Yandaşlar, Bakara-Makara ile 17-25 Aralık'ı gündeme taşıyacak cesaretiniz var mı?

Yandaşlar, Bakara-Makara ile 17-25 Aralık'ı gündeme taşıyacak cesaretiniz var mı?

Ökkeş Ağaoğlu

EKREM İmamoğlu, AKP’nin kimyasını bozdu... Öyle ki hangi taşı kaldırsalar, altından İmamoğlu’nun eserleri çıkıyor... Hangi konuya el atsalar, o konunun halka inmesini çoktaaaaan İmamoğlu’nun yapmış olduğunu görüyorlar... Hangi saldırıyı düzenleseler hepsi ellerinde patlıyor... Mesela örnek olarak para sayma olayında ekranlar seçime kadar İmamoğlu’nu ve CHP lideri Özgür Özel’i karalamak için bir kampanya düzenliyorlar... Neymiş efendim, keş paralarla mal alımı ve satımı yapılmış... Ne var bunda?.. Yapılamaz mı?.. Bal gibi de yapılır. Bir arada alırken veya bir ev alırken ister çanta içinde paraları mal sahibine vererek o evi satın alırsınız... İster çek verirsiniz... İsterseniz banka hesap numarasıyla mal sahibine parayı aktarırsınız... Bu olasılıklar asla yasadışı değildir... Eğer yasadışı olsaydı, bugün kimse bir mal alırken banka hesaplarıyla alışveriş yapmazdı... Bu da demek oluyor ki, hiçbir zaman bu tür alışverişlerde ne siyasi partiler karalanabilir... Ne de onun liderleri ve partisi...

BUNDAN 5 SENE ÖNCEKİ MAL ALIMI İLE İLGİLİ KEŞ PARA SAYMA OLAYINI ABARTAN VE KABARTAN AKP’YE VE ONUN YALAKALARINA AYAKKABI KUTULARINI HATIRLATMAK GEREKİYOR... AKP ve yalakaları öylesine kendilerini kaybetmişler ki, hemen hemen normal bir yemek yemenin bile suç olacağını ima edecek kadar abartılı ve saçma sapan bir politikayla Ekrem İmamoğlu’nun ve CHP’nin üzerine gitmekteler... Oysa onlara hemen buradan şu soruyu sormamız gerekiyor: “Madem bu kadar duyarlısınız... Bundan 5 sene önceki bir alışveriş görüntüsünü sanki yasa dışıymış gibi olayın üstüne üstüne giderek abartıyorsunuz... O halde söyleyin bakalım, bu duyarlılığınızı 17 – 25 Aralık yolsuzlukların üstüne niye gitmiyorsunuz?.. Madem bu kadar duyarlısınız, resmen rüşvet yiyen ve “Her Cuma günü bir ayet sallıyorum... Bakara makara” demişti... Bu olay, bugünkü o palavradan peşine takıldığınız para sayma olayından milyon kat günah ve büyük hata... Peki AKP’nin yalaka takımları... Bu olayın üzerine niye gitmiyorsunuz?.. Yoksa abileriniz mi kızar size?.. Bence bu yazacak dürüst ve sağlam gazeteci değilsiniz... Kalleş ve iki yüzlü politikanızı sürekli pahalılığı ve yolsuzlukları unutturmak için yapıyorsunuz... Oysa hayat hiç de öyle değil... Eğer gazeteci olarak sizler bu olayları incelemek için halka inmek istiyorsanız, çıksanıza sokaklara?.. Çıkacak cesaretiniz var mı?.. Bana sorarsanız zerre kadar cesaretiniz yok ve olamaz da... Sürekli kalleşlik ve kumpaslarla hayatınızı yaşamaktasınız... Bir gün bu saltanatınız devrildiğinde işte o zaman sizin itiraflarınızı öylesine duyacağız ki... Size inanan ve IQ’ları zayıf olan bu halk, işte o zaman size gerektiği cezayı verecek... Yani hayatlarından silecekler sizi... İşte o zaman nereye gidcceksiniz?.. Hangi gazetelerde iş yapacaksınız?.. Hiç de merak etmiyoruz...

İSTANBUL SEÇİMİ İÇİN BAKANLAR VE VEKİLLER ADETA İSTANBUL’DA SOKAKLARA DÖKÜLDÜLER... AMA HAYAT PAHALILIĞINI ADETA ÖVMEK İÇİN UTANMADAN SIKILMADAN DOLAŞIYORLAR... Gelelim bugünkü siyasi ortama... CHP lideri Özgür Özel, emekliler için oldukça tutarlı ve geniş platformlara seslenerek politikasını yürütüyor... Ve bunda da milyon kez haklı... Neden mi?.. Kimse Özgür Özel’e, “Emekliler çok iyi ve rahat geçiniyor... Sana da ne oluyor?.. Şimdi de emeklileri mi kışkırtıyorsun?” demekteler... Oysa emeklilerin ne kışkırtılmaya ve ne de akıl almaya ihtiyaçları var.. Emeklilerin paraya ihtiyacı var.. Hayat çok pahalı... Bunu açıklamaya çalışan CHP’li adayları bu konuda suçlamak aptallık ve deliliktir... “Emeklileri kışkırtıyorsunuz” demek de ne demek?.. Hiç böyle saçma sapan bir ifade olur mu?.. Emeklinin maaşı 10 bin TL. Ama oturduğu evin kirası 12 veya 15 bin TL. Bunların yaşandığını görerek emekliler için “Onları kıştırıyorsunuz” denir mi?.. Bunu demek için ya aklınız yok, ya da paranız... Ama bize sorarsanız hem aklınız yok, hem de paranız. Zaten aklınız olsa, bir devlet yönettiğinizin farkına varırsınız... Ama paranız olsa, yine emeklinin helal zamlı maaşı üzerinden pazarlık yapacak kadar ahlak dışı bir siyaseti uyguluyorsunuz... Yandaş medyanın bu tür ahlaksız politikalarını manşette kullanmaları, resmen vatan hainliğidir. Öyle ki kendileri de bunu çok iyi bilmekteler... Ama bize asla “Yapacak başka bir politikamız yoktu” diyemezeler... Çünkü yaptıkları politika değil... Resmen yakalık ve kişiliksizlik... Onun içindir ki Türkiye’de gazeteci olmak aslında çok kolaydır.. O kolaylık nereden geliyor biliyor musunuz?.. Eğer dürüst ve sağlam gazeteci iseniz doğru haberilik yaparsınız ve kimse de size beddua etmez... Ama hem Türkiyesi'ni ve hem de halkını düşünmeyerek sırf kendi çıkarları için yola çıkarsanız sizin yaptığınız gazetecilik değil, olsa olsa şarlatanlık olur (Ki, yandaşlıkla yola çıkanların hepsi de şarlatan)... Bizler de bu şarlatanlarla mücadele ediyoruz. Ama bir yerde pilleri bitecek ve sonuçta Cumhuriyet kazanacak. Ve bunu bekleyip göreceğiz.