Türkiyenin kozmik odası: Sedat Peker

Ökkeş Ağaoğlu

DEMOKRATİK dengelerini yitiren Türkiye’nin illeri ve ilçeleri kan kaybediyor... Özellikle Adana, İstanbul, Ankara, İzmir, Gaziantep, Şanlıurfa, Hatay ve Kilis göçmener konusunda çok ağır tehditler altında bulunuyor...

Bunun yanında bazı göçmen gelişmeleri de var ki, bu olayları yandaş medya farklı manşetler atarak milleti uyutmaya devam ediyor... Ve yalan manşetler atıyor... Hele ki siyasilerden, farklı bazı illere (özellikle Adana’yı ziyaret etmek isteyen Ümit Özdağ’ın) ziyaretinin çok tehlikeli olacağı konusunu valinin yasak bildirisinden duyuyoruz. Hatta bu ziyaret olayı gelişmesini bilgisayardan naklen izledik... Özellikle Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ bu konuya çok sert çıkmıştı... Aynı şekilde dün Adana’da motosikletlilerin Adana sokaklarında gezerek Türk milletine hava atmasına dayanamadı ve “Biz 10 milyon sığınmacı ve kaçağı yollayacağız... Avrupa’dan izin istemiyoruz... Türk milletinin hiç kimseden sığınmacı ve kaçakları ülkelerine göndermek için izne ihtiyacı yok... Bakın İngilizler bize diyor?.. Zafer Partisi’ne ırkçı diyen İngilizler, sığınmacıları toplama kamplarına göndermek istiyor ama kendi içinde buna itiraz edenler çıkıyor. Biz ırkçı değiliz” diyerek Türkçülüğünü dibine kadar kullanan Ümit Özdağ, haklı nedenini ispatlamaya çalışıyor (gerçi ispatlamaya ihtiyacı da yok)... Hatay sınırında kalacağını, valilik izninin geldiği andan itibaren Hatay’a giriş yapacağını bildirdi... Bulunduğu yerden haykırdı ve Atatürkçü olduğunu bir kez daha kanıtlamış oldu.

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İNGİLTERE’DEKİ SIĞINMACILARLA İLGİLİ VERDİĞİ KARARI ONAYLAMAZKEN, AYNI AVRUPALI İNGİLİZLER, AİHM’NİN KARARINI GEÇERSİZ SAYMAK İÇİN PARLAMENTOSUNU TOPLAMIŞTI... DEMEK OLUYOR Kİ, İNGİLİZLERDEN GELEN HERHANGİ BİR KARARI İŞİMİZE GELDİĞİNDE ONAYLAYACAĞIZ...

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, İngiltere’nin sığınmacılarla ilgili verdiği toplama kampına gönderme kararına karşı çıktı ve iptal etti... Ama İngiltere bu karara karşı gelmek için derhal İngiliz parlamentosunu toplayarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin verdiği kararı tanımama kararı çıkartmaya çalışıyor... Peki bizde neden böyle değil?.. Çünkü biz, Avrupa’da ne kadar göçmen varsa hepsini alma kararı almışız. Bunun karşılığında da nakdi değer olarak bütçeye katkı sağlama peşindeyiz. Hatta AKP’li bir yetkilimiz, “Sığınmacıları Türkiye’de tutarak Avrupa’da olabilecek terörü engellemiş oluyoruz” demişti. Yahu bu nasıl bir kafa?.. Bu nasıl bir anlayış?.. Bir insan, ülkesine bütün teröristleri alarak “Avrupa’ya terör gitmesin” diye böyle bir açıklamayı nasıl yapabilir?.. Demek oluyor ki göçmen yasaları deliniyor... Ekonomiye katkı için göçmenlerin sırtından kazanmak için Avrupa köşeye sıkıştırılmaya çalışılıyor. Durum bu hali alırken de, göçmenler ne geri gönderilmek isteniyor... Ne de verilen haklar ellerinden alınmak isteniyor... Oysa Suriyeli göçmenler ülkelerine rahatlıkla gidebilir. Çünkü Suriye’de şu anda ciddi manada savaş yok. Terör olayları var. Ve şu anda Kurban Bayramı yaklaşırken Suriyelilerin yine ülkelerine turist gibi gidip geleceklerini rahatlıkla göreceğiz... Bu böyle yapıldıkça Türkiye ve özellikle Türk halkı daha da fakirleşecek ve milletin yapısı göçmenlerin karşısında ezilecek. Ama bunun böyle gitmeyeceğini çok iyi bilen siyasiler ara sıra “Suriyeliler ülkelerine geri gönderilecek” denirken... Daha aradan 4 saat göçmeden, “Suriyeliler gitmeyecek. Kalacaklar” açıklamaları yapılıyor. Yani ne göçmen politikası var... Ne de siyasi politika... Sadece gündelik politikayla Türkiye rayına oturtulmaya çalışılıyor...

TÜRKİYE BU OLUMSUZ HALDE GİDERKEN SEDAT PEKER ADETA TÜRKİYE’NİN KOZMİK ODASINI AÇIKLAMAYA BAŞLADI... HERKES BU AÇIKLAMALARI VE VİDEOLARI İZLERKEN KİMİLERİNİN KANLARI DONACAK ŞEKİLDE OLDU... NEDEN BİLİYOR MUSUNUZ?.. TÜRK HALKI HİÇ BÖYLE AÇIKLAMALARLA MUHATAP OLMAMIŞTI DA ONDAN...

Sedat Peker, en hayati konuları gündeme aldığında siyasi ortam daha ilk günler “Bunlar gelip geçer. Nasıl olsa Türk halkı unutur” kafasıyla hareket ediyordu. Neden biliyor musunuz?.. Geçmişte Turgut Özal’a, “Yapılan zamlara ve aile içindeki kargaşaya ne diyorsunuz?” sorusuna verdiği yanıt aynen şu olmuştu: “Türk halkı böyle şeylere fazla aldırış etmez. Nasıl olsa unutur gider” karşılığını vermişti. Şu anki hükümet de tıpkı Özal gibi davranarak “Siyasi olumsuzluklar ve verilen kararlar nasıl olsa unutulur gider... Türk halkı unutmaya müsaittir” gibisinden bir düşünceyle hareket ediyor... Hal böyle giderken olumsuzluklar daha da artmaya devam ediyor... İşte tam da burada Sedat Peker’in “Bir siyasetçi ayda 10 bin dolar alıyor”u söylediği andan itibaren bu millet artık bunu unutacak gibi görünmüyordu. Neden biliyor musunuz?.. Çarşı ateş pahası... Esnaf kan ağlıyor... Binlerce esnaf kepenklerini kapattı. Her gün iflas edenler kervanına yeni esnaflar katılıyor... Hayat çok ama çok pahalı ve içinden çıkılmaz hale geldi. İşte bu olumsuzluklar Sedat Peker’in söylediklerini gündemde tutacak en hareketli ve hararetli siyasi gelişmeler oluyor... İktidar her ne kadar Sedat Peker’i inkâr etmiş olsa bile, Peker’e karşılık vererek “Hayır o öyle değil de, böyleydi” demiyor... Hatta diyemiyor... Diyememesinin en basit kanıtı, her ay 10 bin dolar alan siyasetçi halâ açıklamada kilitlenip kalıyor. İçişleri Bakanı “Açıklayacağız” dediği halde, Turgut Özal’ın unutulma refleksine kapılarak ne açıklama yaptı... Ne de siyaseten halktan özür dilendi. Öyle görülüyor ki Sedat Peker’in onlarca yayınladığı videolar aslında siyasetçilere bir gözdağı değil, aksine “Partinize ve milletinize sahip olun” uyarısıydı. Ama bunu böyle algılamayan ve Peker’in açıklamalarına cevap ver(e)meyen siyasetçiler, Sedat Peker’in açıklamalarını haklı kılıyor. Öyle görülüyor ki seçim sonrası Sedat Peker’in kozmik odasından epey şeyler ortaya çıkacak...