Sadece cehalet değil, umursamazlık da var.

Sadece cehalet değil, umursamazlık da var.

Ferruh Demirmen

Ermeni tarafı artık ABD Kongresi’nde 2 kez “Ermeni soykırmı” kararını ard arda aldırtmakta kalmamış, “soykırım”ın bir gelenek gibi Kongre’de mutaten anılmasına yönelik başarı sağlamıştır. Örneğin, https://www.majorityleader.gov/content/hoyer-statement-armenian-genocide-remembrance-day-0

Biden’in bu sene de “soykırım” demesinin ardından Türkiye’nin tepkisi lȃfla protesto etmekten (“reddediyoruz”) öteye gitmemiştir. Washington Büyükelçisini Ankara’ya çağırmak veya ABD Ankara Büyükelçisini Dışişleri Bakanlığına çağırmak ihtiyacı bile hissedilmemiştir. Anlaşılan iktidar için Ermeni sorununda herşey güllük gülistanlık. Nitekim Erivan ile “önkoşulsuz” “tam normalleşme” süreci normal hızla devam ediyor. Ve 2014’den bu yana 24 Nisan’larda Türk Ermeni toplumuna hitaben ilȃn edilen taziye mesajı (“vefat eden Osmanlı Ermenilerini saygıyla yad ederim …”) bu sene de gereğince yayınlandı, ve mesajı alan Patrik efendi de AKP iftarına katılarak önceden şükranlarını bildirdi.

 

Ne ki, ne Patrik efendiden, ne Ermenistan’dan, ve ne de azgın Ermeni lobisinden geçmişteki Ermeni katliamları/mezalimi ve onu takip eden ASALA/JCAG terör eylemlerine yönelik herhane bir taziye mesajı geldi. Sanki karşı taraf suçsuz, halt işleyen, gaddar olan hep Türkler. 1914-21 döneminde Anadolu’da yaklaşık 518 bin, Kafkaslar’da yaklaşık 413 bin Müslüman Ermeni milisleri tarafınan haince katledildi; bir milyon Müslüman da savaş ve Ermeni dehşetinden kaçarken zorunlu göçte telef oldu. Büyük çoğunluğu Türk olan sivil Müslüman halkının kanları artık kurumuş olmalı. Tıpkı ASALA/JCAG terörüne kurban olan 31 diplomatın kanları gibi!

 

Anadolu’daki yüzlerce toplu Türk/Müslüman mezarları da herhalde eskisi gibi pek farkedilir gibi değil. Ve dikkate değer ki, Türk’e karşı bu terör eylemlerine katılan Ermeniler hem Ermenistan ve hem de Ermeni diyasporası tarafından kahraman muamelesi görmüşlerdir.

 

Anşılıyor ki AKP iktidarının “Ermeni soykırımı” konusundaki duyarlılığı bu kadarmış. Bir anlamda yolun sonuna gelinmiş. Ve tabii ki, “Ermeni soykırımı” konusunun ABD okul müfredatına hızla girmesinden de rahatsız olunmuyor - belki de bilinmiyor bile! https://genocideeducation.org/resources/state-educational-requirements/

 

Buna karşın bazı garibanlar hȃlȃ yurt dışında Türk’ün şerefini ve saygınlığını korumak için Ermeni sorunu konusunda “acaba nasıl faydalı olabilirim” kaygısıyla bir ikilem içinde.

 

Geçen yıl Biden’ın “soykırım” söyleminden sonra gelişmeleri gözlemledikten sonra kaleme aldığım bir makalede “soykırım” suçlamasının Türk milletinin sırtında çok çirkin bir yük olmaya devam edeceği, lekenin kalıcı olacağı noktasında görüş bildirmiş, bir anlamda kehȃnette buunmuştum

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/bidenin-soykirim-soylemi--dr-ferruh-demirmen-453535h.htm

Gidişata göre bu görüşümün maalesef fantezi olmadığı, gerçekçi olduğu anlaşılmaktadır.

Yurt dışında “Ne mutlu Türküm” demek istiyenler düşünsün …

Ferruh Demirmen