Ökkeş Ağaoğlu
AKP, hem kendi iktidarlığının yanlışlıklarına karşı muhalefet yaparak gündemi meşgul etmeye çalışıyor... Hem de hatanın en büyüğünü unutturup, kendi aklınca TURP arayışına girerek milletin kafasına yeni gündemler yerleştirerek açlığı ve sefaleti unutturmaya çalışıyor...
Aslında bakarsanız başarıyor da... Çünkü salonlarda gerçekleştirilen AKP toplantıları son hızla devam ederken, gündemdeki bütün acı reçeteler hiçbir zaman ele alınmıyor... Sadece ele aldıkları konu şöyle gelişiyor: "Sabredin..." "Her şey güzel olacak..." "Bizim hükümetimiz tüm haksızlıklara karşı geliyor..." "Suriye meselesi ve diğerleri bizleri biraz durdurdu..." "Ama ne olursa olsun sizler için çalışıyoruz..." "Şu ana kadarki ekonomik göstergeler olumludur..." "Enflasyonu dizginleiğimizde başarılı olacağız..." "İşsizlik rakamları hızla düşüşe geçti..." "Turp'un büyüğünün peşindeyiz..."
İMAMOĞLU'NA VE CHP'YE GÖZDAĞI VEREREK NE KADAR CHP'Lİ BELEDİYELER VARSA HEPSİNE KAYYUM ATAMANIN PEŞİNE DÜŞEN AKP, NE YAPARSA YAPSIN, ÜLKEYİ SIKINTIDAN KURTARAMAYACAK. YETER Kİ HALKIMIZ UYANSIN... AKP lideri, hem ekonomiyi unutturmak için... Hem CHP'yi sürekli kötüleyerek halka adeta "Bakın gördünüz mü?.. Ülkeyi yanlış yöneten CHP'nin hatalarını düzeltiyoruz" gibisinden laflar üreterek toplumu kandırmaya çalışması ne kadar gülünç... Ama gelin görün ki bu gülünç olan düşüncenin tuzağına düşmüş olanlarımız o kadar çok ki... Halâ Atatürk'e dinsiz diyerek utanmadan ve sıkılmadan O'nun kurtardığı topraklarda rahat nefes alan... Demokrasiyi Cumhuriyetle taçlandırmasının getirisiyle özgür düşüncelerini bugüne kadar konuşabilen halkımızın yarın veya öbür gün bir tek kelime dahi konuşamayacağı gerçeğini görememeleri ne kadar üzücü... Öyle değil mi?... Örneğin "Turp'un büyüğü heybede" diyerek CHP'ye ve Ekrem İmamoğlu'na laf atan AKP liderine, bir tane AKP'li ortaya çıkıp da "Yahu siz Rıza Zarrab'ı ne çabuk unuttunuz?.. Biz unutmadık... Hani n'oldu o ayakkabı kutularına?.. Hani n'oldu o Bakara'ya makara diyerek dalgasını geçen utanmaz arlanmaza?.. Hani n'oldu o peçereler içinde milyon dolarlık saatlere?.. Asıl Turp'un büyüğü AKP'yi yasa dışı paralara besleyen En Büyük Turp Rıza Zarrab değil miydi?.. AKP olarak bunların hesabını verdiniz de mi CHP'yi saldırıyorsunuz?.. Utanın... Evet... Bunu diyebilecek bir AKP'li babayiğit var mı?.. Yok... Dilerim bundan sonra olur...
İMAMOĞLU'NUN AKP'YE CEVABI HEM SİYASİ, HEM MİLLİ VE HEM DE SEÇİM ÜZERİNE OLUYOR.. AMA AKP BUNU HİÇBİR ZAMAN ÜSTÜNE ALINMIYOR. ÇÜNKÜ KENDİSİNİ TUTAN TOPLUMUN UYUDUĞUNU ÇOK İYİ BİLİYOR... Sırf İstanbul'u geri alabilmek için her türlü siyasi oyunu oynayan AKP, hiçbir zaman başarı elde edemedi... Bundan sonra da edeceğini pek sanmıyoruz. Çünkü yaptığı eylemler seçim zamanında geri teperse diye korkuyorlar... En büyük korkuları da İmamoğlu'nu seven İstanbulluyu küstürmeleri... Ama bunun belirtilerini şu anda bile yaşamaktalar... Çünkü her iki adımda bir Ekrem İmamoğlu'na zorluklar yaşatmaya çalışan AKP, vergiler ve SGK üzerinden baskı yaparak İstanbul'un Hazine'den alacağı parayı bir an önce kesmek... İstanbul belediyesinde çalışan elemanların maaşlarını alamamasını sağlamak ve CHP ile İmamoğlu'nu siyasetin dışına itelemek.... AKP'nin tek gayesi ve amacı bu... Bunu İzmir'de denedi... Ama şimşekleri de üzerine çekti... AKP'nin çalışanların maaşları ve geçimleri umurunda bile değil. Onun yapmak istediği tek şey, İstanbul'u ve İzmir'i geri almak... Tarikatları, cemaatleri ve merdiven altı din simsarlarını maaşa bağlayarak kendi amaçları doğrultusunda adına şeriat denen saçma sapan bir politikayla kral hayatı yaşamak... İşte bunu yapamamanın acısını her an yaşacak gibi olan AKP, hem enflasyonu, hem emeklileri ve hem de pahalılığı engelleyemediği için İmamoğlu'nun üstüne fazla gidemiyor... CHP'ye üstü örtülü savaş ilanı vermiş olsa bile, yumuşama politikasını her an heybesinden çıkararak Özgür Özel'i köşeye sıkıştırmaya çalışıyor. Ama başaramayacağını da artık anlamış durumda. İşte tam da burada İmamoğlu, yerel seçimlerde İstanbul'u alamayan AKP'nin çıldırmış durumda olduğunu vurgulayarak şu açıklamayı yapmak zorunda kaldı: "...İddiayla söylüyorum; biz, 5 yıl bittiğinde, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en güçlü, en üretken, toplumuyla en iç içe, en demokratik bir yönetimi olduğumuzu, rakamlarıyla, istatistikleriyle ortaya koyacağız" diyen İmamoğlu, "Ben anlıyorum; bizi geçmiş 25 yılla kıyaslayan bir iktidarla karşı karşıyayız. Bu durumlarını da kavrayabiliyorum. 25 yıldan sonra kaybettiği bir ilde, böylesi bir performansı gösteren ekibe bu kadar ok çevirmeleri, bu kadar eleştiri yoğunlaştırmaları gayet doğal..." Ne dersiniz?.. İçinde yaşadığım atmosfer aynı bu durumda değil mi?.