BUGÜN 30 Ağustos... Büyük Zafer...

Submitted by FTG on Fri, 08/29/2025 - 09:38

Ökkeș Ağaoğlu

Mehmetçiğin ülkeyi kurtarmak için canını dişine takmasıyla zaferi getiren büyük bir gün... İşte bugünün güzelliğini bazılarımız hazmedemiyor... Halâ meydana çıkmış Osmanlı dangalaklığıyla övünüp duruyorlar. Bunun bütün sebebinde Osmanlı hanedanlığının Türkleri sevmeyişi yatıyor...

Çünkü hanedanlar hiçbir zaman Türklüğü öne çıkaran bir söylemleri olmamıştır... Hatta sultanların hepsi de devşirme... Osmanlıyım diyerek kendi milletinden hiç kimseyle evlilik yapmadılar... Sürekli yabancı evlilik yaparak sultanlıklarının devamını sağlamaya çalışmışlardır... Üstelik bu evlilikler cariyelerden oluşurdu... Ve kendilerine "Neden yabancı evlilik yapıyorsunuz?" gibisinden bir soru sorulduğunda (Ki, bu soru kendi aralarında da sorulmuştur) devletin geleceğinde kendilerinden başka kişilerin söz sahibi olmalarını önlemek için "Yabancı evlilikler kısıtlanmadı" cevabıyla karşılaşırsınız... Bu cevabı zaten bugün de düşünerek sonuca varabilirsiniz... Tabii ikinci bir gerekçe olarak da, "İslam dininin başka milletlere yayılması için de yabancı evliliklerin gerekli olduğu" düşüncesiyle hareket ediliyordu. Peki durum gerçekten öyle miydi?.. Hiç alakası yok... Bir defa bütün tarihi kaynaklar, "OSMANLI DEVLETİNİN TÜRK ULUSU TARAFINDAN KURULDUĞUNU KANITLAMAKTADIR..." Ancak bunun sonrasında ise kuşkular artmıştır... Her ne kadar Türk ulusu tarafından kurulmuş olan bu hanedanlığın tarihi belliyken, Osmanlı padişahlarının ne denli Türk oldukları da insanda oldukça fazla kuşku yaratmıştır... Çünkü zaman geçtikçe padişahların zevk-i aleme dalması ve haremlerini sürekli yabancılarla kurarak saraylara kendilerini hapsetmeleri, ırk ve kan birliği konusunda da bozulmaların olduğu açıkça görülmüştür... Düşünün, Osmanlı sultanlarının ve padişahlarının tümünün ana babaları, kadın sultanları, padişahların evlatlarının kanlarının yabancılaşması, imparatorluğun son padişahına kadar yaşandı ve devam etti...

OSMANLI HANEDANLIĞI TÜRK SOYUNU HİÇ SEVMEZDİ... TÜRKLERİN SARAYLARA GİRMESİ BİLE YASAKLANMIŞTI. AMA TÜRK UNSURU OSMANLI'NIN KALBİNİ TEMSİL EDİYORDU... TABİİ ANLAYANA... Bir tarih arşivi der ki: "Osmanlı Devleti'ni kuran Osman Gazi ise tam boyu tartışmalı olsa da Oğuzların Bozok kolundan Kayı boyuna mensuptur. Böylelikle de Osmanlılar daha ilk baştan kurucu unsur olarak Türk etnisitesindendir. Bugünkü Türkiye Türklerinin atalarıdırlar." Peki bunu bugün kabul eden var mı?.. AKP içinde yok, hatta dışında da yok... Ama "Ne mutlu Türk'üm diyene" söyleminin arkasında olanlarda var... Hem de dibine kadar var... Ama gelin görün ki Türk düşmanlığı öylesine yaygınlaşmıştır ki, Osmanlı bir nevi devşirmeler devleti olma yönünde kararlı adımlar atmaya da başlamıştır. Ve bu adımlar son padişaha kadar süregelmiştir... Nedir o adımlar?.. Evliliklerin hepsinin yabancı kadınlarla olmasıdır... Hatta bir Osmanlı şairi Nef'inin bir sözü vardır: "Tanrı, Türk'e irfan çeşmesini yasaklamıştır" der... Yani Türk düşmanlığını öylesine körüklemiştir ki, bu şiirini devşirmelerle gelen saltanat hayatının devamından yana söylemiştir... Bu şairlerin içinde Türklere karşı en katı olan ve en katil tipli olanı da vardır. Onun adı da Hafız Hamdi Çelebi'dir. 1499 yılında Türklükle ilgili şu şiiri vardır: "Baban da olsa Türk'ü öldür" der... Ve bunu peygamberimizin sözüymüş gibi onun üstüne yıkmaktadır. Oysa Peygamberimiz Türklükle ilgili şu sözü söylemiştir: "TÜRKLER SİZE DOKUNMADIKÇA SİZ DE ONLARA DOKUNMAYIN..."

VE 30 AĞUSTOS BAŞKOMUTANLIK MUHAREBESİ...... 30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Muharebesi, sadece bir askeri başarı değil; Atatürk'ün dehasının, halkın azminin ve bağımsızlık idealinin birleştiği bir zaferdir.

SAVAŞIN ÖZETİ... 1 - Tarih: 26–30 Ağustos 1922 2 - Yer: Afyon-Dumlupınar hattı 3 - Amaç: Anadolu'daki Yunan kuvvetlerini kesin olarak yenmek 4 - Sonuç: Yunan ordusu imha edildi, düşman İzmir’e doğru çekilmeye başladı. Türk ordusu 9 Eylül’de İzmir’i kurtararak savaşı fiilen bitirdi.

ATATÜRK'ÜN ROLÜ... - Başkomutan olarak sahadaydı: Savaşı sadece masa başında değil, bizzat cephede yönetmiştir.

STRATEJİK DEHASINI GÖSTERDİĞİ GÜN... Taaruzun zamanı, yönü ve hazırlığı büyük bir gizlilikle planlandı. “Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!” emriyle zaferin yönünü çizdi.

İRADE VE KARARLILIĞIN SEMBOLÜYDÜ... Hem komutan, hem lider, hem de halkın moral kaynağıydı.

DEĞERLENDİRME... 30 Ağustos Zaferi, Atatürk’ün askerî zekâsı ve liderlik yeteneğiyle kazanılmıştır. Bu zafer, Türkiye Cumhuriyeti’nin önünü açmış, milletin özgürlük mücadelesini taçlandırmıştır. Atatürk için 30 Ağustos, sadece bir savaş değil, milletin “kendi kaderini yazdığı” gündür Bu nedenle hem tarihsel hem de simgesel olarak Türk milleti ve Atatürk adına en büyük dönüm noktalarından biridir.