Ökkeş Ağaoğlu
TÜRKİYE Cumhuriyeti kurulduğundan son 23 yıl öncesine kadar büyük depremler atlattığı halde hiç bu son 23 yıllık hükümet depremini yaşamadı... Hatta hiç görmedi... Bundan sonra daha da kötüye giden bir siyasi yapı Ankara'da gittikçe oluşturulmaya çalışılıyor... Yani ne depremzedeler umurlarında...
Ne de siyasi kaosların meydana getirdiği ve içinden çıkılmaz hale getirildiği her türlü düzenbazlıklar kayda alınıyor... Hiçbir olumsuzluk kayda alınmadığı gibi, değerlendirmek isteyenler de anında aforoz ediliyor... Yani kovuluyor... Bu sistem neden böyle gidiyor diye araştırmaya çalışan gazeteciler ise ne deprem görmüş alanlara alınıyor... Ne de halkla röportajlar yaptırılmıyor... Daha doğrusu hükümetin yanlışlarını iyi inceleyen ve YANDAŞ ve de YALAKA olmayan görsel ve yazılı basın çalışanları her siyasi gelişmelerin mekanlarından uzaklaştırılıyor. Hem de polis zoruyla... Sanki yangından mal kaçırır gibi, görüntülere bile müsaade edilmiyor. Şu anda depremzedeler unutturulmak isteniyor... Ve bunun için çok büyük çaba harcanıyor... Depremin üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen halâ tutarsız açıklamalar yaparak halkı bıktıran ve usandıran hükümet, belirsizlik zihniyetine öylesine alışmışlar ki, bunu halka da alıştırmaya çalışıyorlar. Depremin sıkıntılarını unutturmaya çalışıyorlar... Salonlarda renkli görüntüler vererek palavradan "Şu kadar bina yaptık ve şu kadar aile anahtarını aldı" diyerek sanki bütün depremzedeler evlerine kavuşmuş gibi bir manzara yaratmaya çalışıyorlar... Ama başaramıyorlar... Çünkü açlık ve yoksulluk (ve hatta tencerenin kaynamaması) hükümeti makamından indirecek en büyük güce ulaştığı şu günlerde siyasi kadrolaşmalar bütün çabaların önüne geçmiş durumda...
SEÇİM YOK DİYE YOLA ÇIKAN HÜKÜMET, BİR AN ÖNCE SEÇİME GİTMEK İÇİN CHP'YE SALDIRIYOR. ASLINDA İMAMOĞLU'NA SALDIRIYOR AMA BAŞARAMIYOR. ÇÜNKÜ ÜLKE İYİ YÖNETİLMİYOR... Kimi çevreler araştırmalarında, açlığın ve yoksulluğun ülkenin bütün sokaklarında yaşandığına dair ciddi bilgileri tek tek sıralarken... Hükümetin yaptığı tek şeyin muhalefete var gücüyle saldırması oluyor... Neden bunu böyle yapıyorlar?.. Çünkü kendilerine inanan ve hiçbir zaman soru sormakla ilgili bilgi hazinelerine (bilerek) ulaşmak istemeyen hükümet yanlısı tipler, yaşadıkları güzelim ülkeyi uçurumun dibine gönderdiklerinin farkında dahi değiller... Kimisi "Benim evim var ve kirada oturmuyor. Hükümetin olumsuzlukları beni etkilemiyor çünkü kirada değilim... Ayrıca bu pahalılığı Tanrının yaptığına inanıyorum" diyenlerin sayısı o kadar fazlaydı ki... Ama şu son güne kadar bunu düşünenlerde oldukça yoğun bir kırılma yaşanmaya başlandı. İşte bu kırılma anını gündeme getirerek halkı uyarmaya çalışan Ekrem İmamoğlu, zamanı ve siyasi yapıyı öylesine izleme aldı ki... Ne hükümet bu eleştirilere karşı cevap verebiliyor... Ne de kendine çeki düzen vererek insanların pahalılıktan bir an önce kurtulması için çaba harcıyor. Daha doğrusu ülkeyi yönetemiyorlar... Süslü salon laflarıyla yapamadıklarını (yarın şunları yapacağız) diyerek sanki CHP iktidarda ve hiç çalışmıyormuş imasını vermeye çalışan AKP yetkilileri (aksine) yetkisiz kaldıkları konuya karşı alternatif kurtarıcı bir plan veya proje üretemiyorlar. Ama CHP hep hatırlanarak ve hatırlatılarak akıllarınca siyaset yaptıklarını sanıyorlar... Ama bilinçsiz bir politikacılığın ağından bir türlü kurtulamıyorlar. Zaten kurtulmaları için halka yönelik iyileştirme projeleri üretilmeliyken, aksine CHP'ye çatarak ve suçlayarak (hatta çok ağır konuşarak) projeleri siyasi yönden başaramadıklarını çok iyi biliyorlar. Çünkü eğer başarılı olsalardı ne dünden bugüne CHP'yi ağızlarına alırlardı... Ne de depremzedelerin hepsine sahip çıkarak siyaset dışı insani yardımlarla onları mutlu etmenin çarelerine ve yardımlarına devam ederlerdi.
SAÇMA SAPAN YAKIŞTIRMALARLA DEPREMZEDELERE ULAŞACAKLARINI SANAN AKP İKTİDARI, HER ZAMAN OLDUĞU GİBİ SKANDALLARA DOYMAYARAK KENDİLERİNİ HER KONUDA AFOROZ EDİYOR... Liyakatsiz bir yapıyla Türkiye'deki her olumsuz gerekçelere bir kulp bulan AKP zihniyeti, her zaman olduğu gibi sınıfta kalmaya devam ediyor... Üstelik Ne emeklilerin durumları umurlarında... Ne de depremzedelerin zor şartları.... Tek bildikleri bir şey var, o da özelleştirme ayağı altında rant yaratılarak her satışın arkasından pis kokuların geldiğidir... CHP de bu kokuların nerelerden geldiğini... Kimlerin aracılığı ile bir vurdum duymaz politika uygulayan AKP'nin halka "Yanınızdayız" diyerek adeta milletle dalga geçtiğini çok iyi analiz eden CHP, bir ERKEN SEÇİM baskısını yaratarak AKP'yi bu kez gerçekten köşeye sıkıştırmayı bildi... Zaten siyaset uğraşanlar yapay suçlamalarla hapsedilmeleri olası bir ERKEN SEÇİME hazırlık projeleri değil mi?.. Çünkü her nedense ne kadar CHP'li belediye başkanı varsa, hemen hemen hepsine teröre yataklık ediyor suçlamasıyla hapse atıyor... Her nedense bunların içinde hiç bir tane bile olsa AKP'li belediye başkanı olmaz mı?.. Maalesef olmuyor... Özellikle hepsi CHP'li belediyelerden seçilerek karalama kampanyası yapılıyor. Peki başarılı olabiliyorlar mı?.. Olamıyorlar... Çünkü haksız olarak tutukladıkları kişiler için ne bir iddianame hazırlanıyor.... Ne de tutukluluk gerekçesi çok iyi anlatılıyor. Üstü örtülü yüzeysel suçlamalarla CHP karalanmaya çalışılıyor. Aksine başaramıyorlar ve CHP daha çok oy kazanıyor... Hatta AKP'li seçmenler tarafından da sempatiyle karşılanılıyor... Hele ki depremzedelerin çadırlarla ve konteynırlarda kaldığı bugünlerde halâ olumsuzlukları CHP'ye yıkmaya çalışan AKP'li etkili ve yetkilisi, bu kez çok ağır bir yenilgi alacağını çok iyi bildiği için hapishanelerin hepsini tümüyle CHP'li belediye başkanları ile doldurmuş olsa bile, ekonominin ağır faturasını halktan alamadığı için ERKEN SEÇİM'de kaybedeceklerini de çok iyi biliyorlar. Ama her nedense bunun sorumluluğunu kabul etmedikleri gibi, depremzedelerin hepsine ev vereceğiz gibi bir açıklamaları zincirleme yaptıkları için her şeyin boş bir politikadan ibaret olduğunu halktan kaçıramıyorlar. Yani gidecekler. Hem de çok yakın bir zamanda gidecekler. Depremzedeler siyasi partiye karşı öyle bir deprem hazırlıyor ki, bütün oyları CHP'ye kaydırarak AKP'ye iyi bir ders verecekler. Çünkü oldukça şımaran ve ne oldum delisi olan AKP'liler, Cumhuriyet'in o özgür ve milliyetçi tavrını sandıkta iyi tadacaklar. Bekleyip göreceğiz...