paçalarından yolsuzluk akıyor... Yanlış ekonomi politikası sonucu bayramları da millete zehir etti. İnsanlarımız gülmeyi unuttu. Türkiye’yi krizle karşı karşıya bıraktılar. Türkiye’de ihale ve yandaş belediyeciliği yapılmaktadır...” Peki bu adam şimdi nerede? Tabii ki AKP’de. Peki hangi yüzle AKP’de?.. Buna o da cevap veremez. Ama biz şöyle cevap verebiliriz: “Parası olan düdüğü çalar...” Bu da parası olan yere gidince tüm siyasi çizgisinden vazgeçerek AKP’li oldu. Sözüm ona bu siyaset... Aynı şekilde Numan Kurtulmuş da eski partisi olan HAS Partisi’nde AKP’ye öylesine laflar söylüyordu ki... Kimse o lafların arkasında ve önünde duramazdı... Bakın Erdoğan’a ne demişti: “...İsrail’e karşı yapılan (one minute) olayını hatırlatayım. Bir kere otel odasında (one minute) dedin. Sonra iki sefer İsrail’e destek olarak karar aldın... Çok ağır olacak ama Başbakan’ın kalbi Ali diyor, dili Muaviye söylüyor” demişti. Ve sözleri desteklemek amacıyla Kurtulmuş’a “Hem de çok ağır bir laf söyledin. Yani o kültürde gelmeyen bunu anlamaz. Tekrar söyleyin” diyerek keyf aldı. Bugün ise o da AKP’nin muhabbet kuşu oluverdi.
NUMAN KURTULMUŞ ZAMANINDA ERDOĞAN’A ESİP YAĞIYORDU... ÇOK DA AĞIR SÖZLER SÖYLEMİŞTİ... KİMİLERİ “BUNU HATIRLASA ACABA NE YAPAR?” DİYOR... MERAK ETMEYİN, HİÇBİR ŞEY YAPMAZ... Numan Kurtulmuş eni sonunda ağzından baklayı çıkardı ve o da Anayasa ve Atatürk düşmanı kervanına katılıverdi... Hatta düşmanlıkta birinci olmak için Hüdapar’lı meymeletsiz herifle yarışır hale geldi... Peki saraydan bir laf var mı?.. Asla yok... Çünkü o bu piyonları sahaya sürüyor ve nabız yokluyor... Eğer Anayasa düşmanlığı tutar da maddeler halk tarafından kaldırılması kabul görürse, işte o zaman ne seçim göreceğiz... Ne de geçim... Göreceğimiz tek şey manyak bir şeriat ve deli saçması kişilerin bizi yönettiğini göreceğiz. Peki Numan Kurtulmuş neden bu kadar ateşli?.. Neden böylesi bir konuya bu kadar saldırıyor?.. Bunu bilemeyecek ne var ki canım?.. Bir defa bir zamanlar üyesi olduğu parti Atatürk düşmanıydı... Sonra kurduğu parti de Atatürk düşmanı olarak hayatına devam etti. Ve Erdoğan baktı ki, niyetler aynı, bir ulak göndererek Numan Kurtulmuş’u partisine davet etti. Eeeeee Kurtulmuş hiç durur mu?.. Anında ekibiyle birlikte AKP’ye katıldı. Hani birileri çıkıp da Kurtulmuş’a “Yahu siz bir zamanlar Erdoğan’a İsrail üzerinden saldırmadınız mı?.. Bu yanlışı nasıl yaparlar demediniz mi?.. Şimdi ne değişti de aniden AKP’li oldunuz?” derse Kurtulmuş ne diyebilir?.. Biz söyleyelim: “Efendim o, o zamanda kaldı. Biz şimdi bu zamanı konuşalım...”
YANİ NUMAN KURTULMUŞ’UN ANAYASA RAHATSIZLIĞI TESADÜF DEĞİL... ÇÜNKÜ BU MESELEYİ BİLEREK VE ZAMANINI SEÇEREK YAPTI... YAVAŞ YAVAŞ AKP’LİLER 1. VE 2. MADDELERİ DE GÜNDEME GETİRECEK. Şu anda sosyal hayatı iyiden iyiye kötüleşen Türk halkının zor durumuna çare bulmak adamların umrunda bile değil... Efendim “Deprem oldu, 11 ilin çalışmaları ne alemde?.. Acaba hükümet ne yapıyor?” diye bir düşünceleri dahi yok... Varsa da yoksa da ortalığı karıştırmak... AKP'nin yanlış adımlarını unutturmak için ortaya başka mevzular atarak politika yapmak... Ve sonunda unutturmak için Anayasa’ya saldırayım diyen Kurtulmuş, gerçek niyetinin dışına çıkarak tam bir vatana ihanet gibi davranmıştır. Peki bu davranışı neydi?.. Şuydu... Numan Kurtulmuş bakın Anayasa için ne demiş: “Devletin ülkesi olmaz. Devletin milleti olmaz. Bu metin, (Milletin devleti ve ülkesiyle bölünmez bütünlüğü şeklinde ifade edilmelidir...” Yani Hüdapar kılıklı adamın 4 maddeye kafayı takmasıyla kapıyı açması... Ardından Numan Kurtulmuş’un 3. Maddeyi gündeme getirmesi... Ve sonra da diğerlerinin bu kervana katılarak 2. ve 1. maddeleri Meclis’e taşıyacakları artık sırıtmaya başladı diyebiliriz. Peki şu soru aklınıza hiç gelmiyor mu?..
KURTULMUŞ BU ANAYASA ÇIKIŞINI NEDEN YAPIYOR BİLİYOR MUSUNUZ?.. TAM DA İRAN’IN BOMBALANMASI ARİFESİNDE ORTALIK KARIŞACAĞI İÇİN UNUTULMUŞ OLAN BOP’U CANLANDIRMAK İÇİN... Numan Kurtulmuş aklınca çok iyi bir politikacı olduğu için bu çıkışı yapmış oluyor... Oysa akıllı adam bu çıkışı yapmak için “Aklından zoru var” olduğunu bir hatırlasa... Ne böyle bir çıkış yapardı... Ne de Türk milletini karşısına alırdı... Bunların bütün amaçları Türk milletini ortadan silmek... Göçmen dümeniyle ülkemizi mülteci cennetine çevirip bir de onlara vatandaşlık verip Türk milletinin hatırı sayılır sayısını en aza indirmek... Ve Batı’ya söz verdiği o Eşbaşkanlık ile BOP’u tekrar canlandırmak... Nasıl canlandıracaklar?.. İşte böyle canlandıracaklar. Biraz Anayasa’a çatacaklar... Biraz kanunların dibini oyacaklar... Biraz tarafsızlık eylemlerinin dibini oyarak tam saha Türk milletine saldıracaklar... İşte bunu yapmaları için de Anayasa’ya dokanmaları lazım... Peki lazım olmasına lazım da neden şimdi?.. Açıklayalım: İsrail bilindiği gibi İran başta olmak üzere bazı İslam ülkelerine karşı düşmanlık yapıyor... Ve bunu yaparken de Amerika’dan ve bazı NATO üyesi ülkelerden perde arkası ve politik manada diplomatik destek alıyor... Ve sırtını sağlama alan İsrail, bu kez tam saha İran’a saldıracak... Ve bunu açıkça şu sözlerle söylüyor: “İran’ı vuracağız..” Peki İran ne yapıyor?.. Allah bismillah nidaları ile kendi topraklarında havanda su dövüyorlar... Bilim ve ilim ile uğraşmıyorlar... Biat kültürünün getirisi olan kendilerine yapılan zorla iman etmenin sarhoşluğuyla ülke yönetiyorlar... Ve sonunda bilim ve ilimle uğraşan... Batıya yönelik düşüncelerinde her zaman destek alan İsrail’in teknoloji askeri araç ve gereçlerine maruz kalıyor... Ama İran şunu bir türlü kabul etmiyor: Sen istediğin kadar camiye git... İstediğin kadar namaz kıl... İstediğin kadar Allah’a dua et... İstediğin kadar tespih çek... Ne yaparsan yap, bilimin ve ilimin güçlü kıldığı ülkelerle baş edemezsin... Hatta teröristleri destekleyerek... Ve terörist kılıklı kişileri dünya ülkelerine yayarak korkutma politikası yaparak hem yabancı ülkelerin insanlarına... Ve hem de kendi ülke halkına politika üretemezsin...
GELELİM ASIL MESELEYE... BOP’U CANLANDIRAYIM DERKEN ÜLKENİN ELİNDEN KAYDIĞINI YA BİLE BİLE BU YIKIM PROJESİNİ SAHAYA SÜRECEKLER... YA DA BİLMİYORMUŞ GİBİ ZAYIF KALDIKLARINI İMA EDECEKLER... Numan Kurtulmuş ve AKP’nin yan kuruluşları (özellikle GENELKURMAY) şunu iyi bilmeliler: İsrail ordusu İran’ı bombalamaya başlayınca haliyle İran’dan kaçışlar başlayacak... Ve AKP de ellerini ovuşturarak “Türkiye’ye gelin” diyecek... Bunu neden yapacak biliyor musunuz?.. Zaten Türkleri ve Atatürk’ü sevmiyorlar... İşte bu İranlıların savaştan kaçma olayını kendileri için büyük bir fırsat olarak görecekler (hatta görüyorlar)... İranlıların bu kaçışını fırsat bilerek Atatürk eğitim ve kanunlarını değiştirmek için devreye girecekler... Hatta İranlıları ülkeye rahat bir şekilde girmelerini sağlayanın kendileri olmadığını... Şartların bunu kendilerine yaptırdığını... Sınırımızda olan savaştan ötürü bu insanları topraklarımıza aldıklarını... Müslüman’ın Müslüman’a yardım etmesi gerektiğini öne sürerek böylesi zorlukları aşabilmek için Anayasa’yı değiştirerek yola devam edebileceklerini söyleyecekler... Ve gelsin Mehter Takımı... Gelsin biat kültürü... Gelsin padişahım çok yaşa... Ve peşi sıra cahillikler... Ama ne olursa olsun bunu başaramayacaklar... İranlıların kaçışını fırsata çevirmeyi düşünürken yapacakları hatalarla Türk milletinin uyanmasını önleyemeyecekler... Yanlış ekonomi politikalarından dolayı halkı inim inim inleten böylesi bir iktidarın fazla yaşayamayacağını anlayınca da ya erken seçim yapıp adaylığını koyacak(lar)... Haliyle Anayasa’yı değişteremedikleri için de seçim sonrası kanunlar, kanunsuzluk yapanların tek tek yakasına yapışacağını görmüş olacaklar. Daha doğrusu güç zehirlenmesine karşı Türk milleti seçimde AKP’ye ve onun yalaka takımı bakanlıklarına, Genelkurmay’ına ve yandaş basınına “Hodri meydan” diyecek...