Türk milleti (1 Cent’e) muhtaç hale getirildi

Türk milleti (1 Cent’e) muhtaç hale getirildi

TÜRK milleti o kadar acımasız bir dönem yaşıyor ki, kim ne derse desin asla bu gidişatı ve sistemi kabul edemez... Etmemeli... Böyle sistem mi olur?.. İnsanlar yönetilemiyor... “Herkes başının çaresine baksın... Bizden bu kadar” der gibi bir tavır var hükümette... Bu anlayış oldukça ne Türkiye Cumhuriyeti ayakta durabilir... Ne de Türk milleti... Onun için tez zamanı yok hemen ERKEN SEÇİME gidilmeli... Yoksa BUGÜN SEÇİM YAPILSA BİLE ÇOK GEÇ KALINMIŞ OLUR... Durum o vaziyette... Ama hükümet kanadı tutturmuş CHP de CHP... KILIÇDAROĞLU da KILIÇDAROĞLU... Yahu başka bir alternatif programınız yok mu?.. Sadece muhalefet midir sizin çalışma alanınız?.. Bir tek AKP mi var bu dünyada?.. Başka bir parti olamaz mı?.. Sürekli “Tek Partili Dönem” diye diye Atatürk’e hakaret edilmedik yer bırakılmadı... İnönü”ye de aynı derecede kuşku ve hakaretle bakılmakta... Sadece hükümetten bu tepki gelse bir şey diyemeyeceğiz... Devlete bağlı bütün kurum ve kuruluşlar Atatürk’e yapılan onca hakareti yutuyor... Susuyor... Cumhuriyet savcıları da olayı bir tiyatroda izliyormuş gibi seyrediyor... Cumhuriyet’i koruyanlara bak hizaya gel...

TELEVİZYONLARIN HEPSİ UTANMADAN VE SIKILMADAN AYNEN ŞUNU DİYOR: “AMERİKALILAR TELAŞ İÇİNDE... DOLARLARINI TÜRK PARASINA ÇEVİRMEYE BAŞLADI” ALLAH SİZİN TEPENİZDEN BAKSIN EMİ... UTANIN VE SIKILIN...

Yandaş bir TV kuruluşu utanmadan ve sıkılmadan aynen şu videoyu seslendirerek paylaşıyordu: “Ünlü düşünce kuruluşu Stratfor, dünyada yeni bir sistemin doğabileceğini duyurdu. Çünkü hem vatandaş hem kurumlar, ellerindeki dövizleri TL’ye çevirmeye başladı. Cumurbaşkanı’nın (Yerel parayla ticaret yapalım) açıklamaları da etkisini gösterdi...” diyerek devam ediyordu... Bu videolu görüntülü haber ne zaman yayınlanmıştı biliyor musunuz?.. 9 Aralık 2016’da... Yani bundan 5 yıl önce... Peki ne oldu?.. Bugüne olan yansımalar bu haberi doğruluyor mu?.. Külliyen yalan... Her şey yalan haberle başladı, yalanla bitiverdi. Ve bu kuyruklu yalan 5 yıldan beri savunulmakta... Yandaş medya neredeyse “Dolar Türk parası karşısında eridi. Türk Lirası ile Dolar bu sistemle aynı düzeye geldi” diyecek kadar da pişkinler... Neden mi?.. Daha bundan birkaç ay önce dolar bu kadar fırlamamışken bu yandaş kanalların görsel medyaları 1 doların yarısını açıklayarak artışı cüzi miktarda bir rakam gibi göstermeye çalışıyorlardı. Yani bugün dolar 10 TL ise, bu yandaş medya 1 doların yarısı 50 Cent’i (yarım doları) ifade ederek TL’nin eridiğinin fazla göze batmaması yönünde habercilik yapıyordu. Halâ da yapmakta. Utanmadan ve sıkılmadan... Bunun adına da habercilik diyorlar.<br><br>


BİR ZAMANLAR DEMİREL NE DİYORDU?: ŞU ANDA 70 CENT’E DEĞİL, 1 CENT’E MUHTAÇ DURUMDAYIZ... 100 CENT OLSA NE OLACAK?.. KULLANAMADIKTAN SONRA...”

 

Bir zamanlar yine bozuk giden Türk ekonomisi tıpkı bugünlerdeki gibi enflasyonla ezilen bir toplum halinde hayatımıza devam ediyorduk. Ancak o zamanki Cent ile bugünkü Cent arasında dağlar değil dünyalar kadar fark var. En azından Türk Lirası bu kadar erimemişti. Hatta bozuk giden ekonomiye karşı kendini sorumlu hisseden hükümet veya hükümetler istifa ederlerdi. Her ne kadar erken seçime gidilse de bozuk giden ekonomiye karşı sorumluluk payı olan hükümetler halka karşı büyük sorumluluk taşırlardı. Hatta devletin hiçbir kurumunu satmamışlardı. Üstelik Atatürk’e ve O’nun Cumhuriyet ve yasalarına da oldukça saygılıydılar. Muhalefet ve devlet erkanı televizyon programlarında bile karşı karşıya oturarak tartışabiliyordu. Bugün hükümet bütün olumsuz ekonomik anlayışını muhalefetin üstüne yıkarak neredeyse hepsini düşman gibi görüyor. Hatta değil onları bir devlet yapısı düşüncesiyle acil toplantıya çağırmayı... Muhalefet ile asla bir araya gelmek istemiyor. Neden?.. Hükümet, kendisine inananların ve sorgulama kabiliyeti olmayan toplum yaratmanın sarhoşluğuyla “Bu hükümeti ne kadar götürürsem o kadar iyidir” mantığı taşımakta da ondan... Ama geçmişe bakıldığında tıpkı bugünkü gibi olmasa bile, ekonominin tıkanıklığında Demirel, demokrasi kavramının devlet yapısını şu güzel ifadelerle yorumlamıştı: “Hükümet çıkarmayan bir demokrasi olmaz. Yönetilemeyen bir demokrasidir. Yani, yönetilemeyen demokrasi demek, işlemeyen ve felç olmuş bir demokrasi demektir.” Ve şu ünlü sözü tıpkı bugüne bire bir uymaktadır: “Şu anda 70 Cent’e değil, 1 Cent’e muhtaç durumdayız, 1 Cent’e... 100 Cent olsa ne olacak ki, kullananmadıktan sonra... (....) 1 milyon 200 bin kişi işsiz. Vatandaş elektrik parasını ödeyemiyor. 775 bin kişi kredi kartı yüzünden sıkıntıya girdi. Eeee bunlar iyi ise oturun kardeşim. İstediğiniz kadar oturun. Ama iyi değil. O zaman gidin. Gidin, başkası gelsin. Hadise budur...” Evet, Demirel’in tıpkı dediği gibi “Hadise budur.” Ama giden var mı?.. Yok... Hatta gitmemek için devleti yıktı yıkacaklar.