Pişkin olursan hükümet melek olur ama devleti batırırsın

Pişkin olursan hükümet melek olur ama devleti batırırsın

DÜNYA SAVAŞLARI bugün PARA SAVAŞLARINA, hatta ENFLASYON SAVAŞLARI’na dönüşüyor... Bunu böyle kabul etmeyen bazı gazeteci kılıklı ahmaklar, bu ülkede başka türlü hareket ediyor... Düşünün bazı kendini uzman sanan asalaklar, aynen şunu söyleyebiliyor: “Kimse dolar almazsa, dolar bu kadar yükselmez...” Yahu doları kim almış?.. Veya milyon dolarları kimler alıyor ki dolar bu kadar yükseliyor?.. Kendini uzman sanan asalaklar Türkiye’nin sırtından yıllarca geçinen TV kanalları kendilerini o kadar cahilliğe vurdular ki, röportajları bile yandaşlıkta bir numara... Bakın yandaş bir kanala katılan ekonomistin yaptığı konuşmada şunu öne sürebiliyor: “Merkez Bankası Başkanı olsam, 10 milyar dolar şakkadanak satarım! Şaşırır millet, dolar düşer...” Adam kafayı sıyırmış... Birisi ona demiyor ki, “Yahu hadi dolar düştü diyelim. Üretimin sıfır noktasında... İlaç fabrikalarını dahi kapattın... Ağır sanayiinin hepsini sattın. Şeker ve gıda ürünlerinin hepsi ithal... Marketler bile satışlarda mallara kota koydu... Peki halâ dolar yükselmeye devam ederse, o zaman neyi satacaksın?..” İşte bunu sorabilen babayiğit ne o kanalda var, ne de düşüncelerini tam anlamıyla anlatabilen o masada bulunuyor. Hepsi yandaş, kandaş ve de sırdaş... Fazla ileri gidemiyorlar...

ENFLASYONU DÜŞÜRECEĞİM DİYE FAİZİ DÜŞÜREREK DOLARLA MÜCADELE EDİLECEĞİNİ SANAN HÜKÜMET, YİNE DÜNYANIN EN YÜKSEK ENFLASYONU OLMAKTA BİLEREK DEVAM EDİYOR. Enflasyon kur ve faiz denklemini bir türlü ayarlayamayan bir kafayla yönetiliyoruz. Faiz nas düşüncesiyle, günah olayıyla ve haram olayıyla düşürülmez. Fai liyakatlı kadrolarla, ekonomist kafalarla düşürülür. Nas’ı ve günah kavramını dolara karşı kılarak milleti süründürmenin alemi sevap olamaz. İşsizliğin ve gelir adaletsizliğinin olduğu bir ülkede dolar da yükselir... Yandaşlık da yükselir... Adaletsizlik de yükselir... Dört Merkez Bankası değiştirilerek enflasyonla yüksek faiz olgusuyla asla baş edemezsiniz. Liyakatlı kadrolarınız olacak... Siyasal manada ekonomist düşünürleriniz devletçilik adı altında çalışmalar yapacak... Ve “Şu kadar doları satarım ve doları şakkadanat yerlerde süründürürüm” kafasıyla bu ülkenin yönetilemeyeceğini kavramak en başta gelmeli. Yani yandaşların şişirip böbürlemeleriyle hükümete yardımcı olmak yerine, bütün siyasi kapasiteyi yerlerde süründürdüklerinin farkında olmalı insan. Hele ki şu anda bütün dünya ülkelerinin faizi baz tutarak, dolara karşı altın ayarlaması yaparak, ekonomiyi düze getirmeyi başarmalarının yanında Türk ekonomisi yerlerde sürünüyor. Neden mi?.. Düşük faiz kararı verildiği halde dünyanın en yüksek faizi yine Türkiye’de... Bu gerçeği saklamak için yandaşlar, kandaşlar hükümete yaranmak için ne kadar kendilerini parçalasalar da, gerçeklerin üstünü asla örtemezler. Hele ki, “Merkez Bankası Başkanı’nın yerinde olsam 10 milyar doları şakkadanak satarım! Şaşırır millet, dolar düşer” diyen kafaları tahtından indireceksin ki, o zaman tarihi gerçekleri göreceksi ve öğreneceksin. Yoksa İslami düşüncelerle ülkeler kurtulmuş olsaydı, bugün bütün Ortadoğu ülkeleri demokrasinin en üst seviyesinde yaşardı.

MARKETLER MALLARA KOTA UYGULARKEN, BUGÜN YANDAŞ TV VE GAZETELERDE CAKA SATANLAR, YARIN BU DAVRANIŞLARINDAN DOLAYI UTANACAKLAR... HATTA UTANMALILAR... Bugün birkaç televizyon hariç bütün TV kanalları hükümetin memuru adeta... Maaşlar devletten gelirse elbette yandaşlık, kandaşlık ve yağcılık dibine kadar yapılacak. Amma bunu yaparken milletini ve devletini düşünmek istemeyen bu zatı muhteremler, halkın bir şey bilmediğini sanıyorlarsa aldanıyorlar. Asıl ilgi ve alaka seçimden sonra olacak... Bunun böyle olmadığını... IMF’ye borç veriyoruz göndermeleriyle halkın gözünün boyanamadığını... Amerikan politikalarına karşı geliyormuş gibi görüntü verilirken, yine Amerikan Başkanı’nın yanında fotoğraf vermek için aylarca beklenildiğini bu halkın bilmediği sanılıyorsa, en büyük hatayı yapıyorlar demektir. Düşünün, hem enflasyonda... Hem faizde... Hem siyasette... Hem ticarette... Hem ithalatta... Hem ihracatta... Hem devletçilikte... Hem askeri gelişmelerde... Hem dış işlerinde... Hem iç işlerinde... Daha doğrusu her şeyde bu kadar ağır faturayı halkın sırtına yüklerseniz, bu ülke yarın bile seçime gitse, fakirlik ve fukaralık yüzde 10 azalsa bile borç ödemeleri yıllarca sürecek... Çünkü bu hükümet çok ağır futarayı halkın sırtına her gün yüklemeye devam ediyor... Daha doğrusu işsizliğin ve gelir adaletsizliğinin olduğu bir ülkede dolar da yükselir... Yandaşlık da yükselir... Adaletsizlik de yükselir... Tüm bu olumsuzluklara olumlu diyen yandaş pişkin olursa, hükümet onların gözünde melek olur... Ama halkın gözünde kanatları kırık melekten hiçbir farkı olmaz. Hatta devleti batırdığından dahi haberi olmaz... Daha doğrusu hükümetin ayağa kalkacak ve uçacak hali kalmaz. Zaten kalmamış... Ama bu kadar bilerek hata yapan bir hükümet idaresinin arkasında durmak halka karşı ayıp... Kısaca hükümete yandaşlık ederek halkı hiç sayanlar, yarın kendileri hiç olacaklar. Hatta piyasadan silinecekler... O zaman göreceğim o gazeteci kılıklı ahlak yoksunu kalemşörleri...