Tek partiye rağmen Millet İttifakı bangır bangır gelecek

Tek partiye rağmen Millet İttifakı bangır bangır gelecek

AKP hükümeti sürekli laiklik üzerinden Atatürk’e saldırmak istiyor ama bunu resmen ve direkt yapamıyor. Ya araya birilerini koyarak... Ya da Atatürk’e direkt hakaret edenler hiçbir ceza-i işleme tabi tutulmadan keyfe keder korumaya alınarak yapılıyor... Hatta o hakaret edene keyfine göre iş de bulunacak. Neden?.. Sırf Atatürk’ü suçladığı için... Ama ne olursa olsun bu hareketleri bir türlü adresini bulamıyor... Durum bu haldeyken şu anki dış ilişkiler yerlerde sürünüyor... Komşularımızla olan ilişkiler tavan değil tabana inmiş vaziyette. Hatta tabandan temele indi. Toprağın altında demek daha isabetli olur. Hemen hemen her konuda geride kalan Türkiye, sırf Cumhuriyet’in adı silinsin diye bütün manevi ve parasal değerlerin hepsi talan edildi. Peki sonuçta ne oldu?.. Hiçbir şey... Halk daha fakir kaldı... İnsanlar işsizlikle boğuşuyor... Yağcı basın sektörü paraya para demiyor... Ve halkın bütün vergileri bu acımasız idari kadronun elinde eriyip gidiyor.

TEK PARTİ DİYE CHP’YE YÜKLENECEĞİNİZE, BUGÜN AYNAYA BAKIN DA “ŞU ANDA AKP’YE KİMSE BİR ŞEY DİYEMİYOR. ACABA NEDEN?” SORUSUNU KENDİ KENDİNİZE BİR ZAHMET SORU VERİN. TABİİ ÖZELEŞTİRİ CESARETİNİZ VARSA... Tek parti dönemi diye sürekli CHP’nin üzerine üzerine giden AKP hükümeti, bugün siz bırakın tek parti olmayı... “Tek adam – Tek parti” imajıyla anılır olmaya başlandı. Tabii bunu yıllardır yapıyor... Ancak hatanın yanında öylesine büyük kaoslar da yaşanıyor ve yaşatılıyor ki, hemen suçlu ya dış güçler oluyor... Ya da CHP oluyor... Hatta Millet ittifakı’nı bozmak için her türlü dolap çevriliyor. Ama ne yazık ki bunda da başarılı olunamıyor. Düşünün anket şirketleri iktidarın oy oranını sırf düşük gösterdi diye bu şirketlere yasaklar getirilmeye çalışılıyor. Ama iktidara yağ çeken gereksiz ve fazlalık basın sektörü yalan üzerine yalan atarak gününü gün etmeye çalışıyor. Hatta hiç utanmadan ve hiç sıkılmadan her türlü yalanı kullanarak iktidarın yanında olmaya çalışıyor. Ama paralar kamu bankalarından kasalarına akıyor. Şimdi bu “Tek parti – Tek adam” rejimi değil midir?.. CHP’nin tek partili döneminde daha siyaset yeni yeni Türkiye’nin gündemine otururken, CHP içinden birçok parti vekil ayrılarak yeni partiler kuruldu. Daha doğrusu savaştan çıkmış bir ülkenin daha demokrasi ve siyaset programında binbir türlü acemiliği varken... Bir anda onlarca partinin kurulmasını nasıl beklersiniz?.. Zaten savaş sonrası sevinç ne siyasete yansımıştı... Ne de kişisel çıkarlara... Bütün çıkarlar Cumhuriyet için çalışıyordu. Ama o muazzam milli birliğin içinde çıkan partilerin hepsinin babası olan CHP’ye Tek Parti demek hatanın en büyüğü olmakta. Neden biliyor musunuz? Çoğulcu parlamenter sistemin atası, babası CHP de ondan...

BUGÜNKÜ TEK PARTİ AKP, MİLLETİN AÇLIĞINI GÖRMÜYOR... GEÇİM SIKINTISINA ÇARE ARAMIYOR... GENÇLİĞİ İSE SADECE PARAYLA DEĞERLENDİRİYOR... HİÇ BÖYLE BİR YÖNETİM ANLAYIŞI OLUR MU?.. Türk vatandaşı olağanüstü geçim sıkıntısı çekiyor... Aşırı kiralara dur demeyen hükümet, milleti başıboş bırakarak herkesi mucize geçimin beklentisine bırakmış durumda. Kayseri Belediyesi tam 100 milyon 900 bin TL’ye millet bahçesi yapıyor. İşin tuhafı halkın ekonomik gücü neredeyse sıfır noktasına gelmişken, AKP’li belediyelerin böylesi keyfiyetle hiçbir işe yaramayan bahçe ve parklara para harcaması ne derece doğrudur?.. Elbette doğru değil... Düşünün, bankalar tarafından tarlasına gelen birkaç bin liralık fatura yüzünden binlerce liralık traktörüne el konulan köylü görülmüyor... Ama şu anda millete hiçbir faydası olmayan park ve bahçeler için milyonlar harcanıyor. Hem de hiç beklemeden... Geçim sıkıntısı çeken halkımız AKP’li belediyelerin umurunda bile değil... Hele ki yurt bulamayan ve sokaklarda yatan gençlerimizin durumu ise hiç umurlarında değil. Çeşitli sanat kollarını ve tiyatroları kapatan iktidar, (Mutfak sanatları merkezi ve yeme içme mekanlarının toplam maliyetine 22 milyon 886 bin TL’sı) harcıyor. Bir yerde gerçek sanat evleri kapatılırken... Diğer yandan mutfak sanatlarına milyonlar harcanıyor. Daha o yetmiyormuş gibi, 100 yıllık Beykoz Çayırı’nı da millet bahçesi yapmak için parayı har vurup, harman savuruyorlar. Milletimiz hiç de bunu hak etmiyor. İlk önce aş ve iş... Sonra kirada oturanlara güvence verecek yasal düzenlemeler... Böyle keyfiyetle kiracılar yüksek zamlarla köşeye sıkıştırılırken keyfi bahçelere milyonların harcanması... Halkımıza yapılan en büyük zulüm... İşte bu zulme karşı Millet İttifakı mutlaka meydanlara çıkmalı... Dev mitingler yapmalı... Ve bangır bangır geleceğinin ayak seslerini hatırlatmalı.

var addthis_config = {"data_track_addressbar":true};