Ökkeş Ağaoğlu
Hatta anlamak dahi istemiyor... Bir AKP'li çıkmış ne diyor: "Yolsuzluk bir fırsat. Arınmak zorundayız..." Buraya nereden gelindi?.. Tabii ki rüşvet ve yolsuzluk ağının AKP'nin merkezi sistemine kadar dayandı da ondan... Şimdi bu yolsuzlukları ve rüşvetleri merkezden uzak tutmak için hamle üzerine hamle yapmak istiyor AKP... Ama hamle yapayım derken bir çuval inciri heder ediyor ve hiç de farkında değiller... (Gerçi her şeyin farkındalar da, işlerine gelmiyor...
Farkındalık yaratmayı seçim meydanlarında süslü lügatlarla örtbas etmeye çalışıyorlar... Ama bu öyle böyle kolay kolay örtbas edilecek bir durum değil... Sonunda bunun farkına varan AKP'liler, bu işi fırsata çevirmek istiyor... Sokağı dinlemenin en iyi yol olduğunu düşünüyor. Ve bir TV programında bu konuya değinerek halka "Her şey yolunda, merak etmeyin" mesajını vermek istiyorlar. Ama nereye kadar?.. Halkın canına ot tıkayan iktidarın böylesi yolsuzlukları ve rüşvet ağını yok edecek, devletin kıymeti harbiyesine dokanacak olumsuzlukların üstüne üstüne gidip halka anlatacak yürekli vekiller gerekiyor. Var mı?.. Hiç de sanmıyoruz. Ama bakarsınız birileri çıkıp bu rüşvet ağlarının trafiğini tek tek açıklayıverir... Biz de öğrenmiş oluruz...
AKP'YE ÖNERİMİZ: RÜŞVET VE YOLSUZLUKLARI FIRSATA ÇEVİRMENİN ŞİFRELERİNİ ANCAK VE ANCAK DİNİ DÜŞÜNCELERİ HALKA YANLIŞ YANSITAN... HAYAT PAHALILIĞINA KARŞI DİYANET İŞLERİ'NİN FETVASININ HER ŞEYİ UCUZLATMADIĞINI İYİ GÖREN... DİN İLE SİYASETİ AYIRMAYI BİLEN... HALKA VE SİYASİ PARTİLERE TEPEDEN BAKMAMAYA ÇALIŞAN BİR PARTİ OLURSANIZ FIRSATI YAKALARSINIZ... Şu sıralar Diyanet İşleri sürekli açıklamalar yapıyor... Bazı işine gelmeyen durumlara kendince açıklık getirmek için fetvaya sarılan Diyanet İşleri, bir işler başardığını sanıyor... Ama ne rüşvetlerle ilgili bir tek kelime konuşabiliyor... Ne de yolsuzluklar üzerine bir fetva verebiliyor... Neden veremiyor?.. Çünkü siyasal İslam anlayışı Ankara'da makamını bulmuş ve ardı ardına kanun maddeleri Diyanet'in fetvaları ile rejime meydan okunuyor... O halde Cumhuriyet ile davamız var... Kavgamız var diyen AKP'li İçişleri eski Bakanı'nın sözlerini unutmuş mu olacağız?.. Elbette ki hayır... İşte nasıl ki yıllar öncesi kavgaları ile Atatürk rejimine karşı vücut buldular ise... Aynı şeyi Diyanet İşleri'ni de devreye sokarak sözde İslam anlayışına benzer bir kanun maddelerini yavaş yavaş gündeme sokarak halka bunu aşılamaya çalışıyorlar. Oysa bunu başaramayacakları gün gibi ortadayken... Kozmik Oda'yı darmadağın ederek sözde "Laiklik ve demokrasi İslam anlayışına ters" diyerek yola çıkan AKP, hayatının en büyük hatasını yapıverdi. Bu arada hem Avrupa Birliği'nde demokrasi adına konuşmalar yapan hükümet, hem ülkeye girişte demokrasinin ve laikliğin en büyük düşmanı rolünü üstlenmekteler. Peki nereye kadar?.. Tabii ki seçime kadar.
DİYANET AKADEMİSİ KURULMASINA İLİŞKİN KANUN TEKLİFİ, TBMM GENEL KURULU'NDA KABUL EDİLDİ... GENİŞ YETKİLERLE DONATILAN AKADEMİDE EĞİTİM GÖREN ERKEK ADAYLARA ASKERLİKTEN MUAFİYET DE GETİRİLDİ. YANİ KISACA ŞEHİTLER ÖLMEZ VATAN BÖLÜNMEZ DÜŞÜNCELERİ ARTIK BU PARTİ SAYESİNDE HİÇ BİTMEYECEKTİR... Şu sıralarda İslam anlayışı altında birtakım gelişmeler yavaş yavaş şeriat düzenine doğru yol almakta. Bunun ilk belirtisi olarak da Diyanet Akademisi kurulmasına ilişkin kanun teklifi ile kabul edilmesi... Üstelik öylesine geniş yetkilerle donatıldı ki, akademide eğitim gören erkek adaylara askerlikten muafiyet de getirildi. Akademinin erkek öğrencileri askerlikten bile muaf sayılacaklar. Nedenmiş biliyor musunuz?.. Alacakları eğitimin kesintiye uğramaması içinmiş... Yani şehit olanlar ölecekler... Ama büyük duvarlarla örülen tarikat evleri ve Diyanet Akademisi'ne mensup erkek öğrenciler alacakları eğitimin yarım kalmaması için böyle bir kararı almışlar. Almışlar almasına da bizim sorumuza ne diyebilecekler? Şehit olan Mehmetçik için, "Peygambere komşu olursun inşallah" demekteler... Peki, Diyanet'in kuracağı okul olayında ölen olursa o da mı peygambere komşu olacak?.. Eğer komşu olacak ise, gerçek Mehmetçik'in şehit olmasına yakıştırılan sözler yanlış olmuyor mu?.. Diyanet İşleri milleti bu sözlerle kandırmaya çalışırken, Sedat Peker'in ifşa ettiği AKP'li vekil AB oturum izni almak için Yunanistan'dan ev aldığını ve Yeliz koduyla hareket eden bir vekil de İngiltere'de ev almak için dolaştığı iddialarını duymaktayız. Peki bunun yanında Diyanet İşleri de İngiltere'de ev almış... Neden?.. Arap şeriatına hasret kaldıkları her hareketlerinden belli olan bu AKP, neden Arabistan ve diğer Arap ülkelerinden bir tanesinde ev almıyor?.. Demek ki neymiş?.. Palavra fetvalarla akıllarınca hayatı dizayn etmek istiyorlar. Ama başaramayacakları gün gibi ortada... Ne diyebiliriz ki?.. Halkta sorgulama ve takip etme kabiliyeti yoksa kimse bir şey diyemez. Hatta "Yolsuzluk bir fırsat, arınmak zorundayız" açıklamalarıyla da bir yere varılamaz.
var addthis_config = {"data_track_addressbar":true};