Ökkeş Ağaoğlu
SONUNDA PKK, istediğine kavuştu... Nasıl mı?.. Tabii ki bu sorunun cevabı çok basit... Türkiye'yi idare edenler de Atatürk düşmanı... PKK da Atatürk düşmanı...
Sonuç olarak aynı kulvarda dans etmeye başladılar... Zaten geçmişte bunu açıkça belirtmemişlerdi ve üstü örtülü şekilde Atatürk'ten haz almadıkları için sürekli bahanelerle resmi bayramları iptal etme yollarına gitmişlerdi... Ve bunu yavaş yavaş gerçek yüzlerini de hiç gizlemeden göstermeye başlamışlardı... Hatırlayınız... Resmi tatilde Saraylı ne demişti?.. Resmi bayramınızı gidin alışveriş merkezlerinde kutlayın... Sokaklarda ve caddelerde kutlayarak trafiği altüst etmeyin... Bunu söylerlerken de öylesine mutlu oluyorlardı ki, Türk'e karşı gelmenin zevkini alıyorlardı... Sonuç olarak da Atatürk'ü unutturmak için Anayasa'nın ilk 4 maddesine saldırmaya başladılar. Oysa o 4 maddeyi kaldırsalar bile, bir iktidar değişikliğinde ik hesap verecek olanlar, 4 maddeyi kaldıranlar olacak. Onun için 4 maddeyi hem kaldırmak için cesaret edemiyorlar.... Hem de deli cesaretiyle Türk Silahlı Kuvvetleri'ni açıkça hedef almaya başlıyorlardı... Sonuç olarak da aldılar... Bugün de devam ettiriyorlar...
SÜLEYMAN SOYLU "TERÖRİSTLERİN AYAK NUMARALARINA KADAR BİLİYORUZ... ZATEN TERÖRİST FALAN DA KALMADI" DEMEMİŞ MİYDİ?.. HANİ N'OLDU?.. TERÖRİSTLER BİR ANDA ANALARI TARAFINDAN BİNLERCESİNİ Mİ DOĞURDU?.. AKP'ye oy verenler dünü ve bugünü karşılaştırarak neden bir durum değerlendirmesi yapmazlar?.. Daha düne kadar İçişleri eski Bakanı Süleyman Soylu şu açıklamayı yapmadı mı?: "Şimdi 86 tane terörist kaldı. 29 Ekim 2023 tarihinde bu ülkenin dağlarında bir tek PKK'lı terörist kalmayacak." AKP'liler kafanızı kuma mı gömdünüz?.. Bu açıklamaları hiç mi duymadınız?.. Hatta "Ayakkabı numaralarına kadar biliyoruz" diyerek hava atıp CHP'ye sataşmadılar mı?.. Hatta İstanbul Belediyesi'ne siyaseten saldırarak sürekli Ekrem İmamoğlu'nu teröristleri çalıştırıyor diyerek suçlamadı mı?.. Sonuç olarak 1 tane bile teröristin olmadığı belediyeye karşı yenik duruma düşmediler mi?.. Üstelik yasa dışı ne kadar kişi varsa hepsinin boydan resimleri Soylu'nun arşivine girmedi mi?.. Peki ne değişti de bugün APO silahları bıraktırıyor?. Hani teröristler 86 taneydi?..
SONUÇ OLARAK APO ÜZERİNDE BÜYÜK OYUN OYNAYAN ABD, OLASI BİR KÜRDİSTAN HÜKÜMETİNİ ÜSTÜ ÖRTÜLÜ BİR İSRAİL DEVLETİ OLARAK ORTAYA ÇIKARACAKLAR. VE PKK'LILAR TÜRKİYE İLE ÇATIŞMAYA DEVAM EDECEK... Bugün Devlet Bahçeli Türkiye Cumhuriyeti'ni sırtından hançerleyerek APO'ya sahip çıktı. APO'ya sahip çıkmak, PKK terörünü kaâle almak demektir. Yani muhatap almaktır... Bahçeli koskoca Türkiye Cumhuriyeti'ni çapulcu PKK teröristleriyle neredeyse kucak kucağa oturtacak hale getirdi... Hatta büyük bir deli cesaretiyle APO'yu Meclis'te konuşmaya davet etti... Bunun adı tam bir vatan hainliğidir... Siz bunu gündeme getirirken Kuzey Suriye'de de PKK'nın Suriye kolu PYD'lileri Kuzey Suriye'de Kürdistan devleti kurma aşamasına getirmek için politikayı olgunlaştırmaya çalışıyorlar... Bunun girişimleri ne zaman ki Suriye'de teröristler Şam'a girdi, işte o andan itibaren bizde de APO meselesini yumurtladılar... Daha doğrusu Amerikan politikası tıkır tıkır işlerken GENELKURMAY hiç utanmadan ve sıkılmadan tüm olanları sadece tiyatro izler gibi seyretmeye koyuldu. Oysa GENELKURMAY, hem üsteğmenleri ve hem de APO'nun Meclis konuşma davetini yaratan Bahçeli'ye çok büyük bir ders vermesi gerekiyordu... Anlaşılan o ki GENELKURMAY da APO gibi Meclis konuşmasını gizliden saraya ve MHP'liye yapmış gözüküyor... Evet ama APO'nun silahları bırakın mesajı sizce gerçekçi mi? Mümkün değil... Bir defa Kürdistanın kurulmasını BOP desteğiyle yapacaklarken, PKK'lıların silahları bırakması için PKK'nın Kandil'de düzenleyeceği kongreye katılma ihtimali de var... Zaten APO'nun tüm niyeti siyasi affın da gerçekleşmesi yönünde değil miydi?.. Bundan önce 1999 yılında da aynı şartlarda af meselesini sağlam zemine oturtmak için PKK'nın Türkiye Cumhuriyeti içerisinde siyasi zemin oluşturmasının imkansızlığıyla görüşmeler yarıda kesilmemiş miydi?.. Peki şimdi APO'ya ne oldu da hiçbir şart öne sürmüyor?.. Hatta hiçbir güvence dahi istemiyor?.. Oysa örtülü olarak o kadar çok şey istiyor ki, bunu siyasi zeminde ve siyasi tartışmalarda görebilmemiz mümkün. Aslında şu iki üç satırla konuya açıklık getirebiliriz: "APO'nun mesajının sonunda ((Demokratik zeminde siyasi ve hukuki güvencelerin sağlanması)) diye bir ifade kullanılmıştı... İşte PKK'nın Türkiye'ye karşı terör estirmesinin sebebi bu siyasi zemini elde edemeyişleri oldu..." Fakat bugün bebek katili APO hem siyasi zemin şartını kullanmıyor... Hem de Türkiye Cumhuriyeti ile muhatap oluyor... Böyle bir rezilliğe nasıl müsaade edilebilir?.. Üstelik PKK'lılar için teröirst değil de aktivist olarak nitelendirilmesi çalışmalarını da gizli gizli yürüten DEM'liler, bu işi demlemeye çalışıyorlar... Oysa GENELKURMAY hem vatanına ihanet ediyor... Hem de tüm bu ayak oyunlarına gözü kapalı evet der gibi bir durum sergiliyor... Kısaca söylememiz gerekirse, bu işi yine yapamayacaklar... Çünkü önlerine demokratik seçimlerle siyasi zeminde farklılık yaratan yeni bir iktidarın ayak izleri her zaman Türk siyasetini farklı kılacak ve PKK anlaşmaları topyekün rafa kaldırılacak... İşte AKP bundan korkuyor ve son derece saldırıya geçerek içlerinde ABD şeytani oyunlarına ortak oluyor. Son olarak Amerikan desteğiyle ve bir kurşun atmadan Türkiye'yi bölmek için planladığı oyunu APO'da şöyle görmeliyiz: "Silahı bırakın değil, bir süre kullanmayın... Çünkü BOP kapıya dayandığında (Ki dayandı) işte o zaman asıl hedefimiz siyasallaşma" diyor... SEN UYU GENELKURMAY... İnşallah bunun hesabını bir gün siz de verirsiniz... Vereceksiniz de... Hatta ülkeyi bölmeyi başaramayacaksınız...