Ökkeş Ağaoğlu
NE olursa olsun "Hayat yine devam ediyor" diye söylenir durulur hep... Bu söylentinin temelinde doğanın dengesinin galip geldiği açıkça belirtilmese de, hayat çizgisi insanın noksanlığını her zaman hatırlatmış olur... Tıpkı bizdeki gibi... Nasıl mı?.. Ne zaman ki doğanın bozduğumuz halde Suriye meselesinde farklı düşüncelerle yola çıkarak Türklüğün manevi değerine zarar vermiş isek...
Aynı şekilde doğaya saygı duyan Rusya'nın Suriye'nin haklarını savunarak doğanın tekrar dengesine kavuşmasına müsaade etmesi, siyasal gerilimlere karşı son noktayı koyan taraf olmuştur. Nasıl ki Soçi'de bazı gerçekler su yüzüne çıkıyorsa...Aynı şekilde Suriye'nin toprak bütünlüğü de Türkiye için hayati önem taşımakta... Bunu çok iyi bilen ve "Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde olası operasyon düzenlemesi Rusya'yı endişelendiriyor mu?" sorusunu cevaplayan Peskov, bu konunun görüşmede ele alınacağını söyledi. Daha sonra Peskov, "Türkiye’nin güvenlikle ilgili meşru endişeleri var ve bunları dikkate alıyoruz. Ancak, Suriye’deki durumu istikrarsızlaştıracak ayrıca toprak ve siyasi bütünlüğüne tehdit oluşturacak eylemlere izin verilmemesi gerekiyor" ifadelerini kullandı. Yani bu ne demek?.. Suriye toprakları bütündür ve olası bir askeri harekatı kabul edemeyiz demek.
TÜRKİYE, SINIR ÖTESİ KIRMIZI ÇİZGİSİNİ KORUYAMADI... HATTA KUZEY SURİYE'NİN BİR BÖLÜMÜ BU KORUYAMAMAZLIK YÜZÜNDEN TERÖRİSTLERLE DOLUP TAŞTI. OYSA TÜRKİYE BU ASKERİ HAREKATI YILLAR ÖNCESİNDEN YAPACAKTI VE TÜRKİYE'NİN SİYASİ VE EKONOMİK DURUŞUNU DA HESAPLAYARAK AMERİKA'YA VE AVRUPA'YA KARŞI SİYASİ GÜCÜNÜ GÖSTERMİŞ OLACAKTI. AMA YAPAMADI. Daha önce Irak olayında Türkiye sınır ötesi güvenliğini öylesine ciddi adımlarla gerçekleştirdi ki, Irak ve İran'ın kapışmasında denge rolü oynayarak Ortadoğu'da daha güvenli ve sözü dinlenir bir devlet olarak fiyakasını sürdürmüştü. Ama bugün ne bu fiyakadan eser kaldı. Ne de kırmızı çizgiden... Hele ki sınır ötesi siyasal gerginliklere ortak olan... Ortadoğu meselesine bodoslama dalan... Yeri geldiğinde anlaşamadığı bir Ortadoğu ülkesine gazetelerinde küfürleri manşetlere taşıyan Türkiye, Suriye meselesinde tekrar başa dönmüş oldu. Nasıl başa döndü?.. Tabii ki Rusya'nın Türkiye'ye yaptığı ekonomik katkılarının devamının bugünleri çok iyi hesapladığı için... Maalesef biz ne bugünleri hesaplayabildik... Ne de Amerikan askerlerinin Suriye topraklarına girmelerini engelledik... Sadece Avrupa Birliği'ne karşı Suriyeli göçmen krizini koz kullanarak ekonomik yaptırım programlarını uyguladık.. Neden?.. Başaramadığımız Suriye meselesini masaya yatıramadık... Aksine masanın üstünde öylece kaldı.Ama Türkiye'nin Suriye'ye yapmak istediği askeri harekatı yıllar önce yapmış olsaydı... Amerika'dan önce Suriye ordusuyla ortak hareket edip bütün teröristleri yok etseydi... Ne NATO Türkiye'ye karşı hareketlenebilirdi... Ne Birleşmiş Milletler sözde barış konferansı düzenleyip Suriye topraklarına barış palavrasıyla Avrupa ülkelerinin girmesine musallat edebilirdi... Ne de Amerika Suriye'deki PKK'nın terörist uzantılarına "Bunlar Amerikan askerleri" diyebilirdi...
ESAD, TÜRKİYE ORDUSUNU SURİYE'DEN ÇEKSİN DİYOR... BU SİYASETEN ÇOK AĞIR BİR SÖZ OLUYOR AMA BİZİM YANDAŞ BASIN BUNUN DA BİR PUNDUNU BULUP ANINDA HAYALİ BİR KAHRAMANLIK ÜRETMEYE ÇALIŞACAK... ÇÜNKÜ ONLAR İÇİN VARSA DA YOKSA DA AKP... AKAN İLANLAR... AKAN PARALAR... AKAN SİYASİ SERBESTLİKLER... AKAN ONLARCA MAAŞLAR TÜRKİYE'DEN DAHA ÖNEMLİ... Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyine yeni bir askeri harekat düzenlemesi halinde direneceklerini belirtti. Russia Today'e konuşan Esad, "Bir işgal olursa ilk etapta bir halk direnişi olur. Tabi ki, Suriye ordusunun konumlandığı yerlerde askeri koşulların doğrudan karşı karşıya getirdiği durumlarda karşılık veririz" ifadelerini kullandı. Çünkü Esad, şu anda Rusya'yı arkasına aldığı için bölgede (abartmayalım) Ortadoğu'nun lideri durumunda... Türkiye ise, bugünleri hesap edemedi ve Rusya'nın Suriye'nin yanında olduğunu bile bile Suriye topraklarına girmeye, camide cuma namazı kılmaya varacak kadar kati bir tehdit savurmasına müsaade edilmedi. Ve üçlü bir zirvenin yapılacağı yönünde hareketlilik kazanıldı. Yani Rusya - Türkiye - Suriye üçlüsü barış görüşmesini masaya yatırarak barış çubuğunun tüttürülmesi için görüş birliğine varılması sağlanacak. Bugünkü durum bu haldeyken, Türkiye'nin askeri harekat yapamamasını unutturup "Suriye teröristlere karşı birlikte hareket edelim dedi " diyecek. Böylelikle yandaş medya da "Esad, Türkiye'nin şartlarını kabul etti" palavrasıyla AKP'ye kökten yağ çekecek. Ne de olsa omurgasız gazetecilerin yalakalığı bu kadar olur.Bunu neden mi söylüyoruz?.. Şunun için: Bir yandaş gazetenin manşeti diğerleriyle eş zamanlı aynı olursa... Köşe yazarlarının hemen hemen hepsinin görüş ifadeleri aynı kalıpta gazetelere basılırsa, bu gazetelerin ne omurgası kalmıştır... Ne de Türk milliyetçiliği... Ama siyasi ideoloji değiştiği zaman ortaya çıkacak bazı gerçekleri örtbas eden yandaşların sahte çaresizlik maskesine dayanmaları gün gibi ortaya çıkacak.