Ökkeş Ağaoğlu
TEĞMENLER diploma töreninde kılıçlarını çektiler ve Atatürk'ün ismini anarak and içtiler. Ve ardından iktidar teğmenlerin bu doğal hareketinden hareket ederek esas saldırmak istediği hedefi rahatlıkla vurmak için teğmenlere soruşturma açtı. Neymiş? Teğmenler Atatürk demiş... Neymiş? Teğmenler kılıçlarını çekmiş...
Yasakların ve kuralların dışında gösterilen disiplinsizlik maddeleri bunlar olamaz... Hatta hiç olamaz. Ama gelin görün ki bizim Türk toplumu öylesine uyutulmuş ki, ne AKP'yi tutanlar bu olaya itiraz ediyor... Ne de Atatürkçü olan halkımızın duruşu demokrasi adına bir adım atmış oluyor... Hiçbir şey yapılmadan öylece duruluyor. Peki iktidarın bu yaptıklarına kim (Dur) diyecek?.. Tabii ki bazı aydın kitle dediğimiz... Her çıkan bu gıcık işlerde televizyonlara çıkarak boy gösteren o sahte aydınlarımız (Dur) diyecek. Peki diyebiliyorlar mı? Hayır, "Diyemiyorlar" değil... "Demiyorlar..." Neden demiyorlar biliyor musunuz?.. Kolaya gelen karşı gelişin ilk hareketini halktan bekliyorlar. Oysa aydın kitle dediğimiz bugünün aydınlarının ve Cumhuriyet devrimlerini yaşatmak için uluorta neresi olursa olsun konuşmalar yapan bu kişilerin halka öncülük etmesi gerekmiyor mu? Elbette gerekiyor. Ama onlar her zaman olduğu gibi halkın arkasına sinsi sinsi saklanan vitrin aydınları... Bizim bu kişilere karnımız tok. Neden mi?
İLBER ORTAYLI KENDİNİ AYDIN KİŞİ OLARAK GÖRMESİN... AYDIN DEDİĞİN KİŞİ ŞEVKİ YILMAZ'IN HAKARETLERİNE KARŞI GELEREK ONU DOĞDUĞUNA PİŞMAN ETMELİYDİ... Hani hatırlarsanız, bir hanedan düğünü vardı. Ve o düğünde Atatürk düşmanı olan AKP'li Şevki Yılmaz Atatürk'e ve Cumhuriyete ahlaksızca küfürler ederek konuşma yapmıştı... Ve ne tesadüf ki aynı salonda ve aynı kareyi paylaşan ve aydın dediğimiz Atatürk'çümüz, tarihçimiz İlber Ortaylı'mız vardı. Televizyondaki haber kanallarından izlerken hep içimizden "Hey Şeki Yılmaz, şimdi İlber Ortaylı sana haddini bildirir" diyerek bekledik durduk... Fakat o da ne? İlber Ortaylı (Dut Yemiş Bülbül Gibi Susuyor)... Büyük hayallerle Atatürk'ümüzü ve Cumhuriyetimizi savunacağını sandığımız tarihçimiz İlber Hoca, ne o Şevki'ye haddini bildirdi... Ne de o salonu terk etti... Susup dinledi... Ben buna tarihçi demem. Ben buna aydın demem... Çünkü okumuşsan kendine okumuşsun... Ama okumuşluğunu ve tarih bilgini kabul ettirmek için aydın düşünceyle Atatürk'ü ve Cumhuriyeti savunuyorsan (Ki savunuyorsun), o halde neden sustun o salonda?.. Sen asıl suskunluğunla değil... Şevki Yılmaz'a ve onun gibi düşünenlere savunma yaparak ve Atatürk ile Cumhuriyeti koruyarak beni ve koca Türk toplumunu temsil edecektin. Bunu yapmadığın (veya yapamadığın) için artık benim tarihçim değilsin. Ne okuyorsan, ne hakkında konuşma yapıyorsan bunu kendi kendine yap artık. Sen beni aydın kitlenin mensubuyum diye uyutamazsın artık.
ÜNLÜ EKONOMİ UZMANI ÖNÜMÜZDEKİ OCAK AYININ ZAMMI İÇİN "HER ŞEYE ÇOK ZAM, AMA EMEKLİYE HİÇ ZAM" DİYEREK BEKLENTİLERİ TEK TEK SIRALADI... Türkiye’de tanınmış sosyal güvenlik uzmanlarından biri olan Ali Tezel, 2025 ocak ayında emeklinin alacağı zam için doğrudan rakam verdi. Ayrıca "“Ocak ayında tüm emekliye yüzde 7 zam gelecek. 2025 yılında asgari ücretliye ise yüzde 10,5 artış yapacaklar... En düşük emekli maaşı yüzde 7 zam ile 13 bin 375 TL’ye kadar çıkacakken, asgari ücretin alacağı yüzde 10,5 zam, 2024 yılı asgari ücretini 18 bin 787 TL’ye ulaştıracak" dedi... Ama en kötüsü olanının da neredeyse zammın hiç hissedilecek olmamasına yönünde açıklama yaptı... Örnek olarak AKP'nin emekli için şu ekonomik zam programını açıkladı: "Yüzde 38 enflasyon beklentisine göre, asgari ücret ve emekli maaşına gelecek zam oranlarını hesapladık. Merkez Bankası’nın yıl sonu beklentisi için son 4 ayın yüzde 1 enflasyon oranı açıklanması gerekiyor. Öyle olursa ocak ayında emekli maaşına yüzde 10 zam yapılacak” şeklinde konuştu. Yani buradan neyi anlamalıyız? 1) - Ocak ayına kadar ulaşacağımız 4 ayın enflasyonunu yüzde 1'de tutacaklar. 2) - Yüzde 7 olarak belirledikleri zammı da yüzde 10'a çıkaracaklar. 3) - Ve bu vesileyle kıdemli olanı da - kıdemsiz olanı da iki ayrı standart rakamda sabit tutarak herkesi tek rakamda birleştirerek farklı zamların maaşlara yansımasını durduracaklar. İşte bütün bu çabaların olumsuz yanlarını ve yansımalarını durdurmak için Teğmenler olayını ve kılıçları bahane ederek bozuk giden ekonomiyi ve emekliye yansıyacak en düşük zam oranını gizlemeye çalışıyorlar. Gerekçeleri basit... Sabredin, refaha ereceksiniz yalanına devam edecekler.