Ökkeş Ağaoğlu
HANİ meşhur bir söz vardır: Biz bu ülkeyi sokakta bulmadık... Canla - kanla - süngüyle aldık... Geri vermek o kadar kolay değil... Hatta kolay olmamalı. Ama işin içine bakarsanız, MHP lideri Devlet Bahçeli ülkeyi öylesine basit görüyor ki, sanki Türkiye bir Suriye'miş gibi davranıyor... Sanki Türk halkı Suriyeli korkak göçmenler topluluğu gibi kamuoyuna yansıtıyor...
Bunu yansıtmayı bebek katili Apo için "Kurucu üyedir" demesiyle ispatlamaya çalışıyor... Düşünebiliyor musunuz?.. Daha düne kadar AKP'ye çok büyük hakaretlerle yüklenen Bahçeli, bugün AKP'yi kanatları almış.... Ona gelen önce bana gelsin... Yeter ki AKP'ye bir şey olmasın der gibi AKP'nin kapıkulu olmuş vaziyette... Hele ki MHP'nin siyasi arenada hiçbir iddiası olmaması insanı şüphe içinde bırakmıyor mu?.. Elbette bırakıyor.... Cumhurbaşkanlığı için aday çıkarmıyor... Anayasa Mahkemesi için suç duyurusunda bulunuyor... Hatta "Anayasa Mahkemesi kapatılsın" diye feryat ediyor... "Bizim tek liderimiz Tayyip Erdoğan" diyor da başka bir şey demiyor... Peki bu sevgi nereden doğdu?.. İnsanın aklının alası gelmiyor... Durum bu vaziyette giderken, Anayasa için bastırmaya başladı... İşin rengi değişmeye başladı... Tamam her şey söylenebilir ama Anayasa'nın ilk 4 maddesi için abuk subuk konuşulursa işte o zaman milletin Türklük damarı kabarır. Bunu çok iyi bildiği için o konuya öylesine temkinli yanaşıyor ki, ne şiş yansın - ne kebap misali orada AKP'yi hedefe koyuveriyor... İyi güzel de insanlar bunu yer mi?.. Yemez. Yutar mı?.. Yutmaz...
BOP İÇİN TÜRKİYE'Yİ PAZAR MALI GİBİ TEZGAHA KOYAN VE İSRAİL İLE AMERİKA'YA SUNAN AKP, BOP'TA ÜLKEYİ BÖLMEYİ BAŞARAMAYACAK.. ÇÜNKÜ BOP İÇİN ONA VERİLECEK OLAN GÖREVLER ÇOK AĞIR OLACAK... İsrail nasıl ki Tahran'a saldırmaya başladı, işte o andan itibaren Erdoğan'ın taraf tutma adına işinin çok olduğunu söylemek pek zor değildir hani... Neden biliyor musunuz?.. Savaş ile savaşı körükleyenin İslami cepheye değişik bakması ile onlara hizmet etmenin yanlış adımını görerek "Şu anda kararımı verdim" diyememenin kararsızlığını yaşamaktadır. Örneğin: 1) Ben BOP Eşbaşkanıyım derken bugün İsrail ve Amerika Tahran'ı bombaladığında "Ben Amerika'yı ve İsrail'i tutuyorum" diyemezsiniz. 2) Haçlı Ordusu'nu aratmayan İsrail ve Amerikan savaş stratejilerine hizmet etmek için ülkenin sınırlarına emperyal güçleri misafir etmek dünya siyasetini başka yönlere sürüklemektedir... 3) "Ben BOP Eşbaşkanıyım" dediğiniz için yarın Amerika ve İsrail size, "Hadi bakalım Eşbaşkanımız, sınırlarınızın ötesinde ve içinde olası bir Kürt devleti kurma görevini sana veriyoruz" derlerse ne yapacaksın?.. 4) Ayrıca, bebek katili Apo'nun Ermeni olduğu halde Kürtçülük yaparak Türkiye'nin parçalanmasına ön ayak olmak sizi güçlü kılmayacak... Birer piyon olarak Eşbaşkanlık görevini hayali yollarda sürdüreceksiniz... Ama Anayasamızı değiştirmenin öncülüğüne soyunduğunuzda bunun çok kolay olacağı umudunu taşımak büyük bir hata olmayacak mı?.. 5) Ayrıca Eşbaşkanın, "Öyle sokaklarda ben Türk'üm diyemeyeceksiniz" açıklamasını hatırladığınızda, bunun çok büyük bir risk taşıdığını bilmeli değiller mi?.. Hatta bu sözü söylemenin pişmanlığını mutlaka yaşayacaklarını, birilerinin onlara hatırlatmalı değil mi?..
TÜRK'ÜN DERİN DEVLETİ MUTLAKA VARDIR... VE TÜRK'Ü DEVİRMEK VE ORAYI ŞERİATA ÇEVİRMEK O KADAR KOLAY OLMAMALIDIR... BU KADAR ENAYİLİĞİ DE KİMSE YEMEZ... AKP çok tehlikeli işlerle uğraşıyor.. Hele ki AKP'li Mehmet Metiner öylesine iğrenç sözler söylüyor ki, işin içinden çıkmanız mümkün iken, bu kafaları değiştirmenin yerinin elbet seçim olacağı olasıdır... Ama bakın Mehmet Metiner ne demişti: "Kurucu üye denilince bir tek Atatürk mü akla gelmeli?.. Apo da kurucu üyedir..." Evet, adam resmen bunu televizyonlarda açık açığa söyleyebiliyor... Ve hiç de utanmıyor... Kimden utanmıyor?.. Tabii ki şehit ailelerinden... Zaten Türk askerini düşman gibi gören ve onları hapiste çürüten bu zihniyet nasıl olur da Mehmetçiğe sıcak bakar?. Asla bakmazlar... Hatta sevmezler de.... Çünkü bir bebek katili olan, 50 bin insanın katili olan Ermeni asıllı Apo denen terörist başına "kurucu üye" demenin ağır bir sorumluluğu ve cezası yok mudur?.. Elbette vardır. Ve kim ne derse desin, bu cezanın faturası mutlaka kesilecektir... Türkiye Cumhuriyeti o kadar boş kalmış bir Arap ülkesi değildir. Her ne kadar karaktersiz siyaset ile Türkiye Cumhuriyeti yok edilmeye çalışılsa da, mutlaka devletin kalıplaşmış Türk milliyetçiliğini kalbine tutan kişi ve kişiler vardır... Ve bu ülkeyi yıkmak o kadar kolay olmamalıdır. Olmayacak da... Daha doğrusu her ne kadar Türk düşmanlığı ile beslenen AKP ve MHP şimdilik kendini dokunulmazlık zırhı içinde yaşayarak her türlü hakareti yapıyorsa... Yarın ellerdeki kartlar her an değişebilir ve siyaset Cumhuriyet'in o muazzam mührüyle bütün sınırları yeniden belirleyerek Türklük damarını attırmaya başlar... Bundan kimsenin şüphesi olmasın.