"Tam bir fiyasko"

"Tam bir fiyasko"

 

24 Eylül Cuma 2021 21:00

TBMM Dışişleri Komisyonu üyesi, CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, TBMM’de bir basın toplantısı düzenleyerek Erdoğan’ın New York ziyaretini değerlendirdi...

 

TBMM Dışişleri Komisyonu üyesi ve CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, TBMM’de bir basın toplantısı düzenleyerek; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın New York ziyaretini değerlendirdi. Çakırözer, “Sonuca bakıyoruz umulanların hayata geçmediği bir ziyaret. Tam bir fiyasko” dedi.

TBMM Dışişleri Komisyonu üyesi, CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, TBMM’de bir basın toplantısı düzenleyerek Erdoğan’ın New York ziyaretini değerlendirdi. Çakırözer, şunları söyledi:

TAM BİR FİYASKO: Türkiye Cumhuriyeti devletinin en tepesindeki Cumhurbaşkanının, Bakanların yurtdışına yaptıkları ziyaretler her zaman önemli olmuştur. Bu ziyaretlerin değerlendirmesi Türkiye’nin ulusal çıkarlarına, güvenliğine istikrarına huzuruna katkı yapıp yapmamasıyla ölçülür. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan çok büyük bir kafileyle ABD’ye gitti. Büyük diyorum gerçekten büyük. İki uçak dolusu yüzlerle ifade edilen sayıda heyet. Bir de makam arabalarını taşıyan A400 nakliye uçakları var.  5 gün sonra dün heyet döndü. Sonuca bakıyoruz umulanların hayata geçmediği bir ziyaret. Tam bir fiyasko.

ABD İLE SORUNLAR: ABD Başkanı Biden’ın ülkemize yönelik tarihi gerçeklerle bağdaşmayan hukuksuz soykırım iftirası konusunda Türkiye hala Devlet Başkanı düzeyinde tepkisini koymuş değil. Haziran ayında NATO’daki baş başa görüşmede ‘hamdolsun konu açılmadığı’ için tepki verilmemişti. New York’ta da görüşme olmayınca yine tepki verilmedi. Türkiye’nin ortağı olduğu F35 projesinde 1.4 milyar dolar yani 13 milyar lira verdiğimiz F35 savaş uçaklarımıza ABD yönetimi resmen el koydu. Bu haksızlık bu gezide giderilemedi. Türkiye F35 projesinden çıkarıldı. Eskişehir dahil birçok ilimizde savunma sanayi firmalarının milyar liralarla ölçülen sipariş iptalleri, zararları var. Bu konuda bir çözüm yok. Rusya’dan S400 hava savunma sistemi alındı. ABD karşı diye kullanılamıyor. Bedeli 2.5 milyar dolar. Niye kullanmıyoruz? Madem kullanmayacaktık 20 milyar Türk lirasını bir kalemde nasıl böyle savurduk hala kimse anlamış değil. Suriye’de kurulmakta olan PKK devletine ABD’nin desteği sürmekte. Bu konuda Türkiye’nin kaygısını giderecek hiçbir olumlu adım bu ziyarette de yok. 15 Temmuz darbe girişiminin arkasındaki isimler ABD’de. İadesi konusunda en ufak bir adım yok.

SORUNLU KONULARDA İLERLEME YOK: Ziyarete baktığımızda sorunlu konulardan hiçbirinde ilerleme yok. İki uçak dolusu Bakan, bürokrat, koruma götürülmüş. Yetmemiş yine Cumhurbaşkanı ve heyet üyelerinin araçları Türkiye’den nakliye uçaklarıyla taşınmış. New York sokaklarında 34 plakalı makam araçlarıyla gezilmiş. Ama ABD ile hiçbir sorunumuz hallolmamış. Yani yenilip içilip geri dönülmüş. Daha vahimi bunların ele alınabileceği bir ikili buluşmanın yapılamamış olmasıdır. Liderler arası bir görüşme Erdoğan çok arzu etmesine rağmen gerçekleşmemiştir. Bunun yerine gezi öncesinde Dışişleri Bakan Yardımcılarının, gezi sırasında da iki ülke dışişleri bakanlarının nezaket buluşması ile yetinilmiştir.

ERKEN SEÇİM VURGUSU: Çok arzu edilen bu fotoğrafın verilememesi sayın Erdoğan’ın konuşmalarına bile yansımıştır. Bakın New York’a gittiği ilk gün Biden ile mutlaka görüşme beklentisi var. Öyle ki, Amerikan şirketlerinin yöneticilerine şunları diyor: ‘Türkiye ile ABD iki güçlü ortak 70 yıllık müttefik sağlam temele dayalı ilişki. Son dönemde ülkemiz arasındaki stratejik ortaklığın önemi kıymeti daha da arttı. Aramızda görüş ayrılığı olabilir. Ama iki ülkede zorlukları aşma konusunda kuvvetli bir siyasi anlayış ve iade var. Değerli dostum Biden ile Brüksel’de yaptığımız samimi ve kapsamlı görüşmede bu ortak irademizi teyit ettik.’ Böyle diyor. Peki sonra ne oluyor. Biden görüşecekleriyle görüşüp New York’tan ayrılıyor. Erdoğan ile görüşmüyor. Bırakın görüşmeyi bir fotoğraf dahi yok. Bu sefer üç gün sonra dönüşte Erdoğan’ın üslubu değişiyor. Diyor ki: ‘Daha önce hiçbir Amerikan lideriyle bu durumu yaşamadım. Biden ile iyi başladık diyemem. Şu andaki gidiş hayra alamet değil. Amerika dürüst davranmadı davranmıyor’ Evet bir gerçek var. O da şu: Bu beceriksiz ellerde, bu üç günde yapılan ‘u’ dönüşleriyle Türk dış politikasının gidişi de hayra alamet değildir. Çıkış ekonomide, sağlıkta, dış politikada, eğitimde olsun her konuda Türkiye’nin bu beceriksiz kadrolardan kurtulmasıdır. Bunun yolu da yapılacak bir erken seçimdir.

İTİBARINIZ ARTMAZ: Türk Evi’nin açılması memnuniyet vericidir. Hikayesi 70’li yıllara dayanır, dönemin Başbakanı Demirel, Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil, Washington Büyükelçisi Melih Esenbel ve dönemin New York Başkonsolosu Sıtkı Coşkun, Merkez Bankası Başkanı Cafer Tayyer Sadıklar ilk bina alımında emeği geçenler. Hem onlara hem de şimdi Türkevi olarak hizmete açılan binanın yapımında emeği geçen herkese teşekkür ederiz. Ülkemize hayırlı olsun. Ama bir konuyu vurgulamak isterim. Ülkelere prestij, başarı kazandıran binalar değil, onların içindekilerin uyguladıkları politikalardır. Son New York ziyareti gibi plansız, programsız fiyasko geziler yaparsanız değil 34 katlı 134 katlı binanız olsa itibarınız artmaz.

PARİS İKLİM ANTLAŞMASINI ONAYLAMAK ÖNEMLİ: Biz yıllardır gönderin Meclis’e diyoruz. 197 ülke arasında 191 ‘i onaylamış. Altı ülke kalmış. Biri Türkiye. Bu ayıbı ortadan kaldırmak için iki uçak dolusu insanla, uçaklar dolusu arabayla New York’a gitmeye gerek yoktu. Ayrıca onaylamak önemlidir. Ama asıl mesele onu uygulamaktır. Bugüne kadar bu anlaşmada yüklenilen sorumluluğun nasıl yerine getirileceği konusunda ne Erdoğan’ın ne de bakanlarının ağzından tek bir cümle çıkmamıştır.”

Odatv.com