24 Nisan 1915’ te gerçekleşen 3 önemli olay nedir?

Submitted by FTG on Thu, 04/24/2025 - 09:48

24 Nisan;  1. 25 Nisan sabaha karşı Gelibolu’ya çıkarma yapan İngiliz, Fransız, Hint ve ANZAK birliklerinin denizde seyir halinde oldukları gündür.  2. Van Valisi Cevdet Paşa’nın Ermenilerin katliamından kurtarmak üzere Van’daki Türklerin batıya göçlerini başlattığı tarihtir.  3. Ermeni Komite Merkezlerinin kapatıldığı tarihtir ve  24  Nisan’ın Ermenilerin zorunlu göçü ile bir ilgisi yoktur. 

FEYM Gr. Bşk. E. Kur. Alb. Doç. Dr. Ömer Lütfi Taşçıoğlu 

Her sene 24 Nisan tarihinde Ermeni soykırım iddiaları ile yaygara koparılmakta ve ABD başta olmak üzere Türk düşmanı ülkelerin liderleri Ermeni yalanlarına alet olarak soykırım iddialarını tekrarlayan açıklamalar yapmaktadırlar.  

Ermeni Komite Merkezlerinin kapatılıp, komite liderlerinin göz altına alındığı, evrakına ve silahlarına el konulduğu tarih olan 24 Nisan 1915’in yıl dönümlerini Ermeniler ve destekçileri Ermeni soykırımının başlangıç tarihi olarak ilan ederek Türkleri suçlamaktadırlar.  ERMENİ KOMİTELERİNİN TALİMATLARI  Ermeni aydınları diye tanıtılmaya çalışılan Ermeni Komitecileri Birinci Dünya Harbi öncesinde aşağıdaki talimatları yayınlamış ve uygulamışlardır: 1. Her Ermeni asli ihtiyaçlarından bazılarını bile satmak suretiyle silahlanmalıdır. 2. Seferberlik ilanıyla silah altına çağırılan Ermeniler bu çağrıya uymayacak, silahaltına alınmış olan Ermeni askerleri ordudan firar edip Ermeni çetelerine ve gönüllü birliklere katılacaklardır. 3. Rus orduları sınırı geçer geçmez komiteciler, firariler ve çeteler Rus ordusuna katılarak onlarla birlikte Osmanlı ordusuna saldıracak, ikmal yollarını ve telgraf hatlarını kesmek suretiyle Osmanlı ordusunun iaşe ve istihbaratını sekteye uğratacaklardır. 4. Cephe gerisinde 2 yaşına kadar olan Müslümanları gördükleri yerde ve her fırsatta katledecekler, Müslüman halkın yiyecek, mal ve mülkünü ele geçirecek veya yakıp yıkacaklardır. 5. Terk edecekleri ev, tarım ürünleri, kilise ve hayır kurumlarını yakıp bunları Müslümanlar yapmış gibi propaganda yapacaklardır. 6. Resmi devlet dairelerini kundaklayacak, Osmanlı zaptiye ve jandarmalarını pusuya düşürerek katledecekler, cepheden yaralı dönen Osmanlı askerlerini öldüreceklerdir. 7. Şehirlerde, kasabalarda, köylerde isyanlar, ihtilaller çıkaracaklar, Müslüman askerlerin ve sivil halkın morallerini bozarak göçe mecbur edeceklerdir. 

Bomba, silah imal, tedarik veya ithal ederek bütün Ermenileri silahlandıracaklardır. 9. Ermenilerin yaptıkları isyan, ihtilal ve katliamın faturasını Müslümanlara çıkararak bunu iç ve özellikle dış kamuoyunda neşredeceklerdir. 10. İtilaf devletleri hesabına casusluk ve rehberlik yapacaklardır1 Osmanlı Devleti’nde silahaltındaki Ermeniler yukarıda belirtilen komite talimatlarına uyarak silahlarıyla birlikte ordudan firar edip Doğu Anadolu’yu işgale başlayan Rus ordusuna katılmışlar, düşman orduları lehine casusluk yapmışlar ve Ermeni fırıncılar yaptıkları ekmeklerle Osmanlı askerlerini zehirlemişlerdir2.  Rus tarafına geçemeyen Ermenilerin büyük bölümü ise silahlı çeteler kurarak isyan etmiş ve erkekleri askerde olduğu için sadece kadın, çocuk ve yaşlılardan oluşan Türk köylerinde katliama başlamıştır. Birinci Dünya Harbinde Osmanlı Devleti beşi asli, üçü tali cephe olmak üzere bir yandan sekiz ayrı cephede düşmanla savaşırken diğer yandan isyanları bastırmak ve asayişi sağlamak için cephe gerisine de kuvvet ayırmak zorunda kalmış, bu durum Türk ordusunun askerî harekâtını zaafa uğratmıştır. 1. 24 NİSAN 1915 ERMENİ KOMİTE MERKEZLERİNİN KAPATILDIĞI TARİHTİR Osmanlı Devleti, tüm ikazlara rağmen isyancı Ermenilerin masum sivil halkı katletmeye ve ordunun askerî harekâtını sekteye uğratmaya devam etmesi üzerine 24 Nisan 1915’te Ermeni Komite Merkezlerinin kapatılarak silahlarına ve evrakına el konulması ve komite liderlerinin tutuklanması kararını almış, bu kapsamda İstanbul’da 226 Ermeni komite liderini tutuklamıştır.

1Genelkurmay ATASE Arşivi, No:1/2, Klasör 528, Dosya, 2061, Fihrist 21, No: 4/3671, Klasör 2811, Dosya 26, Fihrist 28, No: 1/131, Klasör 2703, Dosya 308, Klasör 2818, Dosya 59, Fihrist 2-25       

2 Ermeni Komitelerinin Amaçları ve İhtilal Hareketleri, Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etütler Başkanlığı Yayınları, Ankara 2003, s. 165. 

2. 24 NİSAN DÜŞMAN KUVVETLERİNİN GELİBOLU’YA ÇIKARMA YAPMAK ÜZERE DENİZDE SEYİR HALİNDE OLDUKLARI TARİHTİR 24 Nisan aynı zamanda Gelibolu yarımadasına çıkarma yapacak İngiliz, Fransız, Hint ve ANZAK birliklerinin çıkarma bölgelerine intikal halinde olduğu tarihtir. Nitekim 19. Tümen Komutanı Kurmay Yarbay Mustafa Kemal 24 Nisan 1915 gecesi Tümenine düşmanın çıkarma yapması muhtemel kıyı bölgelerine intikal emri vermiştir. 24 Nisan’da İstanbul’daki Ermeni komite liderleri tutuklanmamış olsaydı 25 Nisan sabahında düşman birliklerinin çıkarma harekâtı ile eş zamanlı olarak İstanbul başta olmak üzere tüm ülkede iç kalkışma başlatılarak Türk ordusu iki ateş arasında bırakılacak ve Çanakkale savunması zayıflatılacaktı. Savaş sonunda ise İngiltere, Fransa ve Rusya başkent İstanbul’u ele geçirecek ve Anadolu’da Ermenilere söz verilen Ermenistan Devleti kurulacaktı. Fakat 24 Nisan’da isyan 

elebaşları tutuklanınca Ermenilerin ve onlara devlet kurma sözü veren devletlerin planları boşa çıkmıştır. Dolayısıyla 24 Nisan tarihindeki hayal kırıklıklarını bir türlü atlatamayan Ermeniler her sene göç kararı ile hiçbir ilgisi olmadığı halde bu tarihi anmaktan kendilerini alamamaktadırlar. Ermenilerin, komite liderlerinin tutuklanması kararından sonra da isyan ve katliamlarını sürdürmeleri üzerine Osmanlı Devleti Almanya ile istişarede bulunarak 27 Mayıs 1915’te göç kararı almıştır. Bu kapsamda Ermenilerden isyan edenlerin ve çete kurarak sivil halkı katledenlerin bulundukları bölgelerden çıkarılarak yine Osmanlı Devleti toprakları içinde yer alan ancak savaş bölgesinden uzakta olan Şam ve Musul gibi vilayetlere nakledilmeleri kararlaştırılmıştır. Bununla beraber Anadolu’daki Ermenilerin tamamı göçe tabi tutulmamış, tabi tutulanların ise daha sonra yerlerine dönmelerine izin verilmiştir. Birinci Dünya Savaşı öncesinde Anadolu’daki Ermenilerinin bir bölümü kendi istekleriyle başka ülkelere göç etmiş, bir bölümü ise göç kararına tabi olmamak için din değiştirerek “Müslüman” olduklarını açıklamıştır Göç ettirilen 438.758 Ermenin %87’si salimen göç yerlerine ulaşmıştır. Ermenilerin göç sırasındaki kaybı 56.610 dur. Bu sayıya göç sırasında konvoydan kaçarak geri dönenler ve hastalıktan ölenler dâhildir. Ermenilerin 30 000 kadarı salgın hastalıktan ölmüştür (aynı dönemde salgın hastalıklardan ölen Osmanlı askeri sayısı 466.759 dur). Ermeniler çoğu hastalıktan ölen kayıplarını 30’la çarparak 1,5 milyon göstermek suretiyle dünya kamuoyunu yanıltırken Ermeniler tarafından katledilen sivil Türklerin görmezden gelinmesi utanç verici bir durumdur. Ermeniler tarafından Anadolu’da 518.105 Türk, Trans Kafkasya’da ise 413.000 Türk bulundukları yerlerde katledilmiştir. Bunlara Rus istilası ve Ermeni katliamından kurtulmak için göç ederken yollarda ölen Türkler de ilave edildiğinde ölen sivil Tük sayısı 2 milyona ulaşmaktadır. Ama Ermeniler ve Türkleri soykırımla suçlayan ülkeler Türk kayıplarını görmezden gelmektedir. Üzücü ve kabul edilemez olan insanımızın da bu konuda bilgi sahibi olmamasıdır. 3. 24 NİSAN 1915 ERMENİLER İÇİN DEĞİL, “TÜRKLER İÇİN” GÖÇ KARARININ ALINDIĞI TARİHTİR 

24 Nisan 1915 tarihinin Türkler açısından bir önemi daha vardır. Osmanlı Ordusundan silahlarıyla firar ederek Rus ordusuna katılan Ermeni öncü birliklerinin kılavuzluk desteğinde Rus ordusu Türk hududunu geçerek Doğu Anadolu’yu işgale başlayınca Van bölgesindeki Ermeni çeteleri Van merkezinde ve çevre ilçe ve köylerde katliama başlamıştır. Van’daki 33. Piyade Tümeninin Rus ordusuyla savaşmak üzere Van’ı terk etmesinden sonra geride sadece Jandarma Müfrezesi kalmasından istifade eden Ermeni çeteleri 20 Nisan 1915’te Van’daki Osmanlı Bankasını, Duyun-u Umumiye binasını ve Postaneyi yakmışlar ve Müslüman mahallelerini ateşe vermişlerdir4. Bu dönemde Ermeniler sadece Van vilayetinde bir ay içinde 22.900 Müslümanı katletmiştir. Ermeni çetelerinin sivil halka saldırılarının yoğunlaştığı dönemde Van Valisi Cevdet Bey kale dışındaki halkı Van kalesine alarak güvenliklerini sağlamaya çalışmıştır. Ancak Ermeni çetecilerin Van kalesine de saldırmaları üzerine Vali Cevdet Bey İçişleri Bakanlığı’na 24 Nisan 1915’te bir yazı göndererek Van halkının Ermeni çetelerinin katliamından kurtarılabilmesi için batıya doğru göç ettirilmesine izin verilmesini talep etmiştir ve söz konusu talep kabul edilmiştir5. Yani Ermenilerin soykırım günü diye dünyayı ayağa kaldırdıkları 24 Nisan tarihi aslında silahlı Ermeni çetelerinin katliamından kurtulmak için Van kalesine sığınan kadın, çocuk ve yaşlılardan oluşan sivil Müslüman halkın batıya doğru göç ettirilmeleri kararının alındığı tarihtir. Sivil halkın batıya göç ettirilmesine izin verildikten sonra Müslüman ahaliden sağ kalan 80.000 kişi topraklarını bırakarak göç etmek zorunda kalmış ve bunların büyük bölümü yollarda Ermeni çetelerinin saldırıları, açlık ve hastalıktan hayatını kaybetmiştir.  Van vilayetinde 1914-1921 yılları arasında Ermeniler tarafından katledilen Müslümanların sayısı 217.132 kişidir. Bunlardan her bir olayda katil ve maktullerin kimlikleri, cinayetin hangi gün hangi saatte ve ne şekilde işlendiği Osmanlı Arşiv belgelerinde 1329 sayfalık iki cilt halinde kayıtlıdır6. 4Şenol Kantarcı, “Tehcire Giden Yolda Önemli Bir Olay: 1915 Van isyan”, Türk Yurdu, Mayıs 2006, Yıl 95, Sayı 225 5Ömer Lütfi Taşcıoğlu, Anatolian Lands On Which Armenians Claim Ownership Have Belonged To Turks For Sixteen Thousand Years, 12 Interviews in 12 Months: Truth About The Armenian Claims, Editors; Ömer Lütfi Taşcıoğlu- Emre Serbest, Serbest Publication, Panama City, Florida, 2023, pp. 89-118 6Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı Yayın No: 49, Ermeniler  Tarafından Yapılan Katliam Belgeleri (1914-1919), Ankara, 2001, s.377, Yayın No:50, Ankara, 2001,s.1053-1054 

Ermeni katliamından kaçmak için göç etmek zorunda kalan Türklerin sayısı zamanla artmış ve 1.604.038’e ulaşmıştır. Bu sayı zorunlu göçe tabi tutulan Ermenilerin (438.758) 3,5 katından fazladır ve bunların üçte ikisi (1.000.000 kadarı) yollarda hayatını kaybetmiştir. Bu miktar Ermeniler tarafından bulundukları bölgelerde katledilen 931.105 Türk ve Müslümanın sayısına eklendiğinde öldürülen Türk ve Müslümanların sayısı 2 milyona ulaşmaktadır7. https://www.researchgate.net/publication/340162370_TURKERMENI_ILISKILERINDEKI_TARIHSEL_GERCEKLER_3_Basim TÜRKLERİN VE ERMENİLERİN GÖÇ KOŞULLARININ KARŞILAŞTIRILMASI Osmanlı Devleti göç eden Ermenilere göç öncesinde, göç sırasında ve sonrasında mümkün olan yardımları sağlamıştır. Göç öncesinde göç ettirilecek Ermenilerin geride bıraktıkları mal ve araziler kaydedilerek koruma altına alınmıştır. Taşınabilir mallardan bozulabilecekler oluşturulan heyetler tarafından müzayede ile satılmış ve bedelleri sahibi adına emaneten mal sandıklarına aktarılmıştır. Satılan malların cinsi, miktarı, değeri, kime satıldığı gibi bilgiler özel defterlere kaydedilerek heyet tarafından onaylandıktan sonra tutanak tutularak tutanağın aslı hükümete, resmi kopyası ise Geride Bırakılan Mallar Komisyonu’na verilmiştir. Geri dönen Ermenilere emval-ı menkul ve gayr-ı menkullerinin %98’i iade edilmiştir8. İçişleri Bakanlığı göçe tabi tutulan Ermenilerin emniyetle yerlerine ulaşmalarını temin etmek üzere tedbirler almıştır. Osmanlı Hükümeti zorunlu göç uygulamasına başlamadan önce bütün vilayetlere yazılar yazarak, bölgelerinden geçecek kafilelerin bütün ihtiyaçlarının karşılanması için gereken tedbirlerin alınması ve yiyecek stoklanması talimatını vermiştir9. Bu amaçla sancak ve vilayetlere 2.250.000 kuruş 7Ömer Lütfi Taşcıoğlu, Birinci Dünya Harbindeki Türk ve Ermeni Kayıpları, Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Aralık 2017 Cilt 19 Sayı 2 (1-28) 8Bülent Bakar, Ermeni Tehciri, Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara, 2009, s.200-212 9Yusuf Halaçoğlu, Ermeni Tehciri ve Gerçekler (1914-1918), Türk Tarih Kurumu Yayınları Sayı 90, Ankara, 2001, s.66; Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA) Dâhiliye Nezareti Şifre Kalemi: No. 55-291, 55-341, 55 A/17, 55-A/77, 55-A/135, 57/110 

ödenek tahsis edilmiştir. Bu rakam günümüz parasıyla 74 milyar TL’na karşılık gelmektedir. Osmanlı Devleti göçe tabi tutulan Ermenilere tren bileti sağlamış, demiryolu olmayan yerlerde her aileye birer kağnı vermiş, göç kafileleri için Nusaybin, Ras-ül Ayn, Tel Ermen ve Kirkil’de iaşe merkezleri kurarak Osmanlı askerinin Çanakkale’de aç savaştığı koşullarda sıcak yemek çıkarmış ve hastalanan Ermenilerin tedavisi için hastaneler kurmuştur10. Ayrıca göç ettirilen Ermenilerin büyüklerine günlük 3 kuruş, çocuklarına ise günlük 60 para yevmiye verilmiştir. Ermeni sevkiyatı kış nedeniyle 25 Kasım 1915 ten sonra geçici olarak, 21 Şubat 1916 da ise kesin olarak durdurulmuştur11. Ermenilere yeni gittikleri yerlerde tapulu ev, tarıma elverişli arazi, mesleklerinin icrası için alet, sermaye ve tohumluk verilmiştir. Ayrıca zorunlu göçe tabi tutulan Ermenilerin devlete ve şahıslara olan borçları ertelenmiş ya da tamamen silinmiş ve suçlu ve zanlılar hakkındaki takibat da ertelenmiştir12. Birinci Dünya Savaşı’nın sona ermesinden sonra Osmanlı Hükümeti 4 Ocak 1919 tarihinde göçe tabi tutulan Ermenilerden isteyenlerin tekrar eski yerlerine dönmelerine imkân veren bir kararname çıkarmıştır. Ermenilerden dönmek isteyenlerin eski yerlerine nakledilmeleri konusunda ilgili yerlere talimat verilmiş ve gereken tedbirler alınmıştır13. Ermeni zulmünden kaçarak hayatlarını kurtarmak için topraklarını terk ederek göç etmek zorunda kalan Türkler ise Ermenilere sağlanan ve yukarıda belirtilen kolaylıkların hiçbirinden yararlanamamıştır. Bunlar mallarını-mülklerini geride bırakarak kendi imkânlarıyla göç etmek zorunda kalmış ve göç eden 1.604.031 Türk’ün 2/3’ü göç ederken Ermeni 10 Ömer Lütfi Taşcıoğlu, Türk-Ermeni İlişkilerindeki Tarihsel Gerçekler, Nobel Akademik Yayınları, Ankara, 2019, s.1920; US Archives NARA 867.4016/193, Copy No: 484 11 Halaçoğlu, age, s.81-82; BOA Dahiliye Nezareti Şifre Kalemi, No:62/21 (EK-30) 12 BOA Dahiliye Nezareti Şifre Kalemi No:54-A/226 13 BOA Bab-ı âli Evrak Odası Şifre No: 341055 

çetelerinin saldırıları, açlık, soğuk ve hastalık gibi nedenlerle hayatını kaybetmiştir.  Yukarıda yer alan konular hakkında yabancı uzmanların görüşlerine başvurmak isteyenlere TASFO (Türk Amerikan Güvenlik Vakfı)’nın girişimiyle 2023 yılında İngilizce olarak basılan ve 2025 yılı Nisan ayında Türkçesi basılacak olan “12 Ayda 12 Mülakat, Sözde Ermeni Soykırımı Hakkında Hakikat” adlı eseri okumalarını tavsiye ederim.  Van’daki ata topraklarını terk ederek batıya göç etmek zorunda kalan bir Türk ailenin torunu olarak ders kitaplarında yer almadığı için Türk milletinin haberdar olamadığı bu gerçeklerin Türk milletine aktarılmasını bir vatan görevi kabul ediyorum. Umarım uyarılarım dikkate alınır ve bu gerçekler eğitim sistemimizde yeni yetişen nesle öğretilir. Bu gerçekler öğretilmediği takdirde geleceğin yöneticisi olacak gençlerimiz dört nesildir çocuklarını yalanlarla birer “Türk düşmanı” olarak yetiştiren Ermenilerle ve destekçileriyle mücadeleyi gereği gibi sürdüremeyecektir. 

E. Kur. Alb. Doç. Dr. Ömer Lütfi Taşcıoğlu