Ökkeş Ağaoğlu
SEÇİM arifesinde halâ yokluk ve çokluk içinde geçen zamanlar, vatandaşı derin şekilde üzüyor... Üzülmelerinin yanı sıra, çarşı - pazar ekonomisi her zaman mutluluğu kısıtlıyor.. Doların esaretinde kalmanın cezasını yine vatandaş çekiyor... "Peki bunu kim durduracak?" denildiğinde, tabii ki akla sosyal demokrat yapılar geliyor...
Bu yapı zaten vatandaşın yanında siyasal görüş ayrılığı olmaksızın çarşı - pazar fiyatlarını takip ettikçe, CHP'nin oy oranı patlama yapıyor... Ancak bu patlamanın yürürlüğe girmesindeki en büyük koz yine hayat pahalılığına karşı yapılacak ekonomik kurtuluş planları oluyor... Bugüne kadar bunu yapabilen ve başarabilen CHP ve ekibi, AKP'yi sonunda köşeye sıkıştırıyor... AKP ise kurmaylarıyla hareket edip, yandaş kanalların gücünü de kullanarak yalan - yanlış her şeyi ekranlara ve gazete sütunlarına taşıyıp CHP'yi ve diğerlerini can evinden vurmak istiyor. Ancak bunu yapamıyor. Nedeni ise, karşı atağa geçebilecek ekonomik bir kurtuluş reçetesini yazamıyor. Aksine, zam üstüne zam yapılıyor. Bu zamları koruyan, acımasızca arkasında duran AKP, sonunda siyaseten iflasın eşiğine geliyor. Peki nereye kadar? Tabii ki seçime kadar.
ALTILI MASANIN EN CAN ALICI YERİ, SİYASETİN BÜTÜN YELPAZESİNDE YER ALANLARIN, KURTULUŞ PLANI DOĞRULTUSUNDA BİR ARAYA GELMELERİ OLDU... BU BİR ARAYA GELİŞİ BOZMAYA ÇALIŞAN AKP VE YANDAŞLARI, BİR TÜRLÜ HAYAT PAHALILIĞINA KARŞI PLAN VE PROJE ÜRETEMİYOR... BU DA AKP'NİN VE MHP'NİN SONU OLUYOR... BU SONU GÖREMEYENLER DE YİNE İDEOLOJİK ESİR KAFALAR OLUYOR... AKP ve MHP, Altılı Masayı yıkmak ve dağıtmak için elinden gelen her türlü yalanı ve dolanı kullanıyor... Bir yerde, "Erdoğan kazandı ve Kılıçdaroğlu adaylığını koydu" gibi saçma sapan politik nedenlerin arkasına sığınan Cumhur İttifakı, halk nezdinde bir şeyler yaptığını sanıyor. Oysa halk AKP'nin ve yandaşı MHP'nin halk pazarlarına gelmelerini... Satış etiketlerindeki rakamların altında nasıl ezildiklerini tek tek suratlarına haykırmak istiyor. Bunu yapamayan Cumhur İttifakı, sanki CHP ülkeyi yönetiyormuş gibi, her türlü hayat pahalılığını da Altılı Masa'nın üstüne yıkmaya çalışıyor... Buna inananlar var mı?.. Elbette var... Hatta "Bu pahalılık belimizi büktü... Böyle bir idare şekli görmedik... Böyle bir hükümet de görmedik" diyen vatandaşa muhabir, "Peki oyunuzu kime vereceksiniz?" dediğinde, bu şikayetçi vatandaş, aklını kullanmadan "Tabii ki AKP" diyor. Yani anlayacağınız ideolojik saplantılar içinde sıkışıp kalan vatandaşı uyarmak ve onu kazanmak gerekiyor. Bu da çok büyük bir sabırla olmalı... (Ki ülkemiz bu hayat pahalılığından bir an önce kurtulsun...)
MHP TÜKÜRDÜĞÜNÜ YALIYOR... BUNU DA ÖVÜNÇLE VE KIVANÇLA YAPIYOR... OYSA DAHA DÜNE KADAR MHP, GERÇEK TÜRK MİLLİYETÇİSİ BİR PARTİYDİ... AMA NE OLDUYSA BİR ANDA OLDU VE MHP, AKP'NİN ARKA BAHÇESİ OLUVERDİ... SİSTEM İÇİNDE SİSTEMSİZLİK YAŞAYAN MUHAFAZAKÂR KANAT, HİÇBİR ZAMAN BU ÜLKEYE BİR ŞEY KAZANDIRMADI. AKSİNE HEP KAYBETTİRDİ... KURTULUŞ PLANLARI HİÇ YOK. MHP, "Adayımız Tayyip Erdoğan" diyor... Ama bir türlü partilerinin siyasi yapısını anlatamıyor. Daha düne kadar, "Andımızı senin kapının önünde bağırarak okumazsam namerdim" diyerek yemin eden MHP lideri, bunu sanki kendisi söylememiş gibi hareket ederek CHP ve diğer partilerin üzerine gidiyor. Oysa MHP, daha düne kadar AKP'ye kızgın iken, Alparslan Türkeş'in oğlu Tuğrul Türkeş'in AKP'ye katılımında ağzına gelen her şeyi sayarak muhalefet eden Bahçeli, bugün kendisi de aynı partiye katılım yaptı... O zaman Tuğrul Türkeş'e karşı yaptığı o acımasız eleştirileri hangi kefeye koyacağız?.. Yani, hem andımızın okunmasında yemin eden... Hem de Tuğrul Türkeş'i AKP'yi katıldığı için acımasızca eleştiren MHP liderine bugün, "Siz bu iki konuda 180 derece döndünüz. Neden?" diye sorabilecek bir yandaş gazeteci var mı?.. Yok... Onlar sadece AKP'nin etrafında uydu gibi dolaşarak ellerinden gelen her türlü şeytani planı uygulamaya çalışıyorlar. Ama artık açlık ve sefalet karşısında ne MHP lideri, ne AKP ve onun kurmayları ve ne de yandaşlar bir şey yapamıyor. Yapmaları da mümkün değil. Bu düşünceler içinde Türk halkı elbette doğru olan yere oyunu verecektir. Umarım Altılı Masa kazanır ve demokrasi. Siyasi Partiler Kanunu... Çoğulcu parlamenter sistem artık bir daha yeri sarsılmayacak şekilde Meclis'e girmiş olur. Ki bu tüm halkın beklentisi... Bu beklentinin en büyük umudu Kılıçdaroğlu üzerinde yoğunluk kazandı... Yani Kılıçdaroğlu'nun oy potansiyeli gittikçe artıyor... Umut bağlantısını hak edecek şekilde gelişmekte... Tabii burada Altılı Masa değil, Türk halkı olacak... Altılı Masa'yı yönetenler elbette ki siyaseten kazanacak.